9. Hukuk Dairesi 2017/13041 E. , 2019/22800 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının 25.04.2012 tarihinde ...Grup İçme Suyu İnşaat Yapım işi için davalı şirketin ...şantiyesinde çalışmaya başladığını ve aralıksız olarak 24.05.2013 tarihine kadar iş makinesi operatörü olarak çalıştığını, işverenin davacının iş akdini haksız ve tazminatsız olarak feshettiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti, ulusal bayram, genel tatil, hafta tatili, asgari geçim indirimi, ücret ve fazla mesai alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; yetki itirazında bulunarak yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, alacağın belirli olup kısmi dava açılamayacağını, işçinin kötü niyetli olarak haksız taleplerde bulunduğunu, işverenle işçi arasında belirli süreli iş ilişkisinin mevcut olduğunu, personel hizmet sözleşmesinin üçüncü sayfasında açıkça "iş bu sözleşme üç aylık olup süre sonunda iş ilişkisi sona erecektir" hükmünün yer aldığını, işin mevsimlik iş niteliğinde olduğunu, ayrıca belirli süreli iş ilişkisini davacının bizzat kendisinin sona erdirdiğini, taleplerin haksız olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti, ulusal bayram, genel tatil, hafta tatili, asgari geçim indirimi, ücret ve fazla mesai alacaklarının davalıdan tahsiline hükmedilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Fazla çalışma süresinin hesabı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davacı işçi haftanın 7 günü fazla çalışma yaptığını ve fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek istekte bulunurken, aynı zamanda hafta tatil ücreti de talep etmiştir.
Mahkemece davacı tanık beyanlarına itibarla davacının 7 gün 09.00 - 19.00 saatleri arası 12 saat çalıştığı, 1,5 saat ara dinlenmesi tenzili ile haftada 73,5 saat çalıştığı ve 28,5 saat fazla çalışmasının bulunduğu tespitine göre davacının fazla çalışmaları hüküm altına alınmış, diğer yandan hafta tatillerinde de çalıştığını belirterek hafta tatili çalışma ücreti isteminde bulunan davacının bu istemi de %30 hakkaniyet indirimi ile kabul edilmiştir.
Davacının hafta tatil ücreti ayrıca hüküm altına alındığına göre, bu çalışmaya denk gelen güne ait 7,5 saatin fazla mesai hesabında dikkate alınmaması gerekir. Aksi halde alacağın mükerrer olarak hüküm altına alınması sözkonusu olacaktır. Mahkemece bu olgu dikkate alınmaksızın mükerrer tahsile yol açacak şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
3-Dosya kapsamına göre; davacı vekili dava dilekçesinde davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını açıkça belirtmiş, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak talepte bulunmuş, 29/06/2015 harç tarihli dilekçesi ile de davasını ıslah ettiğini bildirerek dava ve talep artrımı dilekçelerinde temerrüt tarihinden itibaren faiz yürütülmesini talep etmiştir. Mahkemece kıdem tazminatı dışındaki alacaklar dava tarihinden itibaren yürütülen faizle hüküm altına alınmıştır.
Bu hali ile eldeki dava kısmi eda külli tespit davası niteliğinde olup, davacı temerrütten bahsettiğinden mahkemece temerrüt ihtarnamesinin varlığı araştırılarak davalı işverenin davadan önce temerrüde düşürüldüğü saptanırsa şimdiki gibi karar verilmeli, şayet temerrüt olgusu gerçekleşmemişse kıdem tazminatı dışında kalıp da hükmedilen alacaklara dava ve talep artırım tarihlerinden itibaren ayrı ayrı faize hükmedilmelidir.
4-Asgari geçim indirimi, işçinin asgari geçim düzeyini sağlayacak gelir kısmının, işçinin toplam gelirinden düşülerek vergi dışı bırakılmasıdır. Asgari geçim indirimi ücret ya da ücretin eki niteliğinde olmadığından, bu alacağa yasal faiz yerine en yüksek banka mevduat faizi yürütülmesi de hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 19/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.