Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1077
Karar No: 2019/6037
Karar Tarihi: 16.12.2019

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2019/1077 Esas 2019/6037 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2019/1077 E.  ,  2019/6037 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 28/06/2011 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11/10/2013 günlü direnme kararının Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30/09/2015 gün, 2014/4-96 esas ve 2015/2030 karar sayılı ilamı ile yerel mahkemenin direnme kararı yerinde bulunmakla, davalı tarafın karar düzeltme itirazlarının incelenmesi için dosyanın Dairemize gönderilmesi üzerine temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir
    Davacı vekili, müvekkilinin Cumhuriyet savcısı olduğunu, davalı kaymakamın adliyenin adalet müfettişi tarafından teftiş edildiği dönemde, davacının sicil notunu etkilemek amacıyla, aracını hatalı park ettiği iddiasıyla idari para cezası düzenlettiğini, sonrasında buna yetkisi olmadığını öğrenince cezayı iptal ettirip ağır ceza mahkemesine bildirimde bulunduğunu, bu süreçte müvekkilinin adliye personeli ve ilçe halkı nezdinde küçük düşürüldüğünü, rencide edildiğini ve kişilik haklarının saldırıya uğradığını belirterek uğranılan manevi zararın davalıdan tazmini isteminde bulunmuştur.
    Mahkemenin davanın kabulüne dair vermiş olduğu ilk karar, Dairemizce, davalının ilçe kaymakamı olduğu ve eylemini görevi nedeniyle gerçekleştirdiği gerekçesiyle Anayasa’nın 129/5. maddesi uyarınca taraf sıfatı yokluğundan davanın reddine karar verilmek üzere bozulmuştur. Mahkemenin, direnme kararı vermesi üzerine hükmün temyiz incelemesini yapan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 30/09/2015 gün, 2014/4-96 esas ve 2015/2030 karar sayılı ilamı ile yerel mahkemenin direnme kararını yerinde bulmuş, davalı tarafın karar düzeltme isteminin de Hukuk Genel Kurulu tarafından reddedilmesinin ardından, esasa yönelik diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Dairemize gönderilmiştir.
    Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil, onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsileri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK 158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (BK 47, TBK 56) durumlarından biri ile kişilik
    haklarının zedelenmesidir (BK 49, TBK 58). Bunlardan TMK’nın 24. maddesi ile BK’nın 49. maddesi (TBK 58) daha kapsamlıdır. TMK’nın 24. maddesinin belli yerlere yollaması nedeniyle böyle bir durumun bulunduğu yerde, onu düzenleyen kurallar (örneğin; TMK 26, 174, 287); bunların dışında BK’nın 49. maddesi uygulanır.
    TMK’nın 24. ve BK’nın 49 (TBK 58) maddesinde belirlenen kişisel çıkarlar, kişilik haklarıdır. Kişilik hakları ise kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir. Kişisel varlıklar, bedensel ve ruhsal tamlık ve yaşam ile nesep gibi insanın, insan olmasından güç alan varlıklar ya da kişinin adı, onuru ve sır alanı gibi dolaylı varlıklar olarak iki kesimlidir. Tekniğin gelişimi ve yaşam koşullarına göre belirlenmiş varlıklar, açıklanan olgularla çevrelendirildiğinde, davaya konu olayın bu çerçeve dışında kalması durumunda manevi tazminat isteği reddedilmelidir.
    Davaya konu olayda, davalının eylemi bir bütün olarak değerlendirildiğinde nezaketsiz bir davranış olduğu kabul edilse dahi yukarıda açıklanan yönler gözetildiğinde kişilik haklarına saldırının varlığından söz edilemez. Şu halde; manevi tazminat isteminin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmemiş, bu durum kararın bozulmasını gerektirmiştir.
    SONUÇ. Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 16/12/2019 gününde oy çokluğuyla karar verildi.
    KARŞI OY YAZISI
    Dava; kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2014/4-96 esas 2015/2030 karar sayılı kararı ile, "davacının ... ilçesinde Cumhuriyet savcısı, davalının ise Kaymakam olarak görev yaptığı, olay günü davacının aracını her zamanki gibi hükümet konağının önüne park ettiği, davalı kaymakamın adliyede yapılan rutin teftişi bildiği için problem çıkarmak adına trafik polislerine emir ve talimat vererek park yapmanın yasak olduğundan bahisle trafik cezası kesilmesini sağladığı daha sonra yapılan işlemin yanlış olduğunu, yetkilerini aştığını farkedince idari para cezasını iptal ettirdiği, davalı kaymakamın yetkisini aşarak ve kötüye kullanarak davacı Cumhuriyet savcısını tüm ilçe nezdinde küçük düşürmeye, itibarını zedelemeye çalıştığı ileri sürülmekte olup, bu olay nedeniyle davacı kişilik haklarının zedelendiğini belirterek manevi tazminat isteminde bulunmaktadır. Davacının istemini dayandırdığı bu maddi olgulardan, davalının salt kişisel kusuruna dayanıldığı anlaşılmaktadır." gerekçesi ile davalının eylemi kişisel kusur olarak benimsenmiştir.
    Davalının Kanun"dan kaynaklanmayan, özellikle de adliyede HSK müfettişinin bulunmasını da gözeterek, haksız eylemini gerçekleştirmesi, usulsüz işlemden sonra ısrarla ceza yazılması hususunda emir ve talimat vermesi, davacının kişilik haklarına saldırı oluşturacağı gibi bu eylem nedeniyle davacının ilçenin Cumhuriyet savcısı olması nedeniyle yaptığı görev ve ceza yazılması hususunda emniyet görevlilerinin zorlanması davacının üzerinde manevi baskı ve zarar doğuracağı da açıktır.
    Tüm dosya kapsamı ile davalının davacının kişilik haklarına saldırıda bulunduğu sabit olmakla yerel mahkeme kararının onanması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma yönünde oluşan kararına katılmıyorum. 16/12/2019

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi