(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2017/9554 E. , 2020/1961 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün istinaf edilmesi üzerine verilen Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 07/06/2017 tarih ve 2017/524 E. - 2017/523 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili 18/02/2015 tarihli dava dilekçesinde, müvekkilinin ... ili, ... ilçesi, ... köyü 959 parsel sayılı 855,00 m² tarlayı 20.01.2010 tarihinde satın aldığını, taşınmazı satmak isteyen müvekkilinin tapu müdürlüğüne gittiğinde tarlayı satamayacağını ve üzerinde hiçbir şekilde tasarrufta bulunamayacağını öğrendiğini, taşınmaz üzerine 01/03/2011 tarihinde taşınmazın 808,928 m²’lik kısmının, 26/06/2012 tarihinde de taşınmazın tamamının ormanda kaldığına dair şerh konduğunu, Devletin tutmuş olduğu kayıtlara güvenerek taşınmaz satın alan müvekkilinin ilgili kurumlar tarafından konulan kısıtlamalar nedeniyle mülkiyet hakkını kullanmaktan tamamen mahrum kaldığını, TMK’nın 1007. maddesi gereğince tazminat ödenmesi gerektiğini belirterek müvekkilinin zararının dava tarihinden itibaren faizi ile tazminini talep etmiş, 20/02/2017 tarihli harçlandırılmış dilekçesi ile taleplerini 49.689,00 TL’ye ıslah etmiştir. 09.03.2017 tarihli celsede davacı vekili, taşınmazın bedeli verilerek orman vasfı ile Hazine adına tescilini talep etmiştir.
İlk derece ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın kabulü ile dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... köyü, Sırataş mevkii, 959 parsel sayılı taşınmazın davacı adına tapuda kayıtlı olduğu tapu kaydında beyanlar hanesinde taşınmazın tamamının orman sayılan saha içerisinde kaldığı anlaşılmakla mahkemece tespit edilen taşınmazın 41.964,00 TL zemin bedeli, 7.725,00 TL dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ağaçlar olmak üzere toplam 49.689,00 TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... köyü, Sırataş mevkii, 959 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince, taşınmazın davacı adına kayıtlı olduğu, taşınmaz üzerindeki şerhin terkini, yahut idarece açılmış bir tapu iptali ve tescili davası bulunmadığı, tapudaki şerhin ancak üçüncü kişilerin iyiniyet iddialarını ortadan kaldırma amacına hizmet edeceği, davacının tasarruf hakkını kısıtlayan bir şerh olmadığı, TMK"nın 1007. maddesindeki tazminat şartlarının henüz oluşmadığı, davacının bu aşamada dava açmakta hukuki yararının mevcut olmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan kabulü ile HMK"nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ile hükmün yeniden tesisine, davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından, ... ili, ... ilçesi, ... köyü, 959 parsel sayılı 855 m² yüzölçümlü tarla vasıflı taşınmazı davacının 20/01/2010 tarihinde satın aldığı, taşınmazın beyanlar hanesine 01/03/2011 tarihinde taşınmazın 808,928 m²’lık kısmının, 26/06/2012 tarihinde de taşınmazın tamamının ormanda kaldığına dair şerh konduğu, eldeki davanın 18/02/2015 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Bölge adliye mahkemesince yanılgılı değerlendirme ile hüküm kurulmuştur. Şöyle ki, dosya kapsamından, davacının 20/01/2010 tarihinde satın aldığı dava konusu taşınmazın beyanlar hanesine 01/03/2011 tarihinde taşınmazın 808,928 m²’lık kısmının, 26/06/2012 tarihinde de taşınmazın tamamının ormanda kaldığına dair şerh konduğu anlaşılmaktadır. Davacının, satın alma yoluyla malik olduğu taşınmazın orman kadastro sınırları içerisinde kalması halinde, mülkiyet hakkının kısıtlanacağı kuşkusuzdur. Bu durumda, davacının, kayden maliki olduğu taşınmazın orman sınırları içinde kalan kısmının tapu kaydının iptal edilip orman niteliği ile Hazine adına tescili ve tazminat istemiyle dava açmasında hukukî yararı bulunmaktadır.
Bölge adliye mahkemesince, ilk derece mahkemesince yapılan yargılamının esası ile ilgili istinaf incelemesi yapılması gerekirken, ilk derece mahkemesinin kurduğu hükmün kaldırılarak davanın usulden reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bölge adliye mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, dosyanın 6100 sayılı HMK"nın 373/2. maddesi uyarınca BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/06/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.