Hakaret - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/10703 Esas 2021/4165 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/10703
Karar No: 2021/4165
Karar Tarihi: 10.02.2021

Hakaret - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/10703 Esas 2021/4165 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan yargılaması sonucunda hakaret suçu nedeniyle mahkum edilmiştir. Mahkemenin aldığı karar temyiz edilince yargılama süreci incelenmiş ve sanığın hakaret suçunu tek fiille birden çok mağdura karşı işlediği, bu nedenle zincirleme suç hükümleri gereği bir kez ceza verilip, cezanın artırılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, temel ceza belirlerken kanuna uygun davranılmadığı ve sanığın temyiz nedenleri yerinde görüldüğü için hükümler bozulmuş ve dosya esas/hüküm mahkemesine gönderilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- Hakaret suçu: Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesi
- Zincirleme suç hükümleri: Türk Ceza Kanunu’nun 43. maddesi
- Temel ceza belirleme: Türk Ceza Kanunu’nun 125/1. maddesi
- Ceza artırımı: Türk Ceza Kanunu’nun 125/3-a maddesi
4. Ceza Dairesi         2020/10703 E.  ,  2021/4165 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hakaret
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    KARAR

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1) Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun Dairemizce de benimsenen, 18/11/2014 gün ve 2013/663 E - 498 K sayılı ilamında belirtildiği gibi;
    Hakaret suçunun farklı mağdurlara karşı tek fiille gerçekleştirildiğinden söz edilebilmesi için hakaretin mutlaka ortak söz veya davranışlarla gerçekleştirilmiş olması şart değildir. Her bir mağdura veya mağdurlardan bazılarına özel olarak hitap edilerek hakaret içeren sözler söylenmiş veya davranışlarda bulunmuş olsa bile objektif bir gözlemcinin bakış açısıyla bakıldığında failin hareketlerinin tek bir iradi karara dayalı olduğu, aralarında yer ve zaman bakımından bağlantı bulunduğu, bu nedenle bir bütünlük oluşturduğu sonucuna ulaşılması durumunda, fiilin hukuken tek olduğu kabul edilmelidir. Aksine, şekli bir yorum ve bakış açısıyla bu bütünlük görmezlikten gelinerek, her bir mağdura yönelik hareketin bağımsız birer fiili oluşturduğunun kabul edilmesi ve gerçek içtima hükümlerinin uygulanması halinde, cezalandırmada adaletsizliğe yol açılacağı gibi "fiilin hukuki anlamda tekliği" prensibine de aykırı davranılmış olacaktır.
    Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
    Sanığın yargılamasının yapıldığı Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2014/97 esas sayılı dosyasında, 15/07/2014 tarihli duruşmanın bitiminde, duruşma salonundan çıkarken, önce avukatı olan mağdur ...’a hemen akabinde de mahkeme heyetine hakaret ettiği olayda, sanığın bir mağdura yönelik hareketlerinin aynı yer ve zamanda, aynı suç işleme kararıyla, birbirini takip eden söz ve davranışlarla gerçekleşmesi nazara alındığında, hukuken bir bütün halinde tek bir hakaret fiilini oluşturduğu anlaşıldığından, buna bağlı olarak da tek fiille birden çok mağdura karşı hakaret suçunu işleyen sanık hakkında zincirleme suç hükümleri gereği hakaret suçundan bir kez ceza verilip, bu cezanın 5237 sayılı Kanun’un 43/2. maddesi uyarınca arttırılması gerekirken, yazılı şekilde hükümler kurulması,
    2) Kabule göre ise; temel ceza belirlenirken doğrudan TCK"nın 125/3-a maddesi gereğince   uygulama yapılması yerine, TCK"nın 125/1. maddesi uyarınca ceza belirlendikten sonra 125/3-a maddesinin uygulanması,
    Kanuna aykırı, sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 10/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.