Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/1787 Esas 2020/2717 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1787
Karar No: 2020/2717
Karar Tarihi: 06.07.2020

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/1787 Esas 2020/2717 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, bir taşınmazın kendisine nasıl intikal ettiği konusunda davalılar arasında anlaşmazlık yaşamaktadır. Yerel bilirkişi ve davacının tanığı, taşınmazı davacının babasıyla birlikte kullandıklarını ve babasının ölümünden sonra da kullanmaya devam ettiğini beyan etmiştir. Bozma ilamında, taşınmazın davacıya nasıl intikal ettiği konusunda araştırma yapılmadan hüküm verildiği belirtilmiştir. Bu nedenle, mahkemece bu hususun araştırılması gerekmektedir. Eğer taşınmaz, satış, bağış ya da mirasçılar arasında yapılan paylaşım sonucu davacıya kalmışsa, davacının bu dava açma sıfatına sahip olup olmadığına dair inceleme yapılmalıdır. Sonuç olarak, davanın kabulüne karar verilmiştir ve taşınmaz davacı adına tescil edilmiştir. Bu karara, Hazine temsilcisi tarafından itiraz edilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- Türk Borçlar Kanunu'nun 2. maddesi: \"Medeni hakların başlangıcı doğum, sonu ölümle olur.\"
- Tapu Kanunu'nun 1. maddesi: \"Tapu sicili, taşınmaz malların durumlarını göstermek üzere kurulmuş bir sicildir.\"
- Medeni Kanun'un 845. maddesi: \"Mirastan pay alan kimse, kanuna aykırı yapılmış olan bir tasarruf nedeniyle hakkından mahrum kalı

16. Hukuk Dairesi 2017/1787 E. , 2020/2717 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "taşınmaz başında yapılan keşifte dinlenilen yerel bilirkişi ve davacı tanığı, davacının taşınmazı sağlığında babası ile birlikte kullandığını, babasının ölümünden sonra da kullanmaya devam ettiğini beyan etmiş olması karşısında, Mahkemece, çekişmeli taşınmazın davacıya ne şekilde intikal ettiği davacının, terekeye göre 3. kişi durumunda olan davalılara karşı dava açma sıfat ve yetkisinin bulunup bulunmadığı üzerinde durulmadığı belirtilerek, mahkemece bu hususun araştırılması, şayet dava konusu taşınmaz, satış, bağış ya da murisin ölümünden sonra mirasçılar arasında yapılan paylaşım ile davacıya kalmış ise, davanın şimdi olduğu bu haliyle yürütülmesi, aksi halde, bir başka ifade ile taşınmazın terekeye dahil olduğu sonucuna varılması halinde ise davacının üçüncü kişiye karşı tek başına dava açamayacağının düşünülmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, ... İli ... İlçesi ... Köyü ... Mevkiinde kain bulunan, doğusunda ... zilyetliğindeki taşınmaz ve kadastro harici tepe, batısında yol, ilerisinde kadastro harici tepe, kuzeyinde kadastro harici tepe, güneyinde 276 nolu parsel sınırlarıyla çevrili olan; 19.02.2014 havale tarihli fen bilirkişileri ... ve ... ile harita mühendisi bilirkişi Mustafa Nur Aslan"ın raporunda (A) harfi ile gösterilen 5.710,29 metrekare yüzölçümlü sulu tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.07.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.