21. Ceza Dairesi Esas No: 2015/4162 Karar No: 2015/5206 Karar Tarihi: 18.11.2015
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/4162 Esas 2015/5206 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2011 yılında verdiği bir kararda, belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının mahkemeye ait olduğu ve belgelerin incelenerek aldatma yeteneğinin ne şekilde gerçekleştiğinin belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, bir çek sahte imza ile düzenlenerek kullanıldığı iddiasıyla açılan bir kamu davasında gerçeğin belirlenmesi bakımından öncelikle belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayininin mahkemeye ait olduğu ve delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği belirtilmiştir. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri CMUK'nun 321. maddesi ve 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesidir.
21. Ceza Dairesi 2015/4162 E. , 2015/5206 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 11 - 2012/109852 MAHKEMESİ : Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesi TARİHİ : 29/11/2011 NUMARASI : 2011/279 (E) ve 2011/474 (K) SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
1- Belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayini mahkemeye ait olup, suça konu sahte belgelerin getirtilip incelenmek suretiyle özellikleri duruşma tutanağına yazıldıktan ve denetime olanak verecek şekilde dosyada bulundurulduktan sonra belgelerin aldatma yeteneğinin ne şekilde gerçekleştiği karar yerinde değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiğinin gözetilmemesi, 2- Sanığın ortağı ve yetkilisi olduğu şirket hesabına ait çeki sahte imza ile düzenleterek kullandığı iddiasıyla açılan kamu davasında; katılan İ.. C.."ın alacağı karşılığında çeki sanıktan aldığını ve borcu karşılığında katılan A.. Ö.."ya verdiğini beyan etmesi, sanığın bu çeki ....... Örme isimli şirkete tanzim ettiğini ancak mal iadesi yapılınca çeki geri aldığını daha sonra kaybettiğini, İ.. C.."la ticari bir ilişkisinin bulunmadığını savunarak çekte yıkama işlemi yapılmış olduğunu iddia etmesi, katılan İ.. C.. tarafından 2008-2009 ve 2010 yıllarına ait sanıkla ticari ilişki içinde olduğunu gösterir fatura örneklerinin ibraz edilmesi ve çekteki keşideci imzasının sanığın eli ürünü olmamasına karşın önyüzdeki bir kısım yazıların ve ciranta imzasının sanığa ait olduğunun bilirkişi raporuyla belirlenmesi karşısında; gerçeğin şüpheye yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, öncelikle belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayini mahkemeye ait olup, suça konu sahte çek yaprağının getirtilip incelenmek suretiyle özellikleri duruşma tutanağına yazıldıktan ve denetime olanak verecek şekilde dosyada bulundurulduktan sonra aldatma yeteneğinin ne şekilde gerçekleştiğinin belirlenmesi, çekte herhangi bir silme/yıkama işlemi yapılıp yapılmadığı ve yazı ile imzanın katılan İ.. C.."ın eli ürünü olup olmadığı yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılması, katılan İ.. C.. ile sanık arasında suça konu çek bedeli mukabilinde bir alışveriş bulunup bulunmadığının araştırılması ve sonucuna göre toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK" nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.