MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVACI-DAVALI : ...
DAVALI-DAVACI
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar ve velayet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-İlk derece mahkemesi, davacı-karşı davalı erkeğin eşine hakaret ettiği, eşinin ailesini istemediği, davalı-karşı davacı kadının ise birlik görevlerini ihmal ettiği ve eşinin ailesine soğuk davrandığı gerekçesiyle boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-karşı davalı erkeğin ağır kusurlu olduğunu kabul ederek, tarafların karşılıklı davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin davalı-karşı davacı anneye verilmesine, davacı-karşı davalı baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, davalı-karşı davacı kadın yararına 275,00 TL tedbir ve 300,00 TL yoksulluk nafakasına, davalı-karşı davacı kadın yararına 10.0000,00 TL maddi tazminata, 10.000,00 TL manevi tazminata (TMK m. 174/1-2), davacı-karşı davalı erkeğin tazminat isteğinin reddine, ortak
çocuk için 225,00 TL tedbir ve 275,00 TL iştirak nafakasına karar verilmiş, davacı-karşı davalı erkeğin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, görevli ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi 2017/1445 esas, 2017/1266 karar sayılı kararla; ilk derece mahkemesi tarafından davacı-karşı davalı erkeğe yüklenen hakaret vakıasından sonra evlilik birliğinin devam ettiği, erkeğin bu davranışının kadın tarafından affedildiği ya da hoşgörü ile karşılandığı ve erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, davacı-karşı davalı erkeğin eşinin ailesine soğuk davrandığı, davalı-karşı davacı kadının ise birlik görevlerini ihmal ettiği ve eşinin ailesine soğuk davrandığı, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-karşı davacı kadının ağır kusurlu olduğu kabul edilerek, davacı-karşı davalı erkeğin kusur belirlemesi ve yoksulluk nafakası yönünden istinaf talebinin kabulüne, şartları oluşmadığından erkeğin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; kadının birlik görevlerini ihmal ettiğine ilişkin tanık beyanlarının bir kısmının duyuma dayalı ve inandırıcılıktan uzak olup, kanıtlanmamıştır. Bu nedenle tarafların diğer kusurlu davranışlarına göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit kusurlu olduklarının kabulü gerekir. Yanılgılı değerlendirme sonucu kadının ağır kusurlu olarak kabulü doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
3-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere boşanmaya sebep olan olaylarda taraflar eşit kusurlu olduklarından Türk Medeni Kanunu"nun 175. maddesi koşullan davalı-karşı davacı kadın yararına gerçekleşmiştir.Toplanan delillerden, davalı-karşı davacı kadının sürekli bir işi ve kendisini yoksulluktan kurtaracak düzenli bir gelirinin olmadığı, boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılmaktadır. Davalı-karşı davacı kadın yararına uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken, bu yön gözetilmeden isteğin reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte açıklanan sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 25.03.2019 (Pzt.)