Esas No: 2018/9630
Karar No: 2021/8515
Karar Tarihi: 17.06.2021
Danıştay 6. Daire 2018/9630 Esas 2021/8515 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2018/9630
Karar No : 2021/8515
TEMYİZ EDEN
(DAVALI YANINDA MÜDAHİL) : … Petrol Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …, Av. …
DAVALI İDARE : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:..., K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, Uşak İli, Banaz İlçesi, ... Mahallesi, ... ada, ... sayılı parselde yer alan akaryakıt ve LPG istasyonu ile ilgili imar planları ve yapı ruhsatının yargı kararları ile iptaline karar verilmesine rağmen faaliyetine devam ettiğinin görülmesi üzerine iptal kararı doğrultusunda hangi işlemlerin tesis edildiği sorularak herhangi bir işlem tesis edilmiş olması durumunda bu işlemlerin iptal edilmesi istemiyle yapılan 20/11/2015 tarihli başvurunun reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı Banaz Belediye Başkanlığı işlemi ile 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli revizyon uygulama imar planı revizyonun onaylanmasına dair Banaz Belediye Meclisinin ... tarih ve ... sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesince verilen ... tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi üzerine düzenlenen raporun dosyada bulunan bilgi ve belgelerle birlikte incelenmesi sonucunda, dava konusu imar planları revizyonunun Banaz Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin ... İdare Mahkemesi’nin E:…, K:… sayılı kararıyla iptaline karar verilmesi üzerine hazırlandığı, iptaline karar verilen plan değişikliğine ilişkin plan onama sınırları ile imar planları revizyonunun plan onama sınırları çakıştırıldığında, revizyon imar planına ait plan onama sınırlarının daha geniş olduğu, plan onama sınırları arasındaki bu farklılığın planlama ilke ve esasları çerçevesinde makul ve izah edilebilir bir gerekçesinin olması gerektiği, ancak dava konusu plan revizyonuna ait plan açıklama raporu incelendiğinde; alanda neden revizyon imar planı yapılma ihtiyacı duyulduğu, plan onama sınırlarının hangi gerekçelere dayalı olarak belirlendiği, arazi kullanım kararlarının hangi gerekliliklerle değiştirildiği gibi yanıtlanması gereken temel soruların cevaplarının yer almadığı, sadece revizyon imar planı açıklama raporunda belirlenen plan hedeflerine yönelik genel ifadeleri içerdiği, bu hedeflerin bir revizyon imar planının yapılma gerekçeleri ile örtüşmediği, Uşak-Afyon Karayoluna cepheli yapı adalarının karayoluna cepheli kısımlarının arazi kullanım kararının konut alanından ticaret alanına dönüştürüldüğü, bu değişikliğin sadece revizyon imar planı sınırları içerisinde gerçekleştirildiği, revizyon imar planı sınırları dışında kalan yapı adalarında bu tür bir plan kararı öngörülmediği, böylece dava konusu revizyon imar planları değişikliğinin, yürürlükte olan imar planlarında öngörülen plan kararlarının sürekliliğini ve bütünlüğünü bozduğu, planlama alanı sınırları içerisinde yer alan aynı konum ve nitelikteki parseller arasında eşit olmayan bir durum oluşturduğu, planlama ilke ve esaslarına uygun olmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı ve amcası ile babası tarafından akaryakıt istasyonuna yönelik sürekli dava açıldığı, bu sebeple dava konusu planın haricen öğrenildiğine dair davacı beyanının doğru olmadığı, davanın süresinde açılmadığı,davacının dava konusu taşınmaz yakınında herhangi bir taşınmazın maliki olmadığından dava açma ehliyetinin bulunmadığı, davacının başvurusunun bilgi alma istemine ilişkin olması nedeniyle verilen cevabın icrai olmadığı, İçişleri Bakanlığı Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığının raporunda 7 metrelik yol güzergahının ... ada ... sayılı parsel sahibinin isteği doğrultusunda farklı güzergaha alındığı tespitinin yapıldığı, konut alanlarının ticaret alanına çevrilmesine ilişkin imar planı değişikliklerinin akaryakıt istasyonunun bulunduğu alana yönelik olmadığı, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Müdahilin tek başına temyiz isteminde bulunamayacağı, davanın süresinde olduğu, davacının semt sakini olması nedeniyle iptal davası açma ehliyetinin bulunduğu, İçişleri bakanlığının raporunun görevi kötüye kullanma iddialarına yönelik bir soruşturmaya ilişkin olması nedeniyle hükme esas alınmayacağı, akaryakıt istasyonunun maliki olan belediye başkanının imar planında imzası bulunması nedeniyle imar planının hukuka aykırı olduğu, Bölge İdare Mahkemesi kararının onanarak temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Uşak ili, Banaz ilçesi, ... Mahallesi,... ada, ... sayılı parselin akaryakıt ve LPG istasyonu olarak belirlenmesine ilişkin 1/5000 ölçekli nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğine dair … tarih ve … sayılı belediye meclisi kararının … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla iptaline karar verilmesi üzerine plansız kalan alanda dava konusu 1/1000 ölçekli revizyon uygulama imar planı ile 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planı değişikliğinin kabulüne yönelik Banaz Belediye Meclisinin ... tarih ve ... sayılı kararının tesis edildiği, akabinde davacı tarafından 20/11/2015 tarihli dilekçe ile Mahkemenin iptal kararına rağmen akaryakıt ve LPG istasyonunun halen neden faaliyetine devam ettiği ve iptal kararı doğrultusunda hangi işlemlerin tesis edildiği sorularak herhangi bir işlem tesis edilmiş olması durumunda bu işlemin (imar planı, imar plan tadilatı, meclis kararı, yapı ruhsatı, iskan ruhsatı vs.) iptal edilmesi talebinde bulunulduğu, anılan talebin Banaz Belediye Başkanlığının ... tarih ve ... sayılı yazısı ile reddedilmesi üzerine görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinde; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar iptal davası olarak tanımlanmıştır.
İdari işlemlerin hukuka uygunluğunun yargı yoluyla denetimini amaçlayan iptal davasının görüşülebilmesinin ön koşullardan biri dava ehliyetidir. Dava ehliyeti, dava şartıdır. Dava şartı olduğu için karar kesinleşinceye kadar her aşamada taraflarca ileri sürülebileceği gibi mahkeme veya temyiz mercileri tarafından da yargılamanın her aşamasında re'sen değerlendirilmelidir. Davacının, sübjektif dava açma ehliyetinin bulunmaması halinde, idari yargı merci işin esasına girmeksizin, davayı ehliyet yönünden reddeder. Her olay ve davada, idari işlem ile dava açacak kişi arasında öngörülen sübjektif ehliyet koşulu olarak menfaat ihlali kişisel, meşru ve güncel bir menfaat olması ölçütleri ekseninde yargı mercilerince değerlendirilerek takdir edilecektir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "Dava açma süresi" başlıklı 7. maddesinde dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve İdare Mahkemelerinde altmış gün olduğu; ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı; yine aynı Kanunun "Üst makamlara başvurma" başlıklı 11. maddesinde, ilgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılmasının üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebileceği, bu başvurunun işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durduracağı, altmış gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı hususu kurala bağlanmıştır.
Anılan maddelerin birlikte değerlendirilmesinden, imar planlarına karşı, 2577 sayılı Kanunun 11. maddesi kapsamında başvuru için, 3194 sayılı Kanunun 8/b maddesi ile özel bir itiraz süresi getirildiği anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında, imar planlarına karşı, bir aylık askı süresi içinde 2577 sayılı Kanunun 11. maddesi kapsamında başvuruda bulunulması ve bu başvuruya idari dava açma süresinin başlangıç tarihi olan son ilan tarihinden itibaren 60 gün içinde cevap verilmeyerek isteğin reddedilmiş sayılması halinde, bu tarihi takip eden 60 günlük dava açma süresi içinde veya son ilan tarihini izleyen 60 gün içinde cevap verilmek suretiyle isteğin reddedilmesi halinde bu cevap tarihinden itibaren 60 günlük dava açma süresi içinde idari dava açılabileceği sonucuna varılmaktadır. İmar planlarına itirazda bulunulmamış ise davanın, 2577 sayılı Kanunun 7. maddesi uyarınca imar planının son ilan tarihini izleyen günden itibaren 60 gün içinde açılması gerekir.
3194 sayılı İmar Kanunu'nun işlem tarihi itibariyle yürürlükte olan haliyle 5'inci maddesinde "Nazım İmar Planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plandır." şeklinde, "Uygulama İmar Planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plandır.” şeklinde tanımlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda aktarılan maddede yer alan ve iptal davasının sübjektif ehliyet koşulu olan "menfaat ihlali" doktrin ve içtihatlarda dava konusu işlemle davacı arasında kurulan kişisel, meşru, güncel bir menfaat ilişkisi olarak tanımlanmaktadır. Menfaatin kişisel ve meşru olması için hukuki bir durumdan ortaya çıkması gerekir. Sözü edilen menfaat ilişkisinin varlığı ve sınırları her olayda yargı yerince uyuşmazlığın niteliğine göre belirlenmektedir.
Yargısal denetimin amacı her idari işleme karşı herkes tarafından iptal davası açılmasının idari işlemlerde istikrarsızlığa neden olmaması ve idarenin işleyişinin bu yüzden olumsuz etkilenmemesi için, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçüler içinde menfaat ilişkisi bulunması koşuluna ihtiyaç vardır. Her olay ve davada, yargı merciine başvurarak dava açanın menfaatinin, iptali istenen işlemle ne ölçüde ihlal edildiğinin takdiri de yargı mercilerine bırakılmıştır. İptal davası açabilmesi için gerekli olan menfaat ilişkisi kişisel, meşru, güncel bir menfaatin bulunması halinde gerçekleşecektir. Başka bir anlatımla, iptal davasına konu olan işlemin davacının menfaatini ihlal ettiğinden söz edilebilmesi için, davacıyı etkilemesi, işlem ile davacı arasında ciddi ve makul bir ilişkinin bulunması gerekmektedir.
Davacının dava dilekçesinin ve idareye başvuru dilekçesinin incelenmesinden, Uşak İli, Banaz İlçesi, ... Mahallesi, ... ada, ... parsel sayılı parselde yer alan akaryakıt ve LPG istasyonuna ilişkin imar planı değişikliklerine itirazlarda bulunmasına karşın anılan taşınmazın menfaatini ne şekilde ihlal ettiğini somut olarak ortaya koyamadığı, ayrıca dava dilekçesinde aynı planlama bölgesinde yer alan ... ada,... sayılı parselden bahsetmesine karşın anılan parsel ile ilgisinin ne olduğuna ilişkin (malik, kiracı vs) bir beyanda bulunmadığı, buna ilişkin herhangi bir bilgi ve belge de sunmadığı (tapu kaydı vs ) görülmektedir.
Bu durumda, Bölge İdare Mahkemesince öncelikle davacı tarafından hangi sıfatla dava açıldığı araştırılarak, davacının dava konusu işlemle kişisel meşru güncel bir menfaat ilişkisinin varlığının tespiti gerekmektedir.
Davacının dava açma ehliyetinin bulunduğuna karar verilmesi halinde ise, dava konusu imar planlarının 04/02/2014-05/03/2014 tarihleri arasında askıya çıkarılarak ilan edildiği, ancak davacı tarafından askı-ilan süresi içinde 2577 sayılı Yasanın 11.maddesi kapsamında itiraz edilmediği gibi son askı tarihinden itibaren yasal dava açma süresi (60 gün) içinde de dava açılmadığı hususları göz önüne alındığında davacının 20/11/2015 tarihli başvurusuna Banaz Belediye Başkanlığının ... tarih ve ... sayılı işlemiyle verilen yanıtın uygulama işlemi niteliğinde olup olmadığı konusunda bir değerlendirme yapılarak işbu davada süre aşımı bulunup bulunmadığı yönünden bir inceleme yapılması gerekmektedir.
Öte yandan, davacı tarafından dava dilekçesinde Uşak İli, Banaz İlçesi, ... Mahallesi, ... ada, ... sayılı parselde yer alan akaryakıt ve LPG istasyonuna ilişkin imar planı değişikliklerine itirazlarda bulunmasına karşın bilirkişi raporunda, İdare Mahkemesi kararında ve Bölge İdare Mahkemesi kararında aynı planlama bölgesinde bulunan ve konut fonksiyonunda yer alan ... ada, ... sayılı parsele yönelik inceleme yapıldığı görüldüğünden davanın konusunun hatalı tespit edildiği sonucuna ulaşılmıştır.
Bu itibarla, belirtilen hususlar göz önünde bulundurulmadan dava konusu işlemin iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalı yanında müdahilin temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 17/06/2021 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.