5. Ceza Dairesi 2016/11386 E. , 2018/5253 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Zimmet
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Köy muhtarı olarak görev yapan sanığın, ... isimli kişi tarafından köye yardım amacıyla kendisine verilen parayı şahsi işlerinde kullanıp köy bütçesine gelir olarak kaydetmediği müşteki ... ve tanıklar ... ve ... tarafından iddia olunmuş ise de; tanık ..."ın aşamalarda değişen beyanları, avans ücreti teslim tutanağında imzaları bulunan tanıklar ..., ... ve ..."nun bahsi geçen miktarları avans olarak sanıktan aldıklarını doğrulamaları ve sanığın aşamalardaki değişmeyen beyanları, ..."dan aldığı parayı yine adı geçenin işçilerine avans olarak vermiş olması, tanıklar ... ile ... arasında düzenlenen paranın köy bütçesine yardım amacıyla verildiğine dair tutanakta sanığın imzasının bulunmaması ve içeriğini de kabul etmemesi karşısında, iddianın şüpheli kaldığı, ceza yargılaması sonucunda mahkumiyet kararının verilebilmesi için suç oluşturan fiilin sanık tarafından işlendiğinin hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak, herkesi inandıracak biçimde kanıtlanması ve şüphenin masumiyet karinesinin gereği olarak sanık lehine değerlendirilmesi gerektiği (Anayasa m.38/4, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi m. 6/2, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi m. 11, Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi m.14/2), sanığın kendisine tanık ... tarafından teslim edilen parayı köy bütçesine destek amacıyla aldığına dair müşteki ... ve tanıklar ... ve ... beyanları dışında iddiayı doğrulayan ve sanığın zimmet suçunu işlediğini gösteren savunmasının aksine kesin, tarafsız, inandırıcı ve mahkumiyetine yeterli delil bulunmadığı anlaşılmakla, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince beraati yerine, yine sanığın eyleminin zimmet suçunu oluşturduğunun kabul edilmesi halinde ise Dairemizin 25/02/2014 gün, 2012/15211 Esas, 2014/2025 Karar sayılı bozma ilamına uyulduğu halde gereği tam olarak yerine getirilmeyerek, bu kapsamda bozma ilamında belirtildiği üzere, sanığın görev süresi itibarıyla köyün tüm gelir ve giderlerinin karşılaştırılarak bilirkişi incelemesi yaptırılıp sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Kabule göre de;
Yüklenen suçu TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle işleyen ve adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilen sanık hakkında, aynı Kanunun 53/5. maddesi gereğince hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı kararının hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulmasına rağmen kamu davasında kendisini vekille temsil ettiren katılan Hazine lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince vekalet ücretine hükmedilmemesi,
Kanuna aykırı, O yer Cumhuriyet Savcısı, katılan Hazine vekili ve sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11/07/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.