19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/17927 Karar No: 2018/4563 Karar Tarihi: 27.09.2018
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/17927 Esas 2018/4563 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2016/17927 E. , 2018/4563 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Davacı vekili, taraflar arasında yapılan sözleşmeye göre davalı şirketin ürettiği ürünlerin belirlenen bölgede satış ve montajının münhasıran davacıya verildiğini, davalı şirketin sözleşmeye uymayarak davacının onayı olmadan sözleşmeye konu illerde ürün satışı ve montajı yaparak gelir elde ettiğini, elde edilen gelirlerin tespiti ile sözleşme gereği davacının kar payının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmenin davacıya gönderilen yazı ile 27.01.2015 tarihinde haklı nedenlerle sonlandırıldığını, davacının davalı şirketten herhangi bir alacağının olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin dava tarihi itibariyle devam ettiği, sözleşmenin davalı tarafından usulüne uygun olarak feshedilmediği, davalının bayilik sözleşmesine göre davacının tekel bölgesinde 3. şahıslara yaptığı satıştan davacının payına düşen miktar olan 22.473,13 TL’ nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkeme ve tarafların da kabulünde olduğu üzere dava konusu sözleşme davacı ... ve dava dışı ... ve ... ile dava lı şirket tarafından imzalanmıştır. Sözleşmeyi imzalayan kişilerin adi ortak oldukları, adi ortaklığın tüzel kişiliğinin olmadığı gerçeğinden hareketle, adi ortaklığı oluşturan tüm kişiler tarafından davanın açılması gerekmekte olup, dava açıldıktan sonra muvafakat yoluyla taraf teşkilinin sağlanması mümkün değildir. Davacının tek başına dava açma yetkisi bulunmadığından davanın bu nedenle reddi gerekirken mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 27/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.