Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2013/3543 Esas 2014/545 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/3543
Karar No: 2014/545
Karar Tarihi: 17.01.2014

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2013/3543 Esas 2014/545 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2013/3543 E.  ,  2014/545 K.

    "İçtihat Metni"

    ... adına Av. ... ile 1) ... Tic AŞ adına Av. Dr. ... 2) ... 3) ...Limited şirketi aralarındaki dava hakkında ...1. İş Mahkemesinden verilen 20.09.2012 günlü ve 2010/921-2012/806 sayılı hükmün, davacı Kurum ve davalılardan ... Tic AŞ vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    1) Davalılardan ... Ltd. Şti. adına gıyabi hükmün, "işçisine " tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
    7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 12. maddesine göre; hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğ orada hazır bulunan memur ve müstahdemlerinden birine yapılır.
    25.01.2012 tarih ve 28184 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik"in 21. maddesinde ise; tüzel kişi adına, tebligatı kabul edecek kişi herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde bulunmadığı veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde olduğu takdirde tebliğin orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde vazife itibariyle tüzel kişinin yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle vazifelendirilmiş biri olması gerektiği, bunların da bulunmadığı tebliğ mazbatasında tespit edilmek şartıyla o yerdeki diğer memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
    Somut olayda, davalı şirkete yapılan tebligatın, hükmi şahıslara tebligat usulünü düzenleyen 7201 sayılı Yasanın 12. ve 13. maddelerine aykırı olduğundan usulüne uygun olmadığı anlaşılmaktadır.
    2) Davalılardan ..."a gıyabi hükmün Tebligat Kanunun 21. maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
    Tebligat Kanununun 21 inci maddesine göre, muhatap veya adına tebligatı kabule kanunen yetkili kimseler adreste yok ise tebliğ imkansızlığının söz konusu olduğu bu durumda tebliğ memuru soruşturma işlemini yapmalıdır. Zira Tebligat Kanununun 21 inci maddesine göre kapıya yapıştırma tarihinin tebliğ tarihi kabul edilebilmesi için muhatap sadece tebligatın yapılacağı sırada adreste bulunmamalı ve fakat tevziat saatlerinden sonra o adrese geleceği belirli olmalıdır. (HGK. 13.10.1965 tarih ve 2/793-360; 16.09.1981 tarih ve 7/2371-604) Bu durumda davalı ..."a yapılan tebliğ işlemi “muhatabın tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceği” anlaşılamadığından usulsüz olup; gıyabi hükmün, anılan davalıya, Tebligat Kanununun 21 inci ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik"in 30. maddeleri gözetilerek, usulüne uygun şekilde tebliği sağlanmalıdır.
    Bu nedenle gıyabi hükmün davalılar ... Ltd. Şti. ve ..."a yöntemince tebliğ edilerek, ve gerektiğinde (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesinde yer alan 1086 sayılı Yasanın temyize ilişkin hükümlerinin uygulanmasının gerektiğine ilişkin düzenleme gereğince) Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 17.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.