4. Ceza Dairesi 2016/10702 E. , 2017/16805 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kamu hizmetinden yararlanma hakkının engellenmesi
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre, hükmolunan ceza miktarı nedeniyle sanıklar müdafiinin duruşmalı inceleme isteğinin 1412 sayılı CMUK’nın 318/1. maddesi uyarınca reddine karar verilerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanık ...’nın kovuşturma aşamasındaki savunmasında, araçlarına yönelik olarak bu zamana kadar çok fazla ceza yazıldığını, bu cezaların bir kısmına itiraz ettiğini, itirazlarının tamamının kabul edildiğini, itiraz etmediklerinden ise bazı cezaları ödediğini, bazı cezaları ise ödemediğini beyan etmesi karşısında, savunmanın doğruluğu araştırılarak, haklılık payının olduğunun ortaya çıkması halinde, eylemin yasal protesto hakkının kullanımı niteliğinde olup olmadığının tartışılarak sanıkların hukuki durumlarının buna göre değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Sanık ... oto kurtarma işi yapan işyerinin sahibi olup,diğer sanıkların onun yanında şoför olarak çalıştıkları, olay tarihinde sanık ...’nın,..... yolu üzerinde bulunan yol kenarı denetim istasyonunda kontroller sırasında haksız ceza kesildiği düşüncesiyle, diğer sanıkları arayarak iş yerine ait araçlarla birlikte istasyona gelmelerini istemesi üzerine, diğer sanıkların olay yerine gelerek yedi adet aracı istasyona bıraktıkları ve araç anahtarlarını da işverenleri olan sanık ...’ya teslim ettikleri olayda; diğer sanıkların, iş yeri sahibinin talimatını yerine getirip, anahtarları da kendisine verdiklerinin anlaşılması karşısında, bu sanıklar yönünden suç kastıyla hareket edip etmediklerine ve suçun unsurlarının oluşup oluşmadığına ilişkin kanıtların neler olduğu açıklanıp tartışılmadan, yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Kabule göre de;
a-Savunmaların doğruluğu araştırılıp, olayın çıkış sebebi üzerinde durularak, sanıklar hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
b-Tüm sanıklar hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişkin olarak, suçun, 13.03.2014 tarihli 6529 sayılı Kanun"un 13. maddesi ile değişik 5237 sayılı TCK’nın 113/1-a maddesinin yürürlüğe girmesinden önce işlendiği ve değişiklikle birlikte atılı suça ilişkin olarak öngörülen ceza miktarının değiştirildiği anlaşıldığından, 5237 sayılı TCK"nın 7/2. madde-fıkrasındaki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü gözetilerek, lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın, denetime imkân verecek şekilde kararda gösterilmesi suretiyle değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
c-Anayasa Mahkemesi"nin karar tarihinden sonra 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı TCK"nin 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 06 /06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.