Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/897
Karar No: 2020/326
Karar Tarihi: 06.02.2020

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/897 Esas 2020/326 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2018/897 E.  ,  2020/326 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonunda verilen kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi tarafından verilen davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, davalıdan satın alınan ve ... Sanayi Bölgesinde taahhüt edilen işte kullanılan su sayaçlarının montajından sonra broşürlerinde vaat edildiği gibi ters akışı ölçmemesi ve “sayaç söküldü” uyarısı vermemesi sebebiyle ayıplı çıktığına dair şikayetlerin geldiğini, davalıya keşide edilen ihtarnameye rağmen davalının ayıplı bu malları geri almadığı gibi tamir de edemediğini ileri sürerek, söz konusu su sayaçlarının davalıya iadesi ile mal bedeli, ayrıca bu sayaçların montajı sebebiyle 3. şahıslara ödenen montaj bedeli ile davalıya tamir bedeli olarak ödenen tamirat bedelinin ve yeni sayaç satın alınması halinde davalıya ödenen sayaç bedeli arasında fark doğması halinde fark bedeli toplamı da dahil olmak üzere toplam 235.707,32 TL tazminatın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla temerrüt tarihi 08.04.2014"den itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, ayıplı ifa sebebiyle doğan zararın tazmini için açılan bu davanın kısmi dava olarak açılmasının mümkün olmadığını, davacının 2012 yılından beri teslim aldığı mallarda muayene ve ihbar yükümlülüğüne uymadığını, satılan malda ayıp bulunmadığını, TBK"nın 227. maddesi gereği satılanın onarılması veya bedelde indirim talep edebilecek olan davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanarak dava değerinin tamamını isteyemeyeceğini, davacının satılandan elde ettiği menfaatleri de mahsup etmesi gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davanın açıldığı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2014/1470 esas ve 2015/453 karar sayılı ve 28.04.2015 tarihli kararı ile davalının yetki itirazının kabulüne, Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi"nin yetkili olduğuna karar verilmiş, davacı vekilince süresi içerisinde başvurulması üzerine yetkili mahkemede yargılamaya devam olunmuştur.
    İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi heyet raporuna göre, davalı şirketten satın alınan ve kusurlu olduğu iddia edilen malların bedeli ile bu malların montajı için katlanılan harcamaların tahsili talebine ilişkin uyuşmazlıkta, yapılan teknik inceleme sonucu dava konusu su sayaçlarının gizli ayıplı olduğu, gizli ayıp sebebiyle ihbar külfetini yerine getiren ve TBK’nın 227/b.1 maddesi hükmünde öngörülen “sözleşmeden dönme” seçimlik hakkını kullanan davacının talebinde haklı olduğu gerekçesiyle sayaçların davalıya iadesi şartıyla, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, dava konusu satın alınan malın ayıplı çıktığını davacının ispatla yükümlü olduğu, davacı, satın alınan su sayaçlarının montajından sonra dava dışı Organize Bölgesi (işveren) tarafından sahada yapılan testlerde 22-23.11.2013 tarihlerinde söz konusu su sayaçlarının ayıplı olduğunu anladığı, 26.11.2013 tarihinde dava dışı organize sanayinin yazısı üzerine aynı gün davalı-satıcıya ayıp ihbarında bulunduğu ve 27.03.2014 tarihinde davalıya keşide ettiği ihbar ile sözleşmeden dönme hakkını kullandığı, dava konusu su sayaçlarında tespit edilen ayıp bu sayaçların montajından sonra yapılan test ile anlaşılabildiğinden gizli ayıp niteliğinde olduğu, davacının TBK"nın 223/2. maddesi gereği derhal 26.11.2013 tarihli e-posta iletisi ile bu ayıbı davalıya bildirdiği, yargılama sırasında talimat yolu ile alınan bilirkişi heyet raporunun 9. sayfasında belirtilen sebeplerle ayıplı olduğu iddia olunan su sayaçları üzerinde inceleme yapılamadığı, davalı tarafından davacıya gönderilen ve davacı tarafından delil olarak sunulan 28.11.2013 tarihli e-posta iletisinde açıkça satın alınan su sayaçlarının kullanım amacına uygun olmadığının, yani broşüründe vaad edildiği üzere ters akışı ölçme ve sayaç söküldü uyarısı verme özelliklerinin bulunmadığının davalının da kabulünde olduğunun görüldüğü, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava, ayıplı mal nedeniyle uğranılan zararın tahsili istemine ilişkindir. Gerek yerel mahkemece, gerek istinaf mahkemesince davalı tarafından davacıya gönderilen 28.11.2013 tarihli e-posta iletisinde açıkça satın alınmış su sayaçlarının kullanım amacına uygun olmadığı, malın ayıplı olduğunun kabul edildiği sonucuna varılmış ise de, davalı tarafından davacıya gönderilen yukarıda belirtilen 28.11.2013 tarihli e-posta iletisindeki beyanı açıkça satıma konu malların ayıplı olduğunun kabulü niteliğinde değildir. Müşteri memnuniyeti açısından mallar üzerinde inceleme ve tespit yapılabileceği varsa satıcıdan kaynaklanan bir sorumluluğun yerine getirileceği belirtilmiş, ancak davacı tarafından davalının bu istemi yerine getirilmemiştir.
    Bilirkişi kurulunun 06.09.2016 tarihli raporunun 9. sayfasının 2. bendindeki ‘ Teyit ve Değerlendirme’ başlıklı kısmında dava konusu su sayaçlarının ayıplı olup olmadığının tespit edilemediğinin uzun süre uğraşı gerektiren çalışma sonucu mümkün olabileceği belirtilmiştir.
    Bilirkişi kurulu raporunda malların gizli ayıplı olduğunun tespit edilemediği, ayıbın tesbiti için test yapılması gerektiği belirtilmiştir. Bilirkişi kurulu raporu eksik inceleme sonucu düzenlenmiştir. Davaya konu malların ayıplı olduğunun ispat yükümlülüğü davacıya aittir. Bu nedenle mahkemece yeniden konusunda bilirkişi kurulu atanıp davaya konu sayaçların bulunduğu yerde tespit ve inceleme yaptırılarak, gerekirse sayaçlar üzerinde test yapılmak suretiyle dava konusu malda üretim hatasından kaynaklı gizli ayıp olup olmadığının tespiti ile varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 06.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi