Esas No: 2019/2803
Karar No: 2022/780
Karar Tarihi: 25.03.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2803 Esas 2022/780 Karar Sayılı İlamı
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: .....
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
......
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
....
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/07/2019
NUMARASI .......
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 25/03/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 01/04/2022
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 01/05/2016 tarihinde, dava dışı sürücü ... idaresinde bulunan ve davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı olan ... plakalı aracın yapmış olduğu tek yanlı kaza sonucunda araçta yolcu olarak bulunan davacının ağır şekilde yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, davacının yaralanması nedeni ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 100,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 100,00-TL geçici iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiş, 07/05/2019 tarihli talep artırım dilekçesi ile taleplerini, sürekli iş göremezlik tazminatı talebini 181.904,37-TL'ye geçici iş göremezlik tazminatı talebini ise 68.223,63-TL'ye çıkartmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuru yapılmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddinin gerektiğini, davaya bakmaya yetkili mahkemenin ..... Mahkemeleri olduğunu, davacının davadan önce yaptığı başvuru nedeni ile 23/09/2016 tarihinde 39.872,00-TL ödeme yapılarak tüm zarar karşılandığından davacının dava hakkının olmadığını, kazaya karışan aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasının davalı sigorta şirketi tarafından yapıldığını, kaza nedeni ile doğan zarardan davalı şirketin poliçe limiti ile sınırlı olarak ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere, kazanın oluşuna ilişkin kusur durumu ile davacı tarafın yaralanmasına ilişkin maluliyet durumunun yürürlükteki mevzuata uygun olarak belirlenmesi gerektiğini, davacının müterafik kusuru var ise belirlenerek tazminattan indirim yapılmasını ve hatır taşıması nedeniyle zarar miktarından indirim yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkeme; davalı sigorta şirketine ZMMS sigortası ile sigortalı olan aracın sürücü ... idaresindeyken yapmış olduğu tek yanlı kaza sonucunda araçta yolcu olarak bulunan davacının vücut genel çalışma gücünü %10.30 oranında kaybedecek ve 9 ay süre ile iş ve gücünden kalacak şekilde yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde sürücünün tam kusurlu olduğunu, davacının talep edebileceği tazminat miktarının aktüer bilirkişi tarafından hesaplandığını, olayda hatır taşıması bulunması nedeni ile %20 oranında hatır taşıması indirimi yapıldıktan sonra davanın kısmen kabulü ile 145.523,49-TL sürekli iş göremezlik, 54.578,90-TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 200.102,39-TL tazminatın 09/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının poliçe limiti olan 290.000,00-TL ile sorumlu olduğunun tespitine karar vermiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu kaza nedeni ile belirlenen tazminattan hatır taşıması indirimi yapılmasının hatalı olduğunu, takdiri indirim nedeni olan hatır taşıması indirimi yapılması halinde red edilen miktar için karşı taraf lehine vekalet ücreti takdirinin ve yargılama giderine hükmedilmesinin de usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkeme tarafından davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili, belirlenen tazminattan hatır taşıması indirimi yapılmasının usulsüz olduğunu savunmuştur.
Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığından, bu gibi taşımalarda 6098 sayılı TBK’nın 51.maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşımasından ya da kullanmadan söz edebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının söz konusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve tazminattan indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir.
Somut olayda davacı, kazanın meydana gelmesinde sürücünün tam kusurlu olduğu sigortalı araçta yolcu olarak bulunmaktadır. Dosya kapsamına göre, dava dışı sürücü ile davacının aynı köyden oldukları; aralarında akrabalık ilişkisi olmadığı gibi, taşımanın sürücünün yararına yapılmadığı da anlaşıldığından, olayda hatır taşıması bulunduğu ve Yargıtay uygulamalarına uygun olarak, aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı lehine %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılması yönündeki yerel mahkeme kararında bir usulsüzlük görülmemiştir.
Ancak, TBK'nın 51. maddesinden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirim nedeniyle, davanın kısmen kabul edilmesi halinde, indirimden dolayı reddedilen kısım yönünden davalı taraf yararına vekalet ücreti ve yargılama gideri takdir edilemeyeceği göz önüne alınması gerekirken, yazılı olduğu şekilde, red edilen kısım için vekalet ücretine hükmedilmesi ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması doğru olmayıp, kararın bu yönden kaldırılması gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair istinaf istemlerinin reddine; ancak vekalet ücreti ile yargılama giderinin hatalı olarak belirlendiğine dair istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, istinafa konu olmayan hususlar aynen korunarak, HMK.353/1-b.2. maddesi gereğince, yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
l-Davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 05/07/2019 tarih, 2017/89 Esas - 2019/601 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
HMK'nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile, 145.523,49-TL sürekli iş göremezlik, 5.4578,90-TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 200.102,39-TL tazminatın 09/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının poliçe limiti olan 290.000,00-TL ile sorumlu olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-İş bu dava nedeniyle alınması gerekli 13.668,99-TL harçtan 31,40-TL peşin harç ve 853,63-TL ıslah harcının mahsubu ile kalan 12.783,96-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 398,80-TL posta ve tebligat gideri, 750,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.148,80-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının dava açarken ödediği 62,80-TL peşin ve başvurma harcı ve 853,63-TL ıslah harcının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 17.956,14-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
ll-Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
lll-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 36,43-TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
lV-Başvuran tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısım var ise HMK'nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
V-Kararın usulüne uygun olarak taraflara tebliğine,
Duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 HAFTA İÇERİSİNDE TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere 25/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
......
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.