16. Hukuk Dairesi 2017/603 E. , 2020/2702 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ... ve arkadaşları, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan ve 1966 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan sınırlarını belirttikleri taşınmazın, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne; fen bilirkişileri ... ve ...’un 06.04.2016 tarihli raporuna ekli krokide (B) harfi ile gösterilen 9.940,86 metrekare yüzölçümlü ve (C) harfi ile gösterilen 14.287,50 metrekare yüzölçümlü taşınmazların ayrı ayrı 4’er pay kabul edilerek davacılar adlarına tarla vasfıyla tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Dava, TMK"nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, teknik bilirkişi raporunda (B) ve (C) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümleri üzerinde zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olup, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir. Somut olayda davada Hazine hasım gösterilerek açılmış; hüküm tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı yasa gereğince yalnızca Kırışkal Köyünün bağlı olduğu "... Belediyesi" tüzel kişiliğinin davaya dahil edilmesi ile yetinilmiş olup, ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanmadığı gibi; taşınmazın niteliğinin ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin belirlenmesi bakımından dava tarihine en yakın ve en uzak tarihli uydu fotoğrafı ve ortofoto incelemesinden yararlanılmamış, davacılara ait 169 parsel sayılı taşınmaz ile komşu taşınmazlara ait kayıtlar getirtilerek mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile denetlenmeden, bu kayıtların taşınmaz yönünü ne gösterdikleri üzerinde durulmadan ve yerel bilirkişi ve tanıkların soyut ve yetersiz beyanlarına dayanılarak hüküm kurulmuştur. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez.
Hal böyle olunca, mahkemece, öncelikle davacıya, davasını ilgili kamu tüzel kişisi olarak ... Büyükşehir Belediye Başkanlığına yöneltmesi, bu yolla taraf teşkilinin sağlanması hususunda süre ve imkan tanınmalı; bu şekilde husumet yaygınlaştırılmak suretiyle taraf teşkilinin sağlanmasından sonra çekişmeli taşınmaz bölümlerini gösteren dava tarihine en yakın ve en uzak tarihli uydu fotoğrafı ve ortofoto temin edilerek, davacılara ait 169 parsel sayılı taşınmaz ile dava konusu taşınmazlara komşu taşınmazların kadastro tutanak ve dayanakları ilgili yerlerden getirtilip dosya arasına konulmalı; dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, jeolog bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisi, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişisi ve fen bilirkişisinin katılımı ile mahallinde yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan, dava konusu taşınmaz bölümlerinin geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; komşu taşınmazların dayanak kayıtlarının dava konusu taşınmaz yönünü ne okuduğu belirlenmeli; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli; dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan taşınmaz bölümlerinin toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz bölümleri üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmaz bölümlerinin imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığını, muhtaç yerlerden ise imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir ve komşu parsellerle karşılaştırmalı olarak değerlendiren ve taşınmaz bölümlerinin değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeolog bilirkişisinden taşınmaz bölümlerinin dere yatağı olup olmadığına ve dereden kazanılıp kazanılmadığına ilişkin rapor alınmalı, gerektiğinde taşınmazın muhtelif yerlerine yeterli derinlikte çukur açılmak suretiyle taşınmazın öncesinin dere yatağı olup olmadığı, sonradan toprak doldurulup doldurulmadığı, diğer bir deyişle toprak doldurmak suretiyle mi kazanılmaya çalışıldığı hususlarını raporunda açıklaması istenilmeli, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden, uydu fotoğrafı ve ortofoto üzerinde taşınmaz bölümlerinin sınırlarını ve niteliğini, taşınmazlarda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; teknik bilirkişiye ise keşfi takibe elverişli, dava konusu taşınmazı komşularıyla birlikte gösterir şekilde krokili rapor düzenlettirilmeli; zilyetlikle kazanma şartlarının davacılar lehine oluşup oluşmadığı kesin olarak belirlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, taraf teşkili sağlanmadan ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden ..."na iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.07.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.