Esas No: 2019/2815
Karar No: 2022/781
Karar Tarihi: 25.03.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2019/2815 Esas 2022/781 Karar Sayılı İlamı
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
...
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
...
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/09/2019
NUMARASI ....
DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 25/03/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 01/04/2022
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 20/12/2016 tarihinde, davacı idaresinde bulunan..... plakalı araç ile dava dışı sürücü ... idaresinde bulunan... plakalı aracın karıştıkları kaza sonucunda davacının ağır şekilde yaralandığını, davadan önce sigorta şirketine yapılan başvuruya rağmen ödeme yapılmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 500,00-TL geçici iş göremezlik tazminatının başvuru tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan..... plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasının davalı ... şirketi tarafından yapıldığını, kaza nedeni ile doğan zarardan davalı şirketin poliçe limiti ile sınırlı olarak ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, davacının müterafik kusurunun dikkate alınmasını, kabul anlamına gelmemek üzere, zarar hesabı için seçilecek bilirkişinin aktüerler siciline kayıtlı kişilerden olması gerektiğini, kazanın oluşuna ilişkin kusur durumu ile davacı tarafın yaralanmasına ilişkin maluliyet durumunun yürürlükteki mevzuata uygun olarak belirlenmesi gerektiğini, davalı şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini, uygulanması gereken faizin ise yasal faiz olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkeme; davacı idaresindeki araç ile dava dışı sürücü idaresinde bulunan ve davalı ... şirketine ZMMS ile sigortalı olan aracın karıştıkları kazanın meydana gelmesinde davacının %75 oranında, dava dışı sürücünün ise %25 oranında kusurlu olduklarını, kaza nedeni ile davacının vücut genel çalışma gücünü %16 oranında kaybettiğini ve 6 ay süre ile iş ve gücünden kaldığını, davacının talep edebileceği tazminat miktarının aktüer bilirkişi tarafından hesaplandığını, hesaplanan geçici iş göremezlik tazminatının SGK tarafından ödendiğini belirterek, davanın kısmen kabulüne, 26.183,62-TL sürekli iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar vermiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; maluliyet tespitinin Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe göre ve Adli Tıp Kurumu'ndan sadece fiziksel arazlara ilişkin olarak rapor alınmamasının, hesap raporuna yaptıkları itirazların dikkate alınmamasının, SGK tarafından yapılan rücuya tabi ödemelerin tazminattan düşülmemesinin, kazanın oluşunda sigortalı araç sürücüsünün kusurunun olmadığının dikkate alınmamasının, rapor tarihi verilerine göre hesap yapılmasına rağmen belirlenen tazminata avans faizi yürütülmesinin de usul ve yabaya aykırı olması nedeni ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Dosyadaki mevcut delillere göre, dava konusu kazaya ilişkin olarak, kaza tespit tutanağında yapılan değerlendirme ile alınan kusur raporlarının aynı yönde olduğu ve kazanın; davacı sürücünün hızını kullandığı aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol hava ve trafik durumuna uydurmaması ve manevraları düzenleyen genel şartlara uymaması, sigortalı araç sürücüsünün ise karayolunda zorunlu haller dışında taşıt yolu üzerinde duraklamama ve park etmeme kuralına aykırı davranması nedeni ile meydana geldiği, oluş itibari ile davacının daha ağır kusurlu olduğu, ancak sigortalı araç sürücünün kusurunun da bulunduğu sabittir. Bu nedenlerle, mahkeme tarafından hükme dayanak yapılan 02/05/2018 tarihli bilirkişi raporundaki kusur tespiti ile kusur oranları oluşa, usul ve yasaya uygun bulunmuş, davalı vekilinin kusura yönelik istinaf talepleri yerinde görülmemiştir.
Yargıtay'ın yerleşik uygulamalarına göre; haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybına uğranıldığı iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Somut olayda, Mahkeme tarafından alınan maluliyet tespitine ilişkin raporun Yargıtay tarafından belirlenen bu esaslara, oluşa, usul ve yasaya uygun olduğu görülmüştür.
Kazaya bağlı yaralanması nedeni ile vücut genel çalışma gücünü %16 oranında kaybeden davacı için iş kazası nedeni ile rücuya tabi gelir bağlanmadığı, geçici iş göremezlik dönemi için 4.923,72-TL ödeme yapıldığı ... Sigortalar Kurumu'na yazılan yazı cevabı ile belirlenmiştir.
Hükme dayanak yapılan hesap raporu aktüerya konusunda uzman bilirkişiden alınmıştır. 06/05/2019 tarihli raporda hesaplama TRH 2010 yaşam tablosu ve 1.8 teknik faize göre ve net asgari ücret üzerinden yapılmıştır. Davalı tarafın kusuruna denk gelen geçici iş göremezlik tazminatının 2.103,29-TL olduğu belirlenmiş, SGK tarafından yapılan ödeme dikkate alındığında, talep edilebilecek geçici iş göremezlik tazminatı bulunmadığı, sürekli iş göremezlik tazminatının ise davalı taraf kusuruna göre 26.183,62-TL olduğu hesaplanmış olup, istinaf edenin sıfatına göre hesap raporunda bir usulsüzlük görülmemiştir.
Davalı vekili, hükmedilen tazminata avans faizi yürütülmesine de itiraz etmiştir. Ancak, davalı ... şirketi tarafından düzenlenmiş olan zorunlu mali mesuliyet sigortası poliçesine göre kazaya karışan aracın "damperli kamyon" olarak nitelendirildiği, araç ruhsatında ise aracın "..." olduğunun belirtildiği sabit olup, hükmedilen tazminatlara avans faizi yürütülmesinde usul ve yasaya aykırı yön bulunmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, olaya ilişkin alınan bilirkişi raporlarının dosya kapsamına uygun olduğu, davalı vekilinin ileriye sürdüğü istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı ve ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden yasaya uygun bulunduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nun 3531-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.788,60-TL karar harcından peşin alınan 447,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.341,40-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç tahsil ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 25/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
.......
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.