Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2019/5225 Esas 2019/7405 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/5225
Karar No: 2019/7405
Karar Tarihi: 12.12.2019

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2019/5225 Esas 2019/7405 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun 407. maddesi uyarınca hükümlüye vasi atanmasına ilişkin açılmıştır. Hükümlü, cezaevine girmeden önce TMK’nın 405. maddesi gereğince kısıtlanmış ve kısıtlılığın devam ettiği belirlenmiştir. Bu durumda, hükümlü için daha önceden kısıtlama kararı veren Sulh Hukuk Mahkemesi’nin yetkili olduğu kararlaştırılmıştır.
Türk Medenî Kanunu’nun 411. maddesine göre, vesayet işlerinde yetki, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine aittir. Yerleşim yeri, bir kişinin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir ve vesayet altındaki kişilerin yerleşim yeri, bağlı oldukları vesayet makamının bulunduğu yerdir. Vesayet, vesayet makamının kararıyla sona erer.
Kararda geçen kanun maddeleri: Türk Medenî Kanunu’nun 407, 405, 411, 19/1 ve 21/2. Ayrıca, 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi de bahsi geçen uyuşmazlıkların Bölge Adliye Mahkemeleri Hukuk Daireleri tarafından çözülmesi gerektiğini belirtmektedir.
20. Hukuk Dairesi         2019/5225 E.  ,  2019/7405 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Sulh Hukuk Mahkemesi
    Kısıtlı adayı hakkında vesayet hukukuna ilişkin olarak açılan davada .... Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verildiğinden ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevi yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, 4721 sayılı TMK"nın 407. maddesi uyarınca hükümlüye vasi atanmasına ilişkindir.
    ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesince, hükümlünün cezaevine girmeden önce TMK’nın 405. maddesi gereğince kısıtlandığı ve kısıtlılığın devam ettiği, bir kısıtlının birden fazla vesayet makamı olmayacağından, yetkili mahkemenin, hükümlü hakkında daha önceden kısıtlama kararı veren .... Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
    ... (...) Sulh Hukuk Mahkemesince hükümlünün mahkemenin 2014/555 E. - 2014/868 K. sayılı ilamı ile kısıtlandığı, bu dosyada 06/03/2019 tarihinde Ek karar ile mahkemenin yetkisizliğine karar verildiği, hükümlünün cezaevine girmeden önceki adresinin “...” olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
    Türk Medenî Kanununun 411. maddesine göre, “Vesayet işlerinde yetki, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine aittir.” Aynı Kanunun 19/1. maddesi uyarınca “Yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir.” ve 21/2. maddesine göre de “Vesayet altındaki kişilerin yerleşim yeri, bağlı oldukları vesayet makamının bulunduğu yerdir.”
    TMK’nın 472. maddesi gereğince vesayet, vesayet makamının kararıyla sona erer. Dosya kapsamından, hükümlünün .... (....) Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/555 E. - 2014/868 K. sayılı kararı ile akıl hastalığı nedeni ile kısıtlandığı, .... Sulh Hukuk Mahkemesince vesayetin kaldırılmasına ilişkin bir karar verilmediği ve vesayet hâlinin dava tarihi itibarıyla devam ettiği anlaşıldığından, vesayet altındaki kişilerin yerleşim yeri de vesayet makamının bulunduğu yer olduğundan uyuşmazlığın ... Mahkemesi"nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince ... Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 12/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.