Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, katılan vekilinin yaralama suçu bakımından temyizinin suçun vasfına yönelik olduğu belirlenerek dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede: 1-Tehdit eyleminden hükmolunan beraat kararının incelenmesinde; Eyleme ve yükletilen suça yönelik katılan ... vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden, tebliğnamedeki onama düşüncesine uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 2-Yaralama eyleminden verilen mahkumiyet hükmünün temyizine gelince; a)Sanığın, cami imamı olan katılan ..."tan, bir arkadaşının babasının vefatını anons ettirme isteğinde bulunduğu, katılanın Diyanet İşleri Başkanlığının Yönetmeliğini gerekçe göstererek bu isteği kabul etmemesi nedeniyle sanığın katılana karşı yaralama eyleminde bulunduğunun anlaşılması karşısında, sanığın eyleminin TCK"nın 86/3-c maddesindeki “kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle” işlenip işlenmediği tartışılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması, b)Sanığın, arkadaşını babasının vefatı nedeniyle anons yapmayan cami imamı müştekiyi yaralama eyleminde, aynı durumda başka camilerde anons yapıldığına dair iddiası karşısında, hakkında TCK’nın 29.maddesindeki haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, Kanuna aykırı ve katılan ... vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 05/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.Başkan