14. Hukuk Dairesi 2018/5235 E. , 2021/3256 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemes
Taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir.
a) Bu kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligatın, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine, mavi renkli zarf kullanılmaksızın ve adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin şerh verilmeksizin Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılması gerekir. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir.
b) Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir.
Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından, Anayasanın "Hak arama hürriyeti" kenar başlıklı 36. maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın "Hukuki dinlenilme hakkı" başlıklı 27. maddesi ile tebligat Kanununun yukarıda bahsi geçen hükümlerine aykırı olacaktır.
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince;
1-Davalılardan ..., ... kızı ..., ..., ..., ..., ... ve ..."ye çıkarılan gerekçeli karar tebligatları, adreslerin kapalı olması nedenleriyle iade edilmiş olmasına rağmen Tebligat Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, evraka yazılı adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecek iken, iade gelen evrakların işlemsiz bırakıldığı anlaşılmakla, adı geçen davalılara usule uygun şekilde gerekçeli karar tebliğleri sağlanarak yasal temyiz süresinin beklenilmesi,
2-Gerekçeli karar tebliğlerinin davalılardan ..., ..., ... ve ..."nin bilinen en son adreslerine çıkarılması, bu adreslerin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatapların adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresleri, bilinen en son adresleri olarak kabul edilip tebligatın buraya yapılacağı hükmü gözardı edilerek, ilk seferde doğrudan Tebligat Kanunun 21/2. maddesine göre tebligat yapılması usulsüz olduğundan, adı geçen davalılara, gerekçeli karar tebliğlerinin sağlanarak yasal temyiz süresinin beklenilmesi,
3-Davalılardan ..."a gerekçeli karar tebligatının yapılmamış olduğu anlaşılmakla, usule uygun şekilde gerekçeli karar tebliği sağlanarak yasal temyiz süresinin beklenilmesi,
4-Davalılardan ..."a gerekçeli karar tebliğinin Tebligat Kanunu 21/1 maddesi uyarınca yapıldığı ancak muhatabın geçici olarak adresinde olmadığı bilgisinin hangi komşusundan alındığına dair evrakta denetime elverişli olacak şekilde isim veya imza bilgisinin bulunmamasının usule aykırı olduğu tespit edilmekle, adı geçen davalıya usule uygun şekilde gerekçeli karar tebliği sağlanarak yasal temyiz süresinin beklenilmesi,
5- Davalılardan Gani Işık"a yapılan gerekçeli karar evrakının muhatabın ölmüş olduğu şerhi düşülerek iade edildiği anlaşılmakla, adı geçen davalının ilgilisinden mirasçılık belgesi temin edilerek, mirasçılarına usule uygun şekilde gerekçeli karar tebliği sağlanarak yasal temyiz süresinin beklenilmesi gerekmektedir.
Yukarıda belirtilen nedenlerle mahkemesine iade gerekçeleri dikkatli bir şekilde okunarak usulsüz tebligat yapılan davalılara 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde gerekçeli kararların tebliği sağlanıp yasal temyiz süresinin beklenmesi ile belirtilen diğer eksiklikler giderildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHKEMESİNE İADESİNE, 17.05.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.