Esas No: 2018/179
Karar No: 2021/3386
Karar Tarihi: 17.06.2021
Danıştay 10. Daire 2018/179 Esas 2021/3386 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2018/179
Karar No : 2021/3386
DAVACI : ...
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN_KONUSU : Davacı tarafından, "crossfit spor dalının Türkiye Cimnastik Federasyonu çatısı altında bulunan aeorobik spor dalı içerisinde" faaliyet göstermesine ilişkin ... tarih ve ... sayılı Gençlik ve Spor Bakanlığı olurunun iptali istenilmektedir.
DAVACININ_İDDİALARI : Davacı tarafından, crossfit’in spor koçu Amerikalı ... tarafından ortaya çıkarıldığı, güç ve kondisyon aktivitesi olduğu, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescilli bir marka olduğu, 3289 sayılı Kanun’un 24. maddesinde “profesyonel dallar: spor genel müdürünün, merkez danışma kurulunun görüşü alınmak suretiyle yapacağı teklif üzerine gençlik ve spor bakanı tarafından tespit olunur.” hükmü yer aldığı, profesyonel spor dallarının teşkili ilgili federasyon ile bağlantıları ve idaresinin tüzükle düzenlendiği, Ek 9. maddede federasyona spor dalı bağlanması işlemlerinin federasyon yönetim kurulunun genel müdürlüğe müracaatı üzerine bu kanunun hükümlerine göre yürütüleceği hükmü olduğu, Bağımsız Spor Federasyonlarının Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 14. maddesinde yapılacak işlemlerin düzenlendiği, crossfit’in spor dalı olduğu kabul edilse dahi yetkinin bakanlıkta olduğu, federasyona devredilemeyeceği, tüzükle düzenleme yapılması gerektiği, crossfit’in uluslararası tescilli bir marka olduğu, spor dalı olarak tescilinin hukuka aykırı olduğu, Türkiye'de de tescilli olduğu, markanın kapsamında olan 41 sınıf ana hizmet içerisinde spor, eğlence vs. bulunduğu, markadan kaynaklanan hakların yok sayılarak spor dalı olarak tescil edildiği, davacının izni olmadan aktivite yaptırılmasının, eğitim verilmesinin söz konusu olamayacağı, eğitmen olabilmek için L1 seviyede eğitimlerin tamamlanması ve lisans alınması gerektiği, ikinci lisans kategorisinin ise salonlar olduğu, salonun da lisans alması gerektiği, davacıdan lisans alanlardan para ödeyerek yararlananların dünyanın neresine giderse aktivite yapabildiği, idarenin işlemi ile ülkemizde karmaşa yaşanacağı, turizmin olumsuz etkileneceği, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 7. maddesine göre marka haklarının özel korumadan faydalandığı, marka sahibi dışında kimsenin yetkili olmadığı, idarenin davacıyı devre dışı bırakmasının hukuka aykırı olduğu, mülkiyet hakkının da ihlali olduğu, ancak davacıdan lisans alanların markayı sözleşme ile kullanabildiği, Dünyada 14.000 salonun lisan aldığı, L1 seviyede eğitmen sayısının 125.000 olduğu, Türkiye’de de 26 salon ve 109 eğitmen olduğu, Reebok markasının da crossfit markasını kullanmak için sözleşme imzaladığı, spor ürünlerinde kullandığı, Dünyanın en bilinen alan adı tescil şirketlerinden ...’nin de davacıyı tanınmış marka kabul edip kolaylıklar sağladığı, Uluslararası Cimnastik Federasyonu tarafından bir spor dalı olarak tanınmamış iken davalının spor dalı olarak kabul etmesinin hukuka aykırı olduğu, olimpiyat komitesinin de tanıdığı bir spor dalı olmadığı, crossfit’in spor dalı olarak tescil edildiği bir ülke bulunmadığı, idarelerin davacının iznini almadığı gibi görüşüne dahi başvurmadığı, davacının marka altında yapılacak aktiviteleri anlatan bir dizi düzenlemeler yaptığı, eğiticiler yetiştirdiği, yeknesaklık sağladığı, ücret karşılığı yapmakta olduğu, eğitimler sonunda lisans vererek sertifikalandırdığı, konunun uzmanı olduğu, idarenin ise yetişmiş elemanı olmamasına rağmen lisanslandırma, ücretlendirme yapmak istemekte olduğu ve dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
DAVALININ_SAVUNMASI : Davalı bakanlık tarafından usul yönünden, işlemin Danıştay Kanunu 24. maddesi kapsamına girmediği ve davanın süresinde açılmadığı, esas yönünden ise Anayasa 58. maddesi ile devlete ödev olarak yüklenen gençliğin korunması görevinin 63... sayılı KHK ile kurulan Gençlik ve Spor Bakanlığının görev alanına girdiği, Anayasanın 59. maddesindeki sporun gelişmesi, vatandaşların beden ve sağlığını geliştirecek tedbirlerin alınması ve diğer görevlerin de Spor Genel Müdürlüğünün görev alanına girdiği, 3289 sayılı Kanunun 2/1. maddesinin (a) bendi uyarınca spor dallarının belirlenmesine ilişkin usul ve esasları tespit etmek görev ve yetkisinin Genel Müdürlüğün görevleri arasında olduğu, aynı Kanunun 10/1-d maddesine göre spor dalları hakkında merkez danışma kurulunun görüş bildirileceği, Türkiye Cimnastik Federasyonu'nun 04/12/2014 tarihli yazısı ile 27/11/2014 tarihinde yapılan mali genel kurulda kabul edilen ana statü değişikliği ile temelde aerobik ve plates çatısı altında birleşen bazı spor dallarının Türkiye Cimnastik Federasyonuna bağlanmasının talep edildiği, merkez danışma kurulunun 20/01/2015 tarihinde uygun görüş verdiği, bu görüş üzerine de bakanlık makamının ... tarihli oluru ile bu spor dallarının Türkiye Cimnastik Federasyonuna bağlanmasının uygun görüldüğü, spor dalı belirlenmesine ilişkin işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı, Kanunun 24. maddesinin profesyonel spor dalları için geçerli olduğundan uygulanmasının mümkün olmadığı, crosfit'in spor dalı olmadığı yönündeki iddiaların herhangi bir dayanağı olmadığı, insanların fiziksel uygunluklarını geliştirmek için uyguladıkları egzersiz programlarından biri olduğu, workout, bosu ball, kango jump gibi isimlerle yüzlerce egzersiz çeşidi olduğu, hepsinde de temel amacın fiziksel uygunluğu arttırmak olduğu, Türkiye sınırları içerisinde step aerobik ile ilgili kurs ve seminer vermek, eğitmen yetiştirmek yetkisinin Türkiye Cimnastik Federasyonuna verildiği, daha sonra türev egzersizler ortaya çıktıkça federasyon bünyesinde kontrol altına alınmasının kararlaştırıldığı, crosfit'in içerisinde birçok cimnastik hareketi bulunduğu, müsabakaları, kurs ve seminerleri hatta spor merkezleri açılan bu branşın resmi çerçeve içerisinde bir federasyona bağlanmasının gerekli olduğu, dava konusu işlemde hukuka aykırı herhangi bir yön bulunmadığı ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : CrossFit markasının Türkiye Cimnastik Federasyonu çatısı altında bulunan Aeorobik spor dalı içerisinde faaliyet göstermesi ve uygulanacak prosedürün belirlenmesi, mekan tescili, eğitim ve ücretlendirme konularında Talimatların hazırlanması hususunda Türkiye Cimnastik Fedarasyonun yetkilendirilmesine ilişkin ... tarihli ve ... sayılı Gençlik ve Spor Bakanlığı olurunun iptali istenilmektedir.
Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından, Anayasa 58. maddesi ile devlete ödev olarak yüklenen gençliğin korunması görevinin 63... sayılı KHK ile kurulan Gençlik ve Spor Bakanlığının görev alanına girdiği, Anayasanın 59. maddesindeki sporun gelişmesi, vatandaşların beden ve sağlığını geliştirecek tedbirlerin alınması ve diğer görevlerin de Spor Genel Müdürlüğünün görev alanına girdiği, 3289 sayılı kanunun 2/1. maddesinin (a) bendi uyarınca spor dallarının belirlenmesine ilişkin usul ve esasları tespit etmek görev ve yetkisinin Genel Müdürlüğün görevleri arasında olduğu, aynı Kanunun 10/1-d maddesine göre spor dalları hakkında merkez danışma kurulunun görüş bildirileceği, Türkiye Cimnastik Federasyonu'nun 04/12/2014 tarihli yazısı ile 27/11/2014 tarihinde yapılan mali genel kurulda kabul edilen ana statü değişikliği ile temelde aerobik ve plates çatısı altında birleşen bazı spor dallarının Türkiye Cimnastik Federasyonuna bağlanmasının talep edildiği, merkez danışma kurulunun 20/01/2015 tarihinde uygun görüş verdiği, bu görüş üzerine de bakanlık makamının ... tarihli oluru ile bu spor dallarının Türkiye Cimnastik Federasyonuna bağlanmasının uygun görüldüğü, spor dalı belirlenmesine ilişkin işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı, Kanunun 24. maddesinin profesyonel spor dalları için geçerli olduğundan uygulanmasının mümkün olmadığı, Crosfit'in spor dalı olmadığı yönündeki iddiaların herhangi bir dayanağı olmadığı, insanların fiziksel uygunluklarını geliştirmek için uyguladıkları egzersiz programlarından biri olduğu, workout, bosu ball, kango jump gibi isimlerle yüzlerce egzersiz çeşidi olduğu, hepsinde de temel amacın fiziksel uygunluğu arttırmak olduğu, Türkiye sınırları içerisinde step aerobik ile ilgili kurs ve seminer vermek, eğitmen yetiştirmek yetkisinin Türkiye Cimnastik Federasyonuna verildiği, daha sonra türev egzersizler ortaya çıktıkça federasyon bünyesinde kontrol altına alınmasının kararlaştırıldığı, Crosfit'in içerisinde birçok cimnastik hareketi bulunduğu, müsabakaları, kurs ve seminerleri hatta spor merkezleri açılan bu branşın resmi çerçeve içerisinde bir federasyona bağlanmasının gerekli olduğu, dava konusu işlemde hukuka aykırı herhangi bir yön bulunmadığı savunulmaktadır.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun "Marka Hakkı ve Kapsamı" başlıklı kısmının "Marka olabilecek işaretler" başlıklı 4.maddesinde, "Marka, bir teşebbüsün mallarının veya hizmetlerinin diğer teşebbüslerin mallarından veya hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlaması ve marka sahibine sağlanan korumanın konusunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde gösterilebilir olması şartıyla kişi adları dâhil sözcükler, şekiller, renkler, harfler, sayılar, sesler ve malların veya ambalajlarının biçimi olmak üzere her tür işaretten oluşabilir." düzenlemesi yer almış, 7. maddesinde marka korumasının tescil yoluyla elde edileceği düzenlenmiş, marka korumasının neleri kapsadığı sayılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, CrossFitin tescilli bir marka olduğu, dünyanın herhangi bir yerinde tescil edilmiş bir spor dalı da olmadığı anlaşılmaktadır.
Anayasa’nın 35. maddesinin birinci fıkrasında herkesin, mülkiyet ve miras haklarına sahip olduğu, ikinci fıkrasında bu hakların, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabileceği, üçüncü fıkrasında ise mülkiyet hakkının kullanılmasının toplum yararına aykırı olamayacağı kurala bağlanmıştır.
Mülkiyet hakkının konusunu, maddi ve gayrimaddi mallar oluşturmaktadır. Taşınır ve taşınmaz mallar, maddi mallar kapsamında iken, fikri ve sınaî mülkiyet hakları gayrimaddi mallar kapsamında bulunmaktadır. Bir markanın sahibine sağladığı haklar ise “marka hakkı” olarak adlandırılmakta ve marka hakkı, fikri ve sınai mülkiyet hakları kapsamında yer almaktadır.
Mülkiyet hakkında olduğu gibi marka hakkı da ancak kanunla ve kanunun gösterdiği amaçlarla sınırlanabilir. Davacının mülkiyet ve marka hakkını ortadan kaldıracak şekilde yapılan düzenlemede ve dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından dava konusu işlemin iptali gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince duruşma için taraflara önceden bildirilen 17/06/2021 tarihinde, davacı vekili Av. …'nın ve davalı idare vekili Av. …'in geldiği, Danıştay Savcısının hazır olduğu görülmekle, açık duruşmaya başlandı. Taraflara usulüne uygun olarak söz verilerek dinlendikten ve Danıştay Savcısının düşüncesi alındıktan sonra taraflara son kez söz verilip, duruşma tamamlandı. Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Bakılan dava, Crossfit spor dalının Türkiye Cimnastik Federasyonu çatısı altında bulunan Aeorobik spor dalı içerisinde faaliyet göstermesine ilişkin ... tarih ve ... sayılı Gençlik ve Spor Bakanlığı olurunun iptali istemiyle açılmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE :
USUL YÖNÜNDEN:
Davalı idare tarafından, davanın Danıştay Kanunu 24. maddesi kapsamına girmediği ve davanın süresinde açılmadığı ileri sürülmüştür.
Uyuşmazlık konusu olayda, Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak görevli olduğu ve davanın süresinde açıldığı sonucuna varılmıştır.
ESAS YÖNÜNDEN:
İlgili Mevzuat:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın "A. Gençliğin korunması" başlıklı 58. maddesinde; "Devlet, istiklal ve Cumhuriyetimizin emanet edildiği gençlerin müsbet ilmin ışığında, Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda ve Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü ortadan kaldırmayı amaç edinen görüşlere karşı yetişme ve gelişmelerini sağlayıcı tedbirleri alır. Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır." hükmü,
"B. Sporun geliştirilmesi ve tahkim" 59. maddesinde; "Devlet, her yaştaki Türk vatandaşlarının beden ve ruh sağlığını geliştirecek tedbirleri alır, sporun kitlelere yayılmasını teşvik eder. Devlet başarılı sporcuyu korur." hükmü yer almaktadır.
3289 sayılı Gençlik ve Spor Hizmetleri Kanunu'nun işlem tarihi itibariyle yürürlükte olan haliyle "Görev" başlıklı 2. maddesinde; "Spor Genel Müdürlüğünün görevleri şunlardır:
a) (Değişik: 3/6/2011 - KHK - 638/31 md.) Vatandaşın ve okuldışı gençlerin fizik, moral güç ve yeteneklerini sağlayan beden eğitimi, oyun, jimnastik ve spor faaliyetlerini sevk ve idare etmek,
...
e) Spor federasyonlarının kurulması ve spor dallarını belirlemek için gerekli usul ve esasları tayin ve tespit etmek",
"Merkez Danışma Kurulunun görevleri" başlıklı 10. maddesinde; "Merkez Danışma Kurulunun görevleri şunlardır :
a ) Genel Müdürlükçe hazırlanan bütçe ile federasyonlar tarafından hazırlanan plan ve programları tetkik etmek,
b) Genel Müdürlükçe hazırlanan yıllık çalışma programını tetkik ve tasdik etmek,
c) Teşkilatı ilgilendiren yönetmelikleri hazırlamak,
d) Federasyonların kurulması ve meşgul olacakları spor dalları hakkında görüş bildirmek,
e) Spor saha, tesis ve malzemeleri ile ilgili konularda temel prensipleri tespit etmek,
f) Genel Müdürlükçe kendisine havale edilen diğer işler hakkında görüş bildirmek",
"Federasyon teşkili ve profesyonel dalların tespiti" başlıklı 18. maddesinde; "Bir veya daha fazla spor dalı, teknik ve idari bakımdan birer federasyona bağlanır. Amatör federasyonların adedi ile profesyonel dallar, Merkez Danışma Kurulunun da görüşünü almak suretiyle Spor Genel Müdürünün teklifi üzerine Gençlik ve Spor Bakanı tarafından tespit olunur. Amatör ve profesyonel futbol faaliyetleri Türkiye Futbol Federasyonuna bağlı iki ayrı kurul tarafından yürütülür.",
"Bağımsız spor federasyonları" başlıklı Ek 9. maddesinde ise; (Ek: 4/3/2004-5105/2 md.)(Değişik: 29/3/2011 - 6215/10 md.) Spor dalı ile ilgili faaliyetleri ulusal ve uluslararası kurallara göre yürütmek, gelişmesini sağlamak, sporcu sağlığı ile ilgili konularda gerekli önlemleri almak, teşkilatlandırmak, federasyonu uluslararası faaliyetlerde temsil etmek ve Tahkim Kurulu kararlarını uygulamakla görevli ve yetkili, özel hukuk hükümlerine tabi bağımsız spor federasyonları kurulur. Federasyonlar, Merkez Danışma Kurulunun uygun görüşü, Bakanın teklifi ve Başbakanın kararı ile kurulur ve kararın Resmi Gazetede yayımlanması ile tüzel kişilik kazanır. ..." hükmü yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Dava dosyasının incelenmesinden, Türkiye Cimnastik Federasyonu'nun … tarih ve … sayılı yazısı ile mali genel kurulda kabul edilen Ana Statü değişikliği ile temelde aerobik ve plates çatısı altında birleşen bazı spor dallarının Türkiye Cimnastik Federasyonuna bağlanmasının talep edildiği, Merkez Danışma Kurulu tarafından söz konusu talebe 20/01/2015 tarihinde uygun görüş verildiği ve dava konusu ... tarih ve ... sayılı Gençlik ve Spor Bakanlığı olur'u ile crossfit'in spor dalı olarak Türkiye Cimnastik Federasyonu'na bağlanmasına karar verildiği görülmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, vatandaşın ve okuldışı gençlerin fizik, moral güç ve yeteneklerini sağlayan beden eğitimi, oyun, jimnastik ve spor faaliyetlerini sevk ve idare etmekle görevli idarenin, federasyonların meşgul olacakları spor dallarını belirlemek hususunda görev ve yetkisinin olduğu, dava konusu işlemin de 3289 sayılı Kanun ile belirlenen federasyonlara spor dalı bağlanmasına ilişkin hükümlere uygun olarak Merkez Danışma Kurulunun olumlu görüşü üzerine Bakan olur'u ile gerçekleştirildiği görülmekte olup, davacı tarafından, crossfit'in Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescilli bir marka olduğu, spor dalı olarak bir federasyona bağlanmasının mümkün olmadığı ileri sürülmekte ise de, içinde çeşitli jimnastik hareketleri barındıran bir güç ve kondisyon aktivitesi olduğu belirtilen crossfit'in spor dalı olarak Türkiye Cimnastik Federasyonu'na bağlanmasına yönelik işlemde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen … TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na temyiz yolu açık olmak üzere, 17/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.