6. Ceza Dairesi 2017/2306 E. , 2019/6230 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi(Kapatılan Adana 6.Ağır Ceza Mahkemesi)
SUÇLAR : Yağma, hürriyeti tahdit, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek, 6136 sayılı Yasaya muhalefet, tefecilik, tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet, Beraat
Yerel Mahkemece verilen hüküm sanıklar ..., ... ve ... savunmanı tarafından duruşmalı olarak da temyiz edilerek; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21/10/2011-08/05/2014 ve 12/12/2019 günlü tebliğnameleri ile Dairemize gönderilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanıklar ..., ... ve ... savunmanının yasal süresinden sonra yapılan ve hükmedilen cezaların miktarına göre; duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 318 ve 421. maddeleri gereğince REDDİNE,
I- Maliye Hazinesinin; sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında hürriyeti tahdit; sanıklar ..., ... ve ... hakkında yağma ve suç işlemek amacıyla örgüt kurma; sanık ... ve ... hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak; sanık ... hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek suçlarından temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında hürriyeti tahdit suçundan açılmış bir dava ve kurulmuş bir hükmün bulunmadığından;
Sanıklar ..., ... ve ... hakkında yağma ve suç işlemek amacıyla örgüt kurma; sanık ... ve ... hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak; sanık ... hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek suçlarından doğrudan ve/veya dolaylı zarar gören sıfatı bulunmaması da dikkate alındığında; hazine vekilinin anılan suçlar ve sanıklar yönünden vaki temyiz itirazlarının 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile CMUK"un 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE;
II- Sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasaya muhalefet; sanıklar ... ve ... hakkında mağdur ...’e karşı tehdit; sanık ... hakkında mağdur ...’e karşı tehdit; sanık ..., ..., ... hakkında tefecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine karşı sanıklar ve savunmanlarının; sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında tefecilik suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik ise ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Tefecilik suçu yönünden katılma hakkı bulunan ve yokluğunda hüküm kurulan Hazinenin, gerekçeli kararın tebliği üzerine, Hazine vekilinin hükümden sonra sunduğu 24.02.2014 tarihli temyiz dilekçesi ile sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında tefecilik suçundan verilen beraat hükümlerine karşı temyiz davası açıldığının anlaşılması karşısında; CMK"nin 237 ve 260/1. maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak Hazinenin tefecilik suçu yönünden katılan olarak KABULÜNE karar verilerek yapılan incelemede;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) Sanık ...’e yüklenen 6136 sayılı Yasanın 13/3. maddesi uyarınca açılan davada suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre; aynı Yasa"nın 66/1-e, 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık zamanaşımı süresinin, suç tarihi olan 10.12.2007 gününden inceleme tarihine kadar;
2) Mağdur ...’e karşı sanıklar ... ve ...’a yüklenen ve 5237 sayılı TCK’nin 106/2-c maddesine uyan suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Yasanın 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık uzamış zamanaşımı süresinin, suçun işlendiği 14.12.2007 tarihinden inceleme tarihine kadar;
3) Mağdur ...’e karşı sanık ...’e yüklenen ve 5237 sayılı TCK’nın 106/2-c maddesine uyan suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Yasanın 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık uzamış zamanaşımı süresinin, suçun işlendiği 2006 tarihinden inceleme tarihine kadar;
4) Sanıklar ..., ... ve ...’e yüklenen ve 5237 sayılı TCK’nin 241/1. maddesine uyan tefecilik suçunun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Yasanın 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık uzamış zamanaşımı süresinin, suçun işlendiği tarihinden inceleme tarihine kadar;
5) Sanıklar ..., ..., ... ve ... isnat olunan tefecililik suçu için cezanın üst sınırı itibarıyla 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e maddesinde belirtilen 8 yıllık olağan zamanaşımına tabi olduğu, haklarında verilen beraat kararının zamanaşımını kesmeyeceği dikkate alındığında; olağan zamanaşımı süresinin sanıkların mahkeme sorgularının yapıldığı 22.08.2008 tarihinden inceleme tarihine kadar;
Yukarıda açıklanan 1, 2, 3, 4, ve 5. bentlerde adı geçen suçlar ve sanıklar yönünden zamanaşımının gerçekleştiğinin anlaşılması;
Bozmayı gerektirmiş, katılan Hazine vekili, sanıklar ..., ..., ... ve savunmanları, sanık ... savunmanı ve sanık ...’in temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görüldüğünden hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında tefecilik; sanıklar ..., ... ve ... hakkında tehdit suçlarından açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
III- Sanıklar ... ve ... hakkında mağdur ...’e karşı tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesine gelince;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) 15.09.2007 günü intihar eden ...’nün intihar sebebini açıklayan geride bıraktığı not üzerine başlatılan soruşturma kapsamında ifadesine başvurulan mağdur ...’in aşamalarda değişmeyen ifadesinde özetle; 2004 yılında sanık ...’ten faizle 1.000,00 TL para alıp 20.08.2004 gününde ödeme sözü vererek karşılığında 4.000,00 TL bedelli senet verdikten sonra, devam eden günlerde sanık ...’in kardeşi olan diğer sanık ...’ten bir aylığına faizle 980 TL para alıp karşılığında 1.250,00 TL bedelli senet verip bununla ilgili olarak 600,00 TL ödemede bulunduğunu, kalan borcunu üzüm hasat zamanı geldiğinde ödeyemediğini, sanıkların kendisini tehdit etmeleri üzerine 2.500,00 elden ödeme yaptığını, sonraki günlerde sanık ...’in ... Restaurant adlı işyerinde kendisine silahla 7.000,00 TL’lik senet imzalattığını, sanıklardan ...’in cezaevine girmesinden sonra 7.000,00 TL’lik senedin Mersin 5. İcra Müdürlüğü’nün 09.09.2005 gün, 2005/4975 Esas sayılı takip dosyası ile ... tarafından icraya verilmesi üzerine 500,00 TL, 750,00 TL ve 1.000,00 TL olarak üç ayrı ödemede bulunduğunu, icra takibinden sonra da sanıklar ... ve ...’in silah teşhir ederek kendisine 2.500,00 TL’lik yeni senet imzalattıklarını, sanık ...’te 1.250,00 TL ve 2.500,00 TL’lik, sanık ...’te ise 7.000,00 TL ve 4.000,00 TL’lik senetlerinin bulunduğunu ileri sürdüğü;Soruşturma aşamasında temin edilen Mersin 5. İcra Müdürlüğü’nün 2005/4975 sayılı İcra dosyasına ait bilgi ve belgelerin incelenmesinden; keşidecisi mağdur ..., lehtarı ... olan 17.01.2005 keşide, 10.02.2005 vade tarihli olan 7.000,00 TL bedelli senedin işlemiş faiziyle birlikte 8.250,00 üzerinden 09.09.2005 günü takibe konu edilip mağdura gönderilen ödeme emrinin 29.09.2005 günü tebliğ edildiğinin anlaşıldığı ve bu aşamadan sonra dosya akibetinin izlenilmediği;
Sanıkların aşamalardaki savunmalarında üzerlerine atılı kabul etmedikleri,
... ise, adı geçen senedi mağdur ...’e verdiği borç karşılığında aldığını belirttiği,Tamamı sözlü yargılamadan oluşan dosya kapsamından anlaşılmasına karşın;
Mersin 5. İcra Müdürlüğü’nün 2005/4975 sayılı takip dosyası getirtilip, sanıkların mağdur ...’in yaptığı ödemelerin genel borç toplamından düşülüp düşülmediği, borç miktarından ve/veya icra takibinden vazgeçilip vazgeçilmediği ile dosyaya yansıyan başkaca tahsilatın bulunup bulunmadığı, bulunması halinde bunların hangi tarihte gerçekleştiği, mağdur tarafından takibe karşı itiraz ve/veya şikayet yoluna gidilip gidilmediği ya da menfi tespit davası açılıp açılmadığı, araştırılmadığı dikkate alındığında;
Öncelikle;
Mersin 5. İcra Müdürlüğü’nün 2005/4975 sayılı icra dosyası celp edilip, sanıklar ... ve ...’in mağdur ...’den alacakları ile ilgili nispetsiz bir oranda istem geliştirip geliştirmedikleri ile 7.000,00 TL’lik senet dışında mağdurdan alınan diğer senetlerin akıbetini belirleyip; mağdur ...’in ifadesinde belirtilen ... Restaurant isimli iş yerinin suç tarihinde işleteni ve/veya çalışanlarının açık kimlik ve adres bilgileri tespit edilip olaya ilişkin andlı beyanları saptanıp sonucuna göre, sanıkların hukuki durumlarının taktiri gerektiği düşünülmeden, eksik soruşturma ile yetinilerek yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi,
2) Kabule göre de; Kararın gerekçe kısmında, sanıklar ... ve ...’in eylemlerini silahla gerçekleştirdikleri kabul edilmesi karşın, hüküm kısmında 5237 sayılı TCK’nin 106/2. maddesinin (c) bendi ile uygulama yapılarak gerekçe ile hükümü arasında çelişkiye neden olunması,
3) Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve Esas 2014/140; Karar 2015/85 sayılı kararının Resmi Gazete"nin 24/11/2015 tarih ve 29542 sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nin 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... ile savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sanıkların ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakları saklı kalmak kaydıyla istem gibi BOZULMASINA, 16.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.