23. Hukuk Dairesi 2018/570 E. , 2019/3006 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
K A R A R
Şikayetçi vekili, ... İcra Müdürlüğünün 2010/411 sayılı dosyası ile..."dan alacaklı olduklarını, dosyada borçluya ait taşınmazın ... İcra Müdürlüğünün 2012/274 talimat sayılı dosyası üzerinden 31.07.2013 tarihinde 64.000,00 TL bedelle satıldığını ve bedelin ... İcra Müdürlüğü dosyasına aktarıldığını, taşınmaz satışından sonra düzenlenen 19.11.2013 tarihli sıra cetveline göre satış bedelinin tamamının davalı ...Ş. Bolu Şubesine ödenmesine karar verildiğini, alacaklı olduğunu iddia eden diğer bankanın ilk olarak 3.538,32 TL alacaklı olduğunu iddia ettiği ancak sonra tutarı arttırdığını ve bu alacağın muvazaalı olduğunu ileri sürerek sıra cetveline itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Şikayet olunan vekili, borçlu..."ın bankalarından kullandığı kredilere karşılık taşınmazında ipotek tesis edildiğini, borçlu aleyhine başlatılan tüm takiplerin kesinleştiğini, muvazaalı bir işlemin söz konusu olmadığını savunarak şikayetin reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; ... İcra Müdürlüğünün 2010/411 E. sayılı dosyasının incelendiği ve taşınmaz üzerinde davalı lehine ipotek olduğunun tespit edildiği, şikayet olunan bankanın 88.000.00 TL tutarında alacağı bulunduğu ayrıca taşınmaz üzerinde başkaca hacizlerin de bulunduğu, ancak nitelik gereği ipotek alacağının 1. sırada olduğu anlaşıldığından satış bedelinin öncelikli olarak ipotek alacaklısına şikayetin gerektiği, alacak miktarının ihale bedelinden çok fazla olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş olup, verilen kararın şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 05.10.2017 tarihli, 2015/7274 E., 2017/2570 K. sayılı ilamıyla yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Bu kez, Dairemiz kararına karşı şikayetçi vekilince karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
1-İİK"nın 142. maddesi şikayet alacağının aslına ilişkin olması halinde genel mahkemelerin görevli olduğu hükmünü içermektedir.
Somut olayda şikayetçi; 19.11.2013 tarihli sıra cetveline göre satış bedelinin tamamının şikayet olunan bankaya ödendiğini, şikayet olunan bankanın alacak bildirimlerinin çelişkili olduğunu, davacının alacağın muvazaalı olduğu iddiasında bulunduğu ve miktarına itiraz ettiği anlaşılmıştır. Bu iddia alacağın aslına ilişkindir. Alacağın aslına ilişkin bu iddianın çözüm yeri ise genel mahkemelerdir.
6100 sayılı HMK’nın 1. maddesindeki göreve ilişkin kuralların kamu düzenine ilişkin olduğu hükmü ile HUMK’nın 428/2. maddesinin mahkemenin görevli olmamasının mutlak bozma nedeni olduğuna ilişkin hükmü karşısında, görev hususu somut olayda olduğu gibi .../...
yargılamanın her aşamasında dikkate alınabildiğinden kararın bu nedenle bozulması gerekirken sehven onandığı anlaşılmakla mahkemece HMK"nın 114/c, 115/2. maddeleri uyarınca şikayet şartı yokluğu nedeniyle şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken esasa girilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2-Bozma nedenine göre, diğer karar düzeltme itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 05.10.2017 tarihli 2015/7274 Esas, 2017/2570 Karar sayılı onama kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme kararının re"sen BOZULMASINA, 2 numaralı bentte açıklanan nedenle bozma nedenine göre diğer karar düzeltme itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcı ile karar düzeltme harcının talep halinde iadesine, 26.06.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.