Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5005
Karar No: 2019/2514
Karar Tarihi: 20.03.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/5005 Esas 2019/2514 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, ortaklığın giderilmesine dair verilen hükümle ilgili olarak yapılan temyize ilişkin bir karar vermiştir. Kararda, Tebligat Kanunu'nda yapılan değişiklikler ve gerçek kişilere yapılan tebligatın iki aşamalı bir yol izlemesi gerektiği açıklanmıştır. Muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine doğrudan tebligat yapılamayacağı belirtilmiştir. İlk tebligatın bilinen en son adresine normal bir şekilde yapılması gerektiği vurgulanmıştır. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi için araştırmalar yapılarak tebliğin gerçekleştirilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Muhatabın adresinin tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkartan mercie geri gönderilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, Tebligat Kanunu'nun 10/2 ve 21/2 maddelerinin farklı şekilde yorumlanmasının usulüne uygun olmadığı ve muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağı belirtilmiştir. Kanun maddeleri detaylı ve açıklayıcı bir şekilde anlatılmamıştır.
14. Hukuk Dairesi         2016/5005 E.  ,  2019/2514 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir.
    1) Bu kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligat, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine, mavi renkli zarf kullanılmaksızın ve adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin şerh verilmeksizin Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılmalıdır. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir.
    2) Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir.
    Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması ve bu hükme göre tebliğ edilmesi, yukarıda belirtilen hükümlere aykırı olduğundan ve muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından usulüne uygun değildir.
    Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince,
    1-Gerekçeli kararın davalılardan ...’nun bilinen en son adresine tebliğ edilmesi, bu adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresine Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre tebliğin yapılması gerekirken, ilk seferde doğrudan Kanunun 21/2. maddesine göre tebligat yapılması usulüne uygun olmadığından, adı geçen davalıya 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde gerekçeli kararın tebliği sağlanarak yasal temyiz süresi beklenmelidir.
    2-Mahkemece 27.11.2015 tarihinde yargılama giderleri yönünden tavzih kararı verildiği ancak taraflara tebliğ edilmediği anlaşıldığından, “..davacının yaptığı toplam 2.076,40TL yargılama giderinin davalılardan hisseleri oranında alınıp davacıya verilmesine...” ilişkin tavzih kararının davacı ve davalılara usulüne uygun tebliği ile temyiz süresi beklenmelidir.
    3-Davalılardan hükümlü ...’a ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi 2011/765 Esas, 2011/731 Karar sayılı ilamı ile cezaevinde bulunduğu sürece ... vasi olarak atanmış, gerekçeli karar vasiye tebliğ edilmiştir. Mahkemece vesayet kararının devam edip etmediği araştırılarak devam etmediğinin tespiti halinde davalı ...’ın bizzat kendisine usulüne uygun gerekçeli kararın tebliği ile temyiz süresi beklenmelidir.
    Yukarıda 1, 2 ve 3 numaralı bentlerde belirtilen eksiklikler giderildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 20.03.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi