4. Hukuk Dairesi 2019/1592 E. , 2019/6041 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 26/12/2013 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 01/03/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, İcra İflas Kanunu’nun 89/3. maddesi kapsamında açılmış borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, karar, davalı ... vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; davalılardan ..."in alacağından dolayı diğer davalı ... aleyhine ... 1. İcra Müdürlüğünün 2012/6362 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleştiğini ve müvekkilinin maaşı üzerine borçlu ..."ın borcundan dolayı haciz konulduğunu, müvekkilinin ..."ı hiç tanımadığı ve borcunun da olmadığını, ..."de bulunan aileden kalma arsa üzerine ev yapması için ... ile anlaşıldığını, ancak ..."ın inşaatı yapmadan ayrıldığını ve inşaatın başka bir müteahhit tarafından tamamlandığını, borçlu ..."ın, aynı evi birçok kişiye göstererek harici satışlar yaptığını, onun borcundan dolayı birçok icra dosyasından davacıya haciz ihbarnamesi geldiğini, davaya konu icra takip dosyası üzerinden gönderilen haciz ihbarnamelerine itiraz süresinin sehven kaçırıldığını belirterek, ... 1. İcra Müdürlüğünün 2012/6362 esas sayılı takip dosyasında müvekkilinin ..."a borcu olmadığının tespitiyle yapılan haciz işleminin iptaline ve yargılama sırasında kesinti yapılacak olursa, davacıya iadesine karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı ... vekili, davanın İcra İflas Kanunu’nun 89/3. maddesindeki 15 günlük yasal süre içerisinde açılmadığını, esasa girmeden öncelikle hak düşürücü süre yönünden aksi durumda da esastan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davanın İİK.89/5. maddesi kapsamında açıldığı gerekçesiyle uyuşmazlığın esası incelenerek, davanın kabulü ile davacının, ... 1. İcra Müdürlüğünün 2012/6362 esas sayılı takip dosyasında, davalı ..."a borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
İİK.89/5. maddesinde; üçüncü şahsın, kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde haciz ihbarnamesine itiraz etmediği takdirde 65 inci madde hükmünün uygulanacağı ve her hâlde üçüncü şahsın, borçlu ile kötü niyetli alacaklıya karşı dava açarak ödemek zorunda kaldığı paranın veya teslim ettiği malın iadesini isteyebileceği düzenlenmiştir.
İİK.89/3. maddesinde ise, “üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, mal yedinde veya borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın yedinde veya borcun zimmetinde sayıldığı ikinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu ikinci ihbarnamede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir. İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir.” şeklinde düzenleme mevcuttur.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; dava tarihi itibariyle davacının takibe konu borcu ödemediği anlaşılmaktadır. Bu nedenle, somut davada İİK.89/5. maddesinin uygulama yeri bulunmamaktadır. İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsın onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması gerekmektedir. Dava dilekçesi ve talep sonucuna göre, iş bu dava İİK.89/3. maddesi kapsamında açılmış bir menfi tespit davasıdır ve yasa maddesinde belirtilen on beş günlük dava açma süresi hak dürşürücü süre mahiyetindedir.
Hak düşürücü süreler “itiraz” niteliğindedir ve itiraz bir hakkın doğumuna engel olan veya doğmuş bir hakkı ortadan kaldıran bir sonuç yarattığı için, borçlu bundan vazgeçemez ve hâkim tarafından doğrudan ve kendiliğinden göz önüne alınmak zorundadır.
... 1. İcra Müdürlüğünün 2012/6263 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde alacaklısının davalı ..., borçlusunun davalı ... olduğu, davacı ( üçüncü şahıs) ...’a 1. haciz ihbarnamesinin 03/04/2013 günü tebliğ edildiği ve birinci haciz ihbarnamesine süresinde itiraz edilmediği için, 2. haciz ihbarnamesi düzenlendiği ve 14/05/2013 günü davacıya tebliğ edildiği, bu ihbarnameye de itiraz edilmemesi üzerine 3. haciz ihbarnamesin düzenlenerek 06/09/2013 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Eldeki menfi tespit davası ise 26/12/2013 tarihinde açılmıştır. Şu halde; ikinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen üçüncü şahsın onbeş gün içinde menfi tespit davası açması gerekeceğinden, süresinde açılmayan davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddi gerekirken, uyuşmazlığın esastan incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya uygun düşmemiş, bu durum kararın bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 16/12/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.