2. Hukuk Dairesi 2007/5464 E. , 2008/5555 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ :TMK.195.Maddesi Gereğince Eşlerin Birlikte Kaldıkları
Ortak Konutun Seçilmesi Hususunda Hakimin
Müdahalesi ve Önlem Alması Talebi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,peşin alınan harcın mahsubuna, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 17.04.2008 (Prş.)
KARŞI OY YAZISI
Davacı kadın eş babası yanında “Yusufeli” ilçesinde; davalı erkek eş ise “Borçka” ilçesinde yaşamaktadır.
Davacı kadın eş “kendi yerleşim yeri olan” Yusufeli ilçesinde açtığı temyize konu dava dilekçesinde;
- Eşinin kendisini ailesi ile birlikte yaşamaya zorladığı,
- Bu sebeple baba evine dönmek zorunda kaldığını,
- Tarafların birlikte ortak konutu belirleyemediğini,
- Bu sorun sebebiyle ayrı yaşamak zorunda kaldıklarını,
- TMK m. 195 uyarınca “ortak konutun hâkim tarafından” belirlenmesini istemiştir.
Yerel mahkeme “iki sebeple” davayı reddetmiştir;
- Tarafların yerleşim yeri Borçka olduğuna göre istem o yer mahkemesinden gerçekleştirilmelidir,
- Davacı kadın kötü niyetlidir. Maksadı eşinin açtığı terk sebebiyle boşanma davasını sonuçsuz bırakmaktır.
Değerli çoğunluk yerel mahkeme kararının hiçbir eleştiri ya da düzeltme yapmadan “onanmasına” karar vermiştir.
Çekişme nedir?;
1- ORTAK KONUT BELİRLEMESİ İSTEMİ “EŞLERDEN BİRİNİN YERLEŞİM YERİ MAHKEMESİNDE” YAPILAMAZ MI?
Ortak konut belirlemesi isteyen davacı “kadın eşin yerleşim yeri” olan Yusufeli ilçesinde dava açtığı çekişme dışıdır.
“…Somut olayda davacı kadının 15.8.2002 tarihinde koca evini terk edip, o tarihten beri baba evinde oturduğu, işte çalışmadığı, üzerine kayıtlı bir taşınmazının bulunmadığı, hayatın olağan akışı gereğince sığınabileceği ve yerleşebileceği tek yerin baba evi olduğu ayrı ev açıp orada hayatını idame ettirmesinin mevcut şartlarda mümkün bulunmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacı kadının ‘sürekli kalma niyeti’ ile baba evine gittiğinin ve hayatını burada devam ettireceğinin kabulü zorunlu bulunmaktadır.” (YHGK, 6.6.2007, 331-332)”
Görüldüğü üzere Yusufeli ilçesi davacı kadının yerleşim yeridir.
Ortak konut belirlemesinin eşlerden birinin yerleşim yeri mahkemesinde incelenemeyeceğini düzenleyen/engelleyen/yasaklayan hiçbir yasa hükmü yoktur.
Kaldı ki deliller toplandığında ortak konut Yusufeli ilçesinde de belirlenebilir. Başka bir anlatımla ortak konutun mutlaka “davalı eşin yaşadığı şehirde” belirleneceği konusunda bir hüküm yoktur.
Açıklanan gerekçelerle yerel mahkemenin ortak konut belirlemesi isteminin davacı “kadın eşin yerleşim yeri” olan Yusufeli ilçesinde yapılamayacağı yönündeki görüşünün yasal bir dayanağı bulunmamaktadır.
2- DAVALI EŞİN BOŞANMA DAVASININ BULUNMASI ORTAK KONUT BELİRLEMESİ İSTEMİNİ ENGELLER Mİ?
4721 sayılı Türk Medenî Kanunu m. 186 hükmüne göre eşler oturacakları konutu “birlikte” seçerler. Evin seçimini eşlerden biri tek başına gerçekleştiremez;
Evin seçimi konusunda çekişme çıkmamışsa sorun yoktur. Ancak konutun seçimi nedeniyle “çekişme çıkarsa” ne olacaktır?
Çözüm: Eşler ayrı ayrı veya birlikte yapacakları istem ile aşağıdaki durumlarda TMK. m. 195 f. I hükmüne göre aile mahkemesi hakiminin müdahalesi istenebilir;
- Evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin (TMK. m. 185-186) yerine getirilmemesi,
- Evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi.
O halde davacı kadın eş TMK. m. 195 f. I hükmüne göre aile mahkemesi hakiminin müdahalesini isteyebilecektir.
Davalı erkek eşin boşanma davasının bulunması ortak konutun belirlenmesi isteyen kadını kötü niyetli mi kılar? Kadın eş ortak konutun belirlenmesini isteyebilmesi için yıllar boyu sürecek eşinin boşanma davasının sonlanmasını beklemek zorunda mıdır?
Terk sebebiyle boşanma davası açmayı hedefleyen davacı kadın eşin çağrı yapabilmesi için ortak konutun belirlenmesini istemesini engelleyen bir yasa hükmü var mıdır?
Davacı kadının iyiniyeti, kötü niyeti “erkek eşin boşanma davasını inceleyen hakimin” görevidir.
O halde mahkemece yapılacak iş TMK. m. 195 f. I hükmüne göre aile mahkemesi hakiminin müdahalesi ile ortak konutun belirlenebilmesi konusunda;
- Eşleri uyarması,
- Onları uzlaştırmaya çalışması,
- Eşlerin ortak rızası ile uzman kişilerin yardımını istemesi,
Bunlara rağmen uzlaşamadıkları takdirde kanunda öngörülen önlemleri alması gerekmektedir.
Bu sebeplerle değerli çoğunluğun “farklı görüşüne” katılmıyorum.