Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/32303 Esas 2020/1039 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/32303
Karar No: 2020/1039
Karar Tarihi: 06.02.2020

Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/32303 Esas 2020/1039 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir marka hakkına tecavüz davasında sanık mahkum edilmiş, ancak mahkemenin, hükmün açıklanmasını geri bırakma talebi reddedilmişti. Dosya incelendikten sonra, 5237 sayılı TCK'nin tekerrür hükümlerinin uygulanması için öngörülen sürelerin geçmiş olması halinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının engel bir neden olarak kabul edilemeyeceği anlaşılmıştır. Ancak, uzlaştırma kurumunun yürürlükte olması sebebiyle, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253. ve 254. maddeleri uygulanmalıdır. 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile birlikte, etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçları içeren 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 61/7. maddesindeki uzlaştırma hükmü çıkarılmıştır. Ancak, 61/A maddesi yürürlükte kalmaktadır ve uzlaştırma bu madde kapsamında uygulanabilir.
19. Ceza Dairesi         2019/32303 E.  ,  2020/1039 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan (suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan) 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/7. maddesinin aynı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A maddesinde düzenlenen satışa arz etme veya satma suçu yönünden de uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza hukuku ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik CMK’nin 253. ve 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu,
    Kabule göre de;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 gün ve 250-13 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, 01.06.2005 tarihinden sonra işlenen suçlardan dolayı mahkûm edilen sanıklar yönünden 5237 sayılı TCK"nin tekerrür hükümlerinin uygulanması için 58. maddesinde öngörülen sürelerin geçmiş olması halinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarının değerlendirilmesinde engel bir neden olarak kabul edilemeyeceğinin belirtildiği, sanığın adli sicil kaydında gözüken Bandırma Sulh Ceza Mahkemesinin 2007/115 esas 2007/163 sayılı kararında, sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmünün 28.09.2007 tarihinde yerine getirildiğinin anlaşılması nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi için aranan CMK"nin 231/6-a maddesinde gösterilen “kasıtlı suçtan mahkum olmama” nesnel koşulunun bulunduğu gözetilmeden, yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılan ve hapis cezası ertelenen sanık hakkında, yasal ve dosya içeriğine uygun olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 06.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.