18. Ceza Dairesi Esas No: 2017/1848 Karar No: 2019/5788 Karar Tarihi: 26.03.2019
Kişilerin huzur ve sükununu bozma - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2017/1848 Esas 2019/5788 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi, bir kişinin huzur ve sükununu bozma suçundan sanığı mahkum etti. Ancak, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 6763 sayılı Kanun öncesinde yapılan uzlaştırma girişimlerinin yenilenmesi gerektiği yönündeki ilamına atıfta bulunuldu ve bu sebeple temyiz isteği reddedildi. Ancak, kararda belirtilen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun tekrarlanması ve süreklilik arz etmesi gerektiği yönündeki kanun metni, sanığın suçun yeterince kanıtlanamadığı gerekçesiyle mahkumiyet kararı bozuldu. Bu suçun, kişi özgürlüğü, psikoloji ve ruh sağlığı gibi alanları koruma amacı taşıdığı ve sadece huzur ve sükunu bozmaya yönelik tekrarlanan işlemlerin suç sayıldığı vurgulandı. Kanun maddeleri ise 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun \"Kişilerin huzur ve sükununu bozma\" başlığında düzenleniyor.
18. Ceza Dairesi 2017/1848 E. , 2019/5788 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kişilerin huzur ve sükununu bozma HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 25/10/2018 tarihli ve 2018/4-394 esas, 2018/478 sayılı ilâmında belirtildiği üzere, 6763 sayılı Kanun’un yürürlük tarihinden önce gereğince usulüne uygun olarak yerine getirilmiş olan uzlaştırma girişimine ilişkin işlemlerin 6763 sayılı Kanun uyarınca yenilenmesinin gerekmediği anlaşılmakla, tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiş, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu ile korunan hukuki yarar kişi özgürlüğünün korunması ve bireyin, psikolojik ve ruhsal bakımdan rahatsız edilmemesi ve yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu suçun oluşabilmesi için, kanun metninde yazılı bulunan telefon etme, gürültü yapma yada aynı maksatla, hukuka aykırı bir davranışta bulunulması eylemlerini bir kez yapmasının yeterli olmadığı, eylemlerin ısrarla tekrarlanması süreklilik arz etmesi ve sırf kişilerin huzur ve sükununu bozma saiki ile işlenmesi gerekmektedir. Somut olayda, sanık savunması ve HTS kayıtlarına göre, katılanın sanığın boşanma aşamasındaki eşi olduğu, sanığın çocuğuyla görüşmek için mesaj attığı ve aradığının anlaşılmasına karşın, sanığın kastının ne şekilde sırf huzur ve sükunu bozma saiki olarak kabul edildiği yöntemince açıklanmadan yetersiz gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi, Kanuna aykırı, sanık ...’nın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 26/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.