16. Hukuk Dairesi 2017/681 E. , 2020/2724 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "Yapılan keşif sonucunda yerel bilirkişi ve tanıkların beyanlarında taşınmazın 1983 yılından bu yana davacı tarafından ev ve bahçe niteliği ile kullanıldığını söylemiş olmalarına; yine inşaat bilirkişisi taşınmaz üzerinde bulunan evin 20-25 yıllık olduğunu, zirai bilirkişi taşınmazın 22-23 yıldır tarımsal amaçla kullanıldığını bildirmiş olmasına rağmen, orman bilirkişisi tarafından 1999 tarihli hava fotoğrafı üzerinde yapılan incelemede orman olmayan hali arazi niteliğinde olduğunun belirtildiği halde bu çelişki giderilmeksizin ve yeterli olmayan bilirkişi raporuna göre karar verilmesinin isabetsiz olduğuna" değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama devam ederken ... Köyü"nün ... İlçesi"ne bağlanması nedeniyle yetkisizlik kararı verilerek dava dosyası ... Asliye Hukuk Mahkemesi"ne gönderilmiş olup, yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne, bilirkişiler ... ve ... 31.06.2015 tarihli rapor krokisinde (A) harfi ile gösterilen 1.438,41 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleşmiş olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ne var ki, mahkemece verilen önceki karar tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Yasa"nın 1. maddesi uyarınca büyükşehir belediyesi sınırlarının tüm ilin idari sınırları olacak şekilde genişletilmiş olması nedeniyle ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı"nın ilgili kamu tüzel kişisi olarak davaya dahil edilmesi zorunludur. Her ne kadar sehven bu hususa bozma ilamında değinilmemiş ise de, kamu düzeni ile ilgili olan taraf teşkili 6100 sayılı HMK’nın 114/1-d maddesi gereğince dava şartlarından olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerektiği göz önüne alındığında bu hususu içermeyen bozma ilamının usuli kazanılmış hak oluşturduğundan söz edilemeyeceğine göre (HMK 115/1). Mahkemece bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, işin esası yönünden yapılan araştırma ve inceleme de yetersizdir.
Taşınmazın tarım arazisi olup olmadığı, imar-ihya edilip edilmediği, edilmişse imar-ihyanın hangi tarihte gerçekleştiği gibi hususlar kuşku bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulmamış, mahalli bilirkişi ve davacı tanıklarının soyut beyanları ve tek ziraatçı bilirkişi tarafından hazırlanan yetersiz zirai raporla yetinilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, 6360 sayılı Yasa gereğince davacıya, davasını Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na yöneltmesi için süre ve imkan tanınmalı, bu yolla taraf teşkilinin sağlanması halinde, dahili davalıdan savunma ve delilleri sorulmalı, bildirdiği takdirde delilleri toplanmalı, ayrıca dava konusu taşınmazın imar planı kapsamında kalıp kalmadığı ilgili belediyeden sorularak belirlenmeli ve imar planı kapsamında ise imar planının onaylı bir örneği dosyaya getirtilmeli, dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ilişkin en az 3 adet stereoskopik hava fotoğrafı Harita Genel Komutanlığından getirtilmeli, ayrıca bulunabilecek en eski tarihli yüksek çözünürlüklü uydu fotoğrafları da celbedilerek dosya keşfe hazır hale getirildikten sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ile jeodezi ve fotogrametri uzmanı ve fen bilirkişisinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte taşlık olarak kadastro harici bırakılan yerde, taşınmaza ev yapmanın imar-ihya anlamına gelmeyeceği ancak önceki keşifte dava konusu taşınmazın bahçe olarak kullanıldığının belirtildiği dikkate alınarak, dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın imar-ihya ile bahçe haline getirilip getirilmediği, çekişmeli taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kullanımın 20 yıla ulaşıp ulaşmadığı, taşınmazın kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, taşınmazın imar-ihyaya konu edilip edilmediği, usulünce imar-ihya edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp tamamlandığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar ne şekilde kullanıldığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; komşu parsellerin dayanak kayıtlarının çekişmeli taşınmaz yönünü ne şekilde okuduğu belirlenmeli; fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve denetlemeye elverişli, dava konusu taşınmazı komşularıyla birlikte gösterir krokili rapor alınmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmaz bölümünün toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, üzerindeki bitki örtüsünü, imar-ihyaya konu edilmişse imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir ve komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş renkli fotoğraflarını da içerir, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının ve eski tarihli uydu fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde, çekişmeli taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, taşınmazda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile taşınmazda sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.07.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.