7. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/24631 Karar No: 2016/21171 Karar Tarihi: 13.12.2016
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2016/24631 Esas 2016/21171 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dört işçi, işverenleri tarafından işlerine son verildiği için feshin geçersizliği ve işe iade davası açtılar. Mahkeme, davaları birleştirerek sadece bir işçinin davasını kabul etti, diğerlerinin davalarını reddetti. Yargıtay bozma kararı vererek, her bir işçi için ayrı ayrı görülmesi gerektiğini belirtti. İş sözleşmesinin fesih sebebi, hizmet süresi, iş güvencesi hükümleri kapsamında olup olmadığı, dava açma süresi gibi hususlar ayrı ayrı belirlenmeli ve her bir işçi için ayrı karar verilmelidir. Kanun maddeleri: İş Kanunu madde 18, 19, 20.
(Kapatılan) 7. Hukuk Dairesi 2016/24631 E. , 2016/21171 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davacılar ..., ..., ... vekilleri ve davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Davacılar ayrı ayrı açtıkları dava dilekçeleri ile iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından geçerli neden olmadan feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğine ve işe iadeye karar verilmesini talep etmişlerdir. Mahkemece 4 işçi tarafından davalı işveren aleyhine açılan davalar arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu, dava dosyalarında Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/1835 soruşturma sayılı dosyasının ortak delil niteliğinde olduğu, ayrıca delillerin ortak değerlendirilmesinde usul ekonomisi açısından da gereklilik bulunduğu anlaşılmakla dosyaların birleştirilmesine karar verilerek yapılan yargılama sonunda davacılardan ..., ..., ... tarafından açılan davaların reddine ve davacı ..."ın davasının kabulüne karar verilmiştir. Somut olayda, davacılar arasında mecburi dava arkadaşlığı mevcut değildir, davaların birleştirilmesi zorunlu değildir. Davacıların iş sözleşmelerinin fesih sebebi genelde aynı olup, davalı işveren aynı olduğundan aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı olduğu açıktır. Ancak, feshin geçersizliği ve işe iade davasının özelliği gereği bu tür davalarda birden fazla işçinin dava açması halinde, birleştirme kararı verilerek birlikte yargılama yapılıp, hüküm kurulması doğru değildir. Zira feshin geçersizliği ve işe iade istemini içeren davalarda her davacı için fesih nedeni, hizmet süresi, iş güvencesi hükümleri kapsamında olup olmadığı, dava açma süresi gibi hususlar ayrı ayrı belirlenmekte ve dosyanın özelliğine uygun olarak hüküm kurulmaktadır. Keza, işe iade kararının infazında da yine işçinin iş sözleşmesindeki kişisel özellikleri öne çıkmaktadır. Davacıların talep konuları aynı olsa bile, davalı işveren hakkında ayrı ayrı açtıkları bu davanın birleştirilmesi sonucunda, belirtilen olguların tespiti ve temyiz incelemesi sırasında kararın denetimi bakımından yargılamanın sağlıklı bir şekilde yürütülmesi olanağı bulunmamaktadır. İddia ve savunmanın usule uygun şekilde araştırılması, delillerin tümüyle toplanıp ayrıntılı olarak değerlendirilmesi ve hukuki gerçekliğin tam olarak sağlanması ve ayrıca kararın, Yargıtay denetimine elverişli olabilmesi için davaların ayrı ayrı görülüp sonuçlandırılmasında zorunluluk vardır. Bu nedenle mahkemece davalar tefrik edilmeli; her bir davacı için ayrı esasa kaydedilerek, yapılacak yargılama sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu husus gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 13/12/2016 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.