
Esas No: 2016/18606
Karar No: 2021/3296
Karar Tarihi: 17.06.2021
Danıştay 4. Daire 2016/18606 Esas 2021/3296 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/18606
Karar No : 2021/3296
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına haksız KDV iadesi aldığından ve sahte fatura kullandığından bahisle düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden re'sen tarh edilen 2009/5,6 (2 adet),7 (2 adet),8,9 (2 adet),10,11,12 dönemleri katma değer vergileri ile tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle kesilen vergi ziyaı cezalarının ve 213 sayılı Kanun'un 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacının ilgili dönemlerde fatura aldığı … Vergi Dairesi mükellefleri … ile … Metal Mak. Dök. Kap. İnş. Teks. ve Gıda San. Tic. Ltd. Şti. hakkındaki vergi tekniği raporlarında yer alan tespitlere göre, düzenlenen faturaların sahte olduğu hususunun somut verilerle ortaya konulmadığı anlaşıldığından cezalı tarhiyatlarda hukuka uyarlık bulunmadığı, öte yandan, olayda, özel usulsüzlük cezası kesilmesini öngören ve bu cezanın kesilmesine ilişkin koşulları düzenleyen yasa maddesinde belirtilen unsurlar bir arada gerçekleşmediğinden dava konusu özel usulsüzlük cezasında da hukuka uyarlık bulunmadığı, vergi ziyaı cezalarına uygulanan tekerrüre gelince; Mahkemelerince yapılan ara kararına rağmen davalı idarece tekerrür hükümlerinin uygulanmasını gerektirecek bilgi ve belgeler dosyaya ibraz edilmediğinden vergi ziyaı cezalarının tekerrür nedeniyle artırılan kısmında da hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının fatura aldığı mükellefler hakkında yapılan vergi incelemelerinde gerçek bir faaliyetin bulunmadığı hususunun somut verilerle ortaya konulduğu, davacı tarafından sahte olduğu tespit edilen faturaların kullanılarak ilgili dönem KDV beyannamesinde indirime konu edildiği, yapılan işlemlerin yasal ve yerinde olduğu belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/06/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Davacı adına haksız KDV iadesi aldığından ve sahte fatura kullandığından bahisle düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden re'sen tarh edilen 2009/5,6 (2 adet),7 (2 adet),8,9 (2 adet),10,11,12 dönemleri katma değer vergileri ile tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle kesilen vergi ziyaı cezalarının ve 213 sayılı Kanun'un 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemiyle açılan davanın kabulüne dair Vergi Mahkemesi kararı davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
Davacıya uyuşmazlık konusu faturaları düzenleyen Tuna Vergi Dairesi mükellefi … hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporunda; mükellefin 21/12/2004 tarihinde alüminyum metal döküm faaliyetinde bulunmak üzere tesis ettirdiği, mükellefiyetinin 30/11/2009 tarihinde ilgili vergi dairesi tarafından re'sen terkin edildiği, mükellefin kanuni defter tasdik bilgilerine ulaşılamadığı, mükellefin işyeri adresinde 22/12/2004 tarihinde yapılan yoklamada; işyerinin 50 m² ve aylık kirasının 150,00 TL olduğu, bir çalışanının bulunduğu, işyerinde bir adet döküm ocağı, 16 adet kalıp derece, bir adet masa ve muhtelif el aletlerinin bulunduğu, 25/04/2007 tarihinde yapılan yoklamada; işyerinin 120 m² ve aylık kirasının 375,00 TL olduğu, bir çalışanının olduğu, işyerinde iki masa, bir bilgisayar, muhtelif büro mobilya, bir adet döküm ocağı, 17 adet ahşap döküm kalıbı olduğu, mükellefin şube işyeri adresinde 07/06/2007 tarihinde yapılan yoklamada; şube işyerinde 01/06/007 tarihinden itibaren torna, freze kalıp imali ve tamiri faaliyetine başladığı, bir çalışanı olduğu, işyerinde bir freze, bir torna, bir matkap, olduğu, yine mükellefin işyeri adresinde 08/10/2007 tarihinde yapılan yoklamada; faaliyet konusunun revolver torna fason işçiliği olduğu, işyerinin 40 m² ve aylık kirasının 200,00 TL olduğu, şube işyerinde ise kalıp imali ve alüminyum döküm işleri faaliyetinde bulunduğu ve aylık kirasının 375,00 TL olduğu, toplamda beş çalışanının olduğu, merkez işyerinde üç revolver torna, bir taş motoru, bir matkap bir vinç, muhtelif el aletleri ve büro mobilya bulunduğunun tespit edildiği, mükellefin işyeri adresinde 13/05/2008 tarihinde yapılan yoklamada; bu işyerindeki fason torna faaliyetini 30/04/2008 tarihinde terk ettiği ve şube işyeri olarak faaliyetine devam ettiği, üç işçisinin bulunduğu, 05/02/2009 tarihinde yapılan yoklamada; işyerinin üç katlı 120 m² büyüklüğünde ve aylık kirasının 450,00 TL olduğu, şube ve deposunun olmadığı, üç çalışanı bulunduğu, işyerinde iki masa, bir bilgisayar, bir faks, bir elektrikli döküm ocağı, bir kum eleme makinesi, bir kompresör, bir torna, bir freze, bir matkap, muhtelif el aletlerinin olduğunun tespit edildiği, 24/12/2009 tarihinde yapılan yoklamada; adresten bir ay önce taşındığı ve yeni adresinin bilinmediği, 08/01/2010 tarihinde yapılan yoklamada; adreste faaliyetinin olmadığı, adresin boş ve kapalı olduğu, çevreden yapılan araştırmalarda yaklaşık 1,5-2 ay önce adresin terk edildiğinin tespit edildiği, mükellefin %50 ortağı olduğu … Metal ve Maden Sanayi Ticaret Limited Şirketi hakkında da sahte fatura düzenleme yönünden tespitler olduğu, mükellefin 2008 ve 2009 yıllarında mal ve hizmet alımında bulunduğu firmaların tamamına yakını hakkında sahte fatura düzenledikleri hususunda raporlar olduğu, mükellef Bs formlarında mal ve hizmet satış tutarı olarak; 2008 yılı için 1.200.429,00 TL, 2009 yılında ise 4.432.347,00 TL bildirimde bulunduğu halde diğer mükelleflerin Ba formlarında mükelleften aldıkları mal ve hizmet tutarı olarak; 2008 yılı için 1.031.592,00 TL, 2009 yılı için 3.516.557,00 TL bildirimde bulunulduğu, mükelleften mal ve hizmet alan … isimli mükellef ifadesinde; "2009 yılının ortalarında tesadüfen işyerine uğradım, kendisi yoktu, pek çalışılmıyordu. İşler son dönemde aksamaya başlamıştı. Bu durumdan şüphelenip çalışmalarımızı kestik. Daha sonra da görüşmedik." beyanında bulunduğu, yine mükellefin bir dönem mali müşavirliğini yapan …'un ifadesinde; "2009/2. ayında vergi dairesi bizi arayarak mükellefin 2008 alışlarında sıkıntı olduğunu ve düzeltme yapmamızı istedi. Bundan sonra … ile aramızda sıkıntı oluştu. Kendisine bu işlerin kanunsuz olduğunu, bu işlerin bizi de ilgilendirdiğini ve kendisiyle bundan sonra çalışmak istemediğimi söyledim. Tahsin Tokgöz'de bana yıl sonunda işyerini kapatacağını, birilerine para kaptırdığını, yıl sonuna kadar bizim sabretmemizi istedi." biçiminde beyanda bulunduğu, mükellefin raporda tespit edilen hasılatı elde edebilecek ticari organizasyona sahip olmaması, yoklamalarda bu büyüklükte ticari faaliyetine karine teşkil edebilecek tespitlerin yapılamaması, yüksek cirolar elde ediyor iken ticari faaliyetini terk ettiği tespitleri karşısında düzenlenen faturaların gerçek bir mal teslimine dayanmadığı sonucuna ulaşıldığı, bu tespitlerin değerlendirilmesinden anılan mükellefin davacı adına düzenlediği faturaların gerçek bir mal veya hizmet teslimi karşılığında düzenlenmediği kanaatine varıldığından cezalı tarhiyatı kaldıran Vergi Mahkemesi kararının bu kısmında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Anılan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kısmen kabulü ile Mahkeme kararının adı geçen mükelleften alınan faturalardan kaynaklanan cezalı tarhiyatlara ilişkin kısmının bozulması gerektiği görüşüyle karara katılmıyorum.