23. Hukuk Dairesi 2019/3502 E. , 2020/1090 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl davada kooperatif üyeliğinin tespiti, birleşen davada elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı-birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, dava konusu C blok 27 no.lu bağımsız bölümün müvekkiline tahsis edildiğini, ancak birleşen dava davacısının müvekkiline tahsis edilen dairenin kendisine ait olduğunu iddia ettiğinden bahisle müvekkilinin davalı kooperatife üye olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı olduğunu, satın aldığı dava konusu bağımsız bölümün asıl davanın davacısı tarafından işgal edildiğinden bahisle söz konusu dairenin tahliyesi ile ecrimisil tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı kooperatif temsilcisi asıl davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, asıl davada davacının 1992 tarihinde kooperatife üye olduğu, kooperatif aidatlarını ödememesi nedeni ile üyeliğinin düşürülmesine karar verildiği, birleşen davada davacı ...’un 2003 tarihinde kooperatife üye yapılarak taşınmazın tahsisinin yapıldığından davaya konu taşınmazın malikinin davalı-birleşen davacı olduğu gerekçesiyle birleşen davanın kabulüne, asıl davanın reddine dair verilen karar, Dairemizin 28.11.2017 günlü, 2017/358 E., 2017/3477 K. sayılı kararı ile asıl dava davacısı Fatma"nın birleşen dosya davacısının kooperatife üye kabulünden çok önce dava konusu bağımsız bölümde oturmaya başladığı, kooperatif tarafından birleşen dosya davacısına satılan yerin aynı yer olduğu konusunda bir uyuşmazlık bulunmadığı, taşınmazın aidatlarının davacı ... tarafından ödendiği, kooperatifin ikamete ve aidat ödemelerine rıza göstererek zımni tahsisin oluştuğu, tahsis önceliğinin asıl dava davacısı Fatma"ya ait olduğu sabit olduğundan asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı asıl dava davalısı, birleşen dava davacısı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 19.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.