Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/5092
Karar No: 2014/405
Karar Tarihi: 16.01.2014

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2013/5092 Esas 2014/405 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2013/5092 E.  ,  2014/405 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Düziçi Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    Tarihi : 07.06.2012
    No : 2006/246-2012/269

    Dava, rucüan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, gider avansının süresinde yatırılmaması nedeniyle HMK’nın 115. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı SGK Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarfından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Mahkemece, 22.03.2012 tarihli, davacı vekilinin de hazır bulunduğu oturumda eksik kalan gider avansını yatırması için davacı vekiline 2 haftalık kesin süre verildiği, davacı vekilinin, kendisine verilen kesin süre içinde gider avansını yatırmaması nedeniyle, davasının reddedildiği anlaşılmaktadır.
    01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HUMK.nın 120. maddesine göre, davacı yargılama harçlarıyla her yıl Adalet Bakanlığınca çıkarılacak Gider Avansı Tarifesinden belirlenecek olan tutarı, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. Avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması halinde, mahkemece, bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verilir. Anılan maddeye göre gider avansının dava açılırken ödenmesi zorunludur.
    Eldeki dava, HMK.nın yürürlük tarihinden önce 28.09.2006 tarihinde açılmıştır. Kanunun yürürlüğe girme tarihinden önce dava açıldığına ve duruşmalara başlandığına göre, dava açılma aşamasının tamamlandığının kabulü gerekir. Hukuk Genel Kurulunun 12.12.2012 tarih 2012/9-1202-1218 sayılı kararında da belirtildiği üzere, “Bu durumda; gerek 6100 sayılı HMK"nun 120 maddesi, gerekse; Hukuk Muhakemeleri Kanunu Uygulama Yönetmeliği’nin 45. maddesindeki düzenlemelere göre; tarifede sayılan gider avanslarının dava dilekçesi ile davanın açılması sırasında mahkeme veznesine yatırılması gereken gider olması nedeni ile, dilekçeler aşamasının tamamlanmış bulunması ve HMK’nun 448 maddesinin açık hükmü karşısında, davacı yönünden HMK’nun 120. maddesinin uygulanması mümkün değildir. Bu nedenle; 1086 sayılı HUMK"nun yürürlükte olduğu 01.10.2011 tarihinden önceki dönemde açılan bu dava için yapılacak masraflar nedeniyle istenilecek giderlerin delil avansı kabul edilip, HMK’nun 324. maddesi uygulanmak suretiyle sonuca gidilmesi gerekir. Yasa koyucunun bu maddeyi düzenlemekteki temel amacı, eksik kalan giderin yatırılmasını ve davaların Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3.maddesi hükmüne göre makul sürede sonuçlandırılmasını sağlamaktır.
    Açıklamalar ışığında; mahkemece işin esasına girilip, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    Kabule göre de; Davalıların, kasten adam öldürme suçundan cezalandırılmasına yönelik Osmaniye 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/87 Esas ve 2010/76 Karar sayılı kararında; sanıkların (davalıların) atılı kasten adam öldürme suçunu sigortalıdan kaynaklanan haksız tahrik altında işlediğinden bahisle, cezalarından 5237 sayılı Türk Ceza Yasasının 29. maddesi uyarınca ½ oranında indirim yapılmış, anılan karar Yargıtay 1. Ceza Dairesince onanmak suretiyle kesinleşmiştir.
    Sigortalının haksız davranışı nedeniyle olaya sebebiyet verdiği, olayda sigortalının da kusurlu olduğu, bu hususun Borçlar Kanununun 53. maddesi uyarınca hukuk hakimini de bağlar nitelikte kesinleşmiş maddi olgu halini aldığı, ceza davasındaki tahrik indirimi oranına göre, Borçlar Kanununun 43 ve 44. maddeleri uyarınca, rücu alacağından indirim yapılmasının gerektiği, bu hesaplamının yapılması içinde bilirkişi incelemesine gerek bulunmadığı zira, 6100 Sayılı yasanın 266. maddesi uyarınca; Hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamayacağının gözetilmemiş olması isabetsizdir.
    O hâlde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 16.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi