6. Ceza Dairesi 2017/1648 E. , 2019/6229 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli yağma, hakaret, bilişim sistemine girme, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I-Sanıklar ... ve ... hakkında hakaret ve bilişim sistemine girme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Doğrudan tayin edilen adli para cezalarının miktarı itibariyle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ve 14/04/2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"a 6217 sayılı Yasa ile eklenen geçici 2.maddesi uyarınca kesin nitelikte olup, temyizi olanaklı bulunmadığından, sanıklar savunmanlarının temyiz istemlerinin 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 317.maddesi uyarınca tebliğnameye kısmen uygun olarak REDDİNE,
II-Sanıklar ... ve ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Sanıkların 18 yaşından küçük olduğu gözetilmeden sorgularının yapıldığı 10.09.2015 günlü duruşmanın kapalı yerine açık yapılması suretiyle 5271 sayılı CMK’nin 185.maddesine aykırı davranılması, telafi olanağı olmadığından; kişiyi hürriyetinden yoksun kılma eyleminin birden fazla kişi tarafından birlikte ve çocuğa karşı gerçekleştirildiğinin anlaşılmasına karşın, uygulama maddesinin “109/3-b-f” yerine “109/3-f” olarak gösterilmesi sonuca etkili görülmediğinden; anılan hususlar bozma nedeni yapılmamıştır.
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;
Sosyal inceleme raporu için harcanması zorunlu kamu masrafının, yaşı küçük sanıklara yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasının yargılama giderlerine ilişkin kısımdan 150 TL SİR raporu bilirkişi ücretinin sanıklardan tahsiline ilişkin bölümün çıkartılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III-Sanıklar ... ve ... hakkında nitelikli yağma suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a-Katılan ...’ın 03.11.2015 günlü talimat ile alınan mahkeme beyanında “sanık ...’ın babasının kollukta babası ...’a ‘Zararınızı karşılayalım, şikayetinizden vazgeçin’ dediğini öğrendiğini, yağmalanan cep telefonunun sanık ...’ın babası tarafından, babası ...’a teslim edildiğini, içerisinde 45 TL para da bulunan cüzdanının ise teslim edilmediğini, zararının karşılanmadığını, sanıkların etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmalarını istemediğini”, adı geçen katılanın babası yakınan ...’ın ise 06.07.2015 günlü dilekçesinde “Sanık ailelerinin eşyalarını ve paralarını iade ettiklerini”, mahkemedeki 10.09.2015 günlü beyanında da “Oğlundan alınan cep telefonu ve parasının sanıkların tutuklanmasından iki gün sonra iade edildiğini, bir zararlarının kalmadığını”, sanık ...’un 19.06.2015 günlü savcılık beyanında “Telefon ve cüzdanın sanık ...’da kaldığını, 45 TL parayla birlikte yemek yediklerini” mahkemede ise “Katılan ... Giray’ın telefonunu iade ettiklerini, cüzdanından para almadıklarını”, ifade ettikleri dikkate alındığında; olay nedeniyle katılan ... Giray Aşar’ın zararının tamamen giderilip giderilmediği, giderilmişse ne zaman giderildiği hususunda ortaya çıkan duraksamaların
kaldırılabilmesi için öncelikle bu konuda katılan ... ve yakınan ...’ın beyanları arasındaki çelişki giderilerek, sonucuna göre 5237 sayılı TCK"nin 168.maddesiyle uygulama yapılıp yapılmayacağının değerlendirilmesi gerekirken, eksik soruşturma ile yetinilip yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi,
b-Uygulamaya göre de;
Suç tarihinde 12-15 yaş grubunda olduğu anlaşılan sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK.nin 31. maddesi ile uygulama yapılırken anılan kanunun “31/2” maddesi yerine “31/3” maddesinin gösterilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 10/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.