8. Hukuk Dairesi 2019/6677 E. , 2020/69 K.
"İçtihat Metni"DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15.05.2018 tarihli ve 2016/391 Esas, 2018/272 Karar sayılı kararıyla tapu iptali ve tescil talebinin reddine, tazminat talebinin kabulüne karar verilmiş, Mahkeme hükmüne karşı taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davalı Hazine ve davalı ... vekillerinin istinaf başvurusunu kabulüne karar verilerek, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, tapu iptali tescil ve tazminat taleplerinin reddine şeklinde hüküm kurulmuş olup, bu kez davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü:
YARGITAY KARARI
Davacı vekili, dava konusu 2346 parsel sayılı taşınmazı davacının babası ...’ın sağlığında üçüncü kişiye sattığını ve davacının yaklaşık 45 yıl önce taşınmazı üçüncü kişiden satın aldığını, davacının taşınmazı davasız aralıksız malik sıfatıyla zilyetliğinde bulundurduğunu ve halen kullanmakta olduğunu, taşınmaza fıstık ağaçları dikip bakımını yaptığını, ağaçların yaklaşık 40 yaşında olduğunu, davacının babası ...’ın 1972 yılında öldüğünü, TMK’nin 713/2 maddesi nedeniyle davacı adına tescil şartları oluştuğunu açıklayarak, taşınmazdaki davalı hissesinin iptali ile davacı adına tapuya tesciline, bu talebin reddi halinde davacının bakımını yaptığı ağaçlara ilişkin emeğinin ve taşınmaz için ödediği bedelin karşılığı olarak şimdilik 5.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili ve dahili davalı Hazine vekili, ayrı ayrı davanın reddini savunmuşlardır.
İlk Derece Mahkemesince, tapu iptali ve tescil talebinin reddine, taşınmaz üzerindeki ağaç bedeline ilişkin tazminat talebinin kabulü ile 5.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davalı Hazine vekili ve davalı ... vekilinin istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının tapu iptali tescil ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, anılan karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297/2. maddesinde belirtilmiştir. Buna göre hüküm, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kapsar. Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Hüküm gerekçesi dosya içeriğine uygun olmak zorundadır. Ayrıca, hükmün gerekçesi ile sonuç kısmı birbiri ile çelişmemelidir.
Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün gerekçe kısmında “...ayrıca kayıt malikinin mirasçı bırakmadan ölmüş olması halinde TMK"nin 501. maddesi uyarınca son mirasçının Devlet olması nedeniyle Hazinenin davada yer alması mümkündür. Ne var ki, somut olayda kayıt malikinin mirasçıları bulunmaktadır. Bu bakımdan Hazineye davanın yöneltilmesi doğru olmamıştır. Şu halde, kayıt malikinin mirasçıları belirlendiğine ve davanın mirasçılara yöneltilerek yürütüldüğü sabit bulunduğuna göre, Hazineye karşı açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması hatalı olduğundan davalı Hazinenin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün bu yönüyle düzeltilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur...” denilmiş hüküm fıkrasında ise; “...davacının tapu iptali tescil ve tazminat taleplerinin reddine...” karar verilmiştir. Gerekçede davaya dahil edilen Hazine yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiş, ancak hüküm fıkrasında Hazine yönünden yapılan açıklama yönünde hüküm kurulmamıştır. Bu şekilde, gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki meydana getirilmiştir. Bahsi geçen karar, açıklanan bu nedenle Yargıtay denetimine, usul ve yasaya uygun olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir. Mahkemece yapılacak iş önceki kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak kaydı ile yeni bir karar vermekten ibarettir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle HMK’nin 371. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine, karardan bir suretin de İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.01.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.