Esas No: 2020/6660
Karar No: 2021/3224
Karar Tarihi: 17.06.2021
Danıştay 8. Daire 2020/6660 Esas 2021/3224 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/6660
Karar No : 2021/3224
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Vekili : Av. …
Karşı Taraf (Davalılar) : 1- … Valiliği
2- … Kaymakamlığı - …/…
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Davacı hakkındaki ceza yargılaması sonucu verilen HAGB kararının, davacıyı hükümlü statüsüne sokmadığı; bu haliyle göreve alınmada aranacak şartları kaybetmeyen davacının göreve iadesi gerektiğine ilişkin; … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının onanmasına dair Danıştay 17. Dairesinin 07.04.2016 gün ve E:2015/12614, K:2016/2520 sayılı kararı (Dairemizin E:2019/6133, K:2020/860 sayılı kararı ile karar düzeltme istemi de reddedilerek, kesinleşmiştir.) uyarınca görevine iade edilecek olan davacının tazminat isteminin esasının incelenemeyeceği açık olup, belirtilen gerekçe ile davanın reddi gerekmekte iken, atanma şartlarını kaybettiğinden bahisle disiplin hükümleri uyarınca görevine son verilen davacının tazminat isteminin reddi gerektiği gerekçesiyel davanın reddi yönünde verilen temyize konu kararın sonucu itibariyle ve belirtilen gerekçe ile onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, Siirt ili, Eruh ilçesi, … Köyü'nde … (…) olarak görev yapmakta iken, görevine son verilen davacı tarafından, görev yaptığı süreye ilişkin olarak tazminat ödenmesi istemiyle 21.06.2010 tarihinde yapılan başvurunun reddedilmesine ilişkin Eruh Kaymakamlığı'nın … tarih ve … sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince; davacının, disiplin suçu nedeniyle Siirt Valiliği'nin 06/05/2010 tarihli Olur'u ile kamu görevine son verildiği, davacı tarafından, anılan işleme karşı dava açılmayarak kesinleştiği; bu durumda, davacının atanma şartlarını kaybetme disiplin suçu sebebiyle, disiplin hükümleri uygulanarak görevine son verildiği görülmekte olup, 442 sayılı Yasa uyarınca davacının tazminat hakkından yararlanmayacağı anlaşıldığından, davacının, … (…) olarak görev yaptığı süreye ilişkin olarak tazminat ödenmesi istemiyle 21.06.2010 tarihinde yapılan başvurunun reddedilmesine ilişkin dava konusu Eruh Kaymakamlığı'nın … tarih ve … sayılı işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığı; öte yandan, dava konusu işlem hukuka uygun olarak tesis edildiğinden, davacının bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının ödenmesi talebinin de reddi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
442 sayılı Köy Kanunu'nun 74. maddesinde, belli koşullar sebebiyle geçici köy korucusu görevlendirileceği hüküm altına alınmış; 27.05.2007 tarihli Ek-18. maddesinde ise; geçici köy korucularının görevlendirme şekilleri, göreve alınmalarında aranacak şartlar, görevleri, uygulanacak disiplin cezaları ve görevlerine son verilmesini gerektiren haller ile eğitim ve denetimlerine ilişkin usul ve esasların Milli Savunma Bakanlığı ve Maliye Bakanlığının görüşü üzerine İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanacak ve bu maddenin yayımı tarihinden itibaren altı ay içinde Bakanlar Kurulunca çıkartılan Yönetmelikle düzenleneceği hükme bağlanmıştır.
Öte yandan aynı Kanununun 02.06.2007 gününde yürürlüğe giren ve işlem tarihinde yürürlükte olan Ek-17. maddesinde "55 yaşını doldurup onbeş yıldan az hizmeti olan veya 55 yaşını doldurmamış olan geçici köy korucularından; sağlık ve idarî nedenlerle görevine son verilenler ile ölenlere (55 yaşını doldurmamış olmakla birlikte onbeş yıl veya daha fazla hizmeti bulunanlardan görevleri ile ilişikleri devam etmekte iken vefat edenler hariç), 20.000 gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan aylık katsayısı ve hizmet yılı ile çarpımı sonucunda bulunacak miktarda tazminat ödenir. 55 yaşını doldurmadan kendi istekleri ile görevlerinden ayrılan geçici köy korucularına, hizmet sürelerine bakılmaksızın 20.000 gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan aylık katsayısı ve hizmet yılı ile çarpımı sonucunda bulunacak miktarda tazminat ödenir. Tazminat hesabında bir yıldan az olan hizmet süresi bir yıl kabul edilir. Bir tam yılı aşan süreler için; ay kesirleri tam ay sayılmak suretiyle bu süre ile orantılı ödeme yapılır. Vefat eden geçici köy korucularının hak ettiği tazminat kanunî mirasçılarına ödenir. Verilecek tazminat tutarından herhangi bir vergi ve kesinti yapılmaz. Ek 16 ncı madde uyarınca aylık bağlanan veya disiplin hükümlerinin uygulanması sonucu görevlerine son verilen geçici köy korucularına bu madde hükümlerine göre tazminat ödenmez hükmüne yer verilmiştir.
442 sayılı Yasanın Ek-18. maddesi uyarınca Bakanlar Kurulu kararıyla çıkartılan 09.01.2008 günlü Geçici Köy Korucuları Yönetmeliğinin "Disiplin Cezaları" başlıklı 17. maddesinin 1. fıkrasının (ç) bendinin, 7. alt bendinde göreve alınmada aranacak şartları kaybetmek, göreve son nedenleri arasında sayılmış; 6. maddesinde; 6 aydan fazla hapis cezası alanların geçici köy korucusu olamayacağı belirtilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; davacının, Siirt ili, Eruh ilçesi, … Köyünde … olarak görev yapmakta iken, 29.03.2004 tarihinde köyde yapılan muhtarlık seçimiyle ilgili olarak çıkan ölümlü ve yaralamalı kavga nedeniyle hakkında ceza davası açılması üzerine, 13.04.2004 tarihi itibariyle maaşının dondurulduğu ve silahının alınarak fiilen geçici köy korucusu olarak görev yapmasına izin verilmediği, göreve geri döndürülmesi yönündeki başvurusunun, söz konusu kavga neticesinde, 6 aydan fazla hapis cezası alarak hüküm giydiği gerekçesiyle reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin tesis edilmesi üzerine; açılan dava devam etmekte iken bu sefer aynı sebepler ile 06.05.2010 gününde Valilik Oluru ile davacının görevine son verildiği; bunun üzerine davacı tarafından 21.06.2010 gününde Kaymakamlığa yapılan başvuru ile görevine son verilmiş olması nedeniyle Ek-17. madde uyarınca tazminatının ödenmesinin istenildiği; başvurunun disiplin hükümleri sebebiyle görevine son verilmesi neden gösterilerek reddedilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı; bu arada davacının göreve iade isteminin reddine ilişkin 21.01.2010 günü işlemin iptaline ilişkin açılan davada; … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararı ile işlemin iptaline ve yoksun kaldığı parasal haklarının tazminine karar verildiği; söz konusu kararın onanması ve düzeltme isteminin de reddi suretiyle kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Olayda; davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması sonucunda hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verildiği; bu karar ile davacının hükümlü sıfatını kazanmadığı ve göreve alınmada aranacak şartları kaybetmediği açık olup; HAGB'ye konu olan suç nitelikli fiilinin göreve son verilmeyi gerektiren disiplin cezaları arasında da düzenlenmediği görülmekle, davacının disiplin hükümleri uyarınca görevine son verildiğinin kabulüne olanak bulunmayıp, Ek-17. maddede yer verilen tazminat hakkından yararlandırılması gerekmektedir.
Buna karşın; davacının göreve iade edilmesi gerektiğine ilişkin yukarıda yer verilen yargı kararları uyarınca davacının göreve başlatılması halinde, tazminat isteminin de dayanaksız kalacağı anlaşıldığından davacının görevine iade edilip edilmediğinin araştırılması ve sonucuna göre; iade edilmiş olması halinde Ek-17. maddesi uyarınca tazminat talebinin yerinde olmadığı; iade edilmemiş olması halinde ise, istemin kabulü yönünde karar verilmesi gerekmekte olup; aksi yaklaşımla, davacının görevine disiplin hükümleri uyarınca son verildiği gerekçesiyle davayı reddeden Mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; … İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 17/06/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY :
Davacının da karışmış olduğu muhtarlık seçimleri nedeniyle meydana gelen ölümlü ve yaralamalı kavga sebebiyle yapılan yargılama neticesinde, … Ağır Ceza Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, davacı hakkında 8 ay 5 gün mahkûmiyet cezası verilmiş ise de; söz konusu kararın temyiz edilmesi neticesinde, ... Ceza Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla anılan Mahkeme kararının bozulmasına karar verildiği, daha sonra … Ağır Ceza Mahkemesince bozma kararı üzerine yeniden yapılan yargılama üzerine davacı hakkında ''korku ve panik doğuracak şekilde ateş etmek'' suçundan 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası verilerek; hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı sanık hakkında hukuki bir sonuç doğurmadığından davacının hükümlü sıfatını kazandığından söz etmeye imkan bulunmamaktadır. Bu itibarla Yönetmeliğin 6. maddesinde bahsi geçen suçlardan davacının, hükümlü olduğunu söylemek olanaksızdır ve bu halde göreve alınmada aranacak şartları kaybetmediği de açıktır.
Öte yandan; davacının görevine son verilmesine ilişkin işlemden önce, görevine iade istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada, kesinleşen yargı kararı ile HAGB kararının davacı hakkında hukuki sonuç doğurmayacağı gerekçesiyle işlemin iptaline ve yoksun kaldığı özlük haklarının tazminine karar verilmiş olup, bu karar uyarınca davacının hükümlü olduğunun kabule imkan bulunmamaktadır.
Bu itibarla; davacının temyiz dilekçesindeki, görevinden istifa ettiğinin kabulü gerektiği yönündeki beyanı ile dava konusu işleme esas başvurusunda görevine son verilmesine ilişkin hukuka aykırı işlemin iptali ya da geri alınması gibi bir isteminin bulunmayıp, göreve son sebebiyle tazminat isteminde bulunması karşısında, görevine son verildiği açık olan (dava açmamakla kesinleşen) ve disiplin hükümleri sebebiyle görevine son verildiğinin kabulüne olanak olmayan davacıya, Yasanın Ek-17. maddesindeki diğer şartları da taşıması halinde hizmet süresi karşılığında tazminat ödenmesi gerekmekte olup; aksi gerekçe ile davanın reddine ilişkin verilen kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.
Bu durumda; yukarıda belirtilen gerekçelerle kararın bozulması gerektiği oyu ile çoğunluk kararına gerekçe yönünden katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.