Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2011/7595 Esas 2013/14823 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş akdinin haksız ve ihbarsız olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkeme, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanarak davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı taraf temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçi iş akdinin haksız olarak feshedildiğini iddia etmiş, davalı işveren ise tamamen ekonomik sebeplere dayalı olarak yapılan üç işçinin işten çıkarılmasını protesto etmek amacıyla davacının da içinde bulunduğu bir kısım işçinin yasa dışı grev ve iş bırakma eylemine katılması sebebiyle davacının iş akdinin haklı olarak feshedildiğini savunmuştur.
Dosya kapsamında yer alan işverenin İŞ-KUR a yazdığı ekonomik kriz sebebi ile işçi çıkarımı yapılacağını bildiren 22.10.2008 tarihli yazı, işverenin savunmasında çıkardığını bildirdiğini üç işçiye ilişkin fesih bildirimi ile işyerinde durumu tespit eden 10.04.2009 tarihli tutanak, ayrıca feshe konu olaya katılan 14 işçi hakkında soruşturma başlatıldığına ilişkin yazılar ve bu yazılardaki ilgililerin savunmalarından, feshe konu olayın sabit olduğu anlaşılmakla beraber bu durum Mahkemenin de kabulündedir.
Her ne kadar Mahkemece davacı dışında olaya katılan ama daha sonra katılmaktan vazgeçerek işbaşı yapan bir kısım işçi hakkında işlem yapılmadığı, ayrıca işverenin fesihte ölçülülük ilkesini ihlal ettiği gerekçesine dayanılmış ise de, dosyada yer alan bu işçilere ilişkin soruşturma başlatıldığına ilişkin yazılar ile bu konu hakkında ilgililerce verilen savunmalardan, bu işçiler hakkında işlem yapıldığını, ancak uyarılar üzerine işbaşı yapmaları sebebi ile işverenin herhangi bir yaptırım uygulamadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle iken dava konusu uyuşmazlıkta işverenin eşit davranma ilkesini ihlal ettiğinden bahsedilemeyeceği gibi, feshe konu olayın mahiyeti karşısında ölçülülük ilkesinin ihlalinden söz edilemeyeceği açıktır.
Buna bağlı olarak, Mahkemece işverenin davacının iş akdini haklı nedenle feshettiğinin kabulü ile tazminat taleplerinin reddi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle kabulüne karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 16.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.