16. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/2168 Karar No: 2020/2727 Karar Tarihi: 06.07.2020
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/2168 Esas 2020/2727 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2017/2168 E. , 2020/2727 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ..., ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve 1961 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan sınırlarını belirttiği taşınmazın, irsen intikal, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, fen bilirkişileri ... ve ... 15.03.2016 tarihli raporunda ve ekli krokide (B) harfi ile gösterilen 2.326,95 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın ev ve bahçesi vasfı ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, davacı tarafın fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen 445,01 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz yönünden talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Adil yargılanma hakkının garantileri arasında yer alan "aleni yargılanma ilkesi" ve "hukuki dinlenilme hakkı", kararların gerekçeli olmasını zorunlu kılar. Bu prensiplerin amacı, yargılama sürecini ve kararın verilişini kamu denetimine açık tutmak suretiyle adaletin yerine getiriliş biçimini görünür kılmak; kamu eliyle karar verme sürecini denetleyerek kişinin adil yargılanma hakkını güvence altına almak ve adalete güveni korumaktır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297/1-c maddesi uyarınca gerekçenin; "tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri" göstermesi gerekir. Bir başka anlatımla; gerekçe, hüküm fıkrasında yazılı sonuçlara nasıl varıldığının tereddüte yer bırakmayacak şekilde açıklanmasıdır. Kararın gerekçesi ile hüküm fıkrası birbirine sıkı sıkıya bağlı olup uyumlu bulunması zorunludur. Somut olayda mahkemenin kararı incelendiğinde, hüküm kısmında “bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 2.326,95 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, (A) harfi ile gösterilen 445,01 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz yönünden davanın reddine” karar verildiği halde, kararın gerekçe bölümünde, "davaya konu taşınmazın (B) harfi ile gösterilen kısmı yönünden açmış olduğu davanın reddine; (A) harfi ile gösterilen kısmının davacı adına tesciline" şeklinde karar verilerek hüküm ile gerekçe arasında çelişki oluşturulmuş ve yukarıda sayılan evrensel hukuk ilkeleri göz ardı edilmiştir. Hal böyle olunca; davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan hükmün BOZULMASINA; bozma nedenine göre sair yönlerin incelenmesine yer olmadığına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.07.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.