Esas No: 2016/461
Karar No: 2021/3333
Karar Tarihi: 17.06.2021
Danıştay 4. Daire 2016/461 Esas 2021/3333 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/461
Karar No : 2021/3333
TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- … İnşaat Müh. Dan. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
2- … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av….
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek aleyhlerine olan hüküm fıkralarının taraflarca bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, işçi çalıştırıldığı halde ücret ödemesini kayıt ve beyan dışı bıraktığı gerekçesiyle takdir komisyonu kararına istinaden 2008/5 dönemi için re'sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı gelir vergisi stopajı ile dayanak takdir komisyonu kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; vergi idaresince ücret ödemesinin gerçekliğini tespit amacıyla karşıt inceleme yoluna gidilmediği, takdir komisyonu tarafından ihbar yazısı ve genel nitelikteki kriterlere atıfla matrah belirlenmesi nedeniyle, davacı hakkındaki vergi incelemesinin 213 sayılı Kanun'un 134. maddesinde öngörülen amaca uygun yürütülmediği dolayısıyla dava konusu bir kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisi stopajında hukuka uygunluk bulunmadığı, kesinlik ve icrailik unsurlarından yoksun, idari işlem vasfını taşımadıklarından takdir komisyonu kararının iptali isteminin ise incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Tarhiyat yetkisinin zamanaşımına uğradığı davanın usulden reddi gerektiği, takdir komisyonu kararının iptali isteminin incelenmeksizin reddi kararının hukuka aykırı olduğu, aleyhe hükmedilen vekalet ücretinin hukuka aykırı olduğu,, VUK 377/2. madde hükmünün Anayasanın 2.,36.,125. maddelerine aykırılığı ve aynı Kanunun 49/b bendinde yer alan benzer düzenlemenin iptaline ilişkin AYM'nin 21/05/2012 tarih ve 2011/38 E., 2012/89 K. sayılı kararı dikkate alınarak iptali ve yürürlüğünün durdurulması talebi ile Anayasa Mahkemesi huzuruna taşınması gerketiği ileri sürülmektedir.
TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : … A.Ş. Teftiş Kurulu Başkanlığı müfettişleri tarafından yürütülen bir inceleme kapsamında …'un, 01/02/2008-01/05/2010 tarihleri arasında davacı şirkette yazılım mühendisi-danışman olarak çalıştığını beyan ve bu doğrultuda davacı şirketin kaşesini taşıyan 20/11/2012 tarihli yazıyı ibraz ettiği, konunun sorulduğu davacı şirket tarafından 06/02/2013 tarihinde … A.Ş.'ye gönderilen yazıda …'un şirket bünyesinde çalıştığı pozisyonların ve sürelerin 20/11/2012 tarihli çalışma belgesinde belirtildiği şekilde olduğunun bildirildiği, adı geçenin sigortalı hizmet dökümlerinde kaydının olmadığının tespit edildiğinden bahisle durumun Gelir İdaresi Başkanlığına intikal ettirildiği, bunun üzerine Denetim Grup Müdürlüğünün 24/07/2013 tarihli ve ekleri ile dönem muhtasar beyannameleri dikkate alınarak takdir komisyonunca matrah takdir edildiği ve böylelikle tespit edilen matrahlara istinaden dava konusu tarhiyatın yapıldığı ileri sürülmektedir.
DAVACININ SAVUNMASI :Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca duruşma istemi yerinde görülmeyerek gereği görüşüldü:
Davacı tarafından, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 377/2 maddesinin Anayasaya aykırı olduğu iddia edilmiş ise de, ilgili Kanun hükmünün Anayasaya uygun düzenlemeler getirdiği sonucuna varıldığından, davacının Anayasaya aykırılık iddiası ciddi görülmemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2.Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, … TL maktu karar harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
6.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.