Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2477
Karar No: 2020/3207
Karar Tarihi: 29.06.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2018/2477 Esas 2020/3207 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2018/2477 E.  ,  2020/3207 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Davacılar, mirasbırakan anneleri ..."nun 6112 ve 6113 parsel sayılı taşınmazlarını 13.06.1996 tarihinde dava dışı ..."a devrettiğini, söz konusu taşınmazların ... tarafından mirasbırakanın kızı olan davalı ..."ye, davalı tarafından dava dışı ..."a, ..."ın ölümü üzerine ise bu kez mirasçıları tarafından 09.03.2007 tarihinde yeniden davalı ..."ye devredildiğini, temliklerin tamamının satış göstermek suretiyle yapıldığını, mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.Davalı, taşınmazları bedeli karşılığında satın aldığını, yurtdışında yaşadığını, bir dönem paraya ihtiyaç duyduğunu ve bu sebeple taşınmazları satmak zorunda kaldığını, diğer davalı ..."ın mirasçıları tarafından taşınmazların satıldığını haber aldığında ise aradan geçen süreçte maddi durumu düzelmiş olduğundan tekrardan taşınmazları satın aldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, mirasbırakan ve davalı arasında yapılan bir işlem bulunmadığı, muris muvazaasının uygulama yeri olmayacağı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece; "... 1.4.1974 tarihli, 1/2 Sayılı İnançları Birleştirme Kararın uygulanabilirliği açısından; miras bırakanın terekeden mal kaçırma amacıyla taşınmazını doğrudan lehine hareket ettiği mirasçısına ya da üçüncü kişiye devretmiş ya da yaptığı temliki işlemlerde aracı ve emanetçi kişiler kullanmış olmasının sonuca bir etkisi yoktur. Hâl böyle olunca, işin esasının incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsizdir."" gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda temliklerin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1922 doğumlu mirasbırakan ..."nun 24.04.2014 tarihinde ölümü ile mirasçı olarak davacı oğulları ... ve ..., davalı kızı ... ile dava dışı çocukları ..., ..., ..., ... ve ..."nin kaldıkları, mirasbırakan ..."nin çekişme konusu 6112 ve 6113 parsel sayılı taşınmazlarını 13.06.1996 tarihinde dava dışı ..."a, ..."nin 26.12.1996 tarihinde davalı ..."ye, ..."nin 22.08.2001 tarihinde dava dışı ..."a satış suretiyle devrettiği, 09.03.2007 tarihinde ise taşınmazların ..."ın ölümü üzerine mirasçılarına intikalinin ardından mirasçıları tarafından yine satış suretiyle davalı ..."ye devredildiği anlaşılmaktadır.Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu"nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu"nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu"nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.Bilindiği ve Türk Medeni Kanunu"nun 6. maddesinde düzenlendiği üzere "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür." Yine 6100 sayılı HMK"nun 190/1. maddesi gereğince "ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Somut olaya gelince; dinlenen davacı tanıkları, mirasbırakanın mirasçılardan mal kaçırmasını gerektirir somut olgular ortaya koymamışlar, temliklerin muvazaalı olduğuna dair hükme yeterli bir açıklamada bulunmamışlardır. Bu durumda toplanan deliller, yukarıdaki ilkeler ile birlikte değerlendirildiğinde; davacıların mirasbırakanın temliki mal kaçırma amacıyla yaptığına dair iddiasını ispatlayamadığı sonucuna varılmaktadır.Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Davalının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi