Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/668 Esas 2020/1088 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/668
Karar No: 2020/1088
Karar Tarihi: 19.02.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/668 Esas 2020/1088 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı olan şirket, müflise kefil olan dava dışı şahıs ile banka arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamıştır. Masaya başvurulup alacak talebinde bulunulmuş ancak iflas masası kararı ile talep reddedilmiştir. Davacı tarafından 3.723.037,08 TL alacağın kayıt ve kabulü için dava açılmıştır. Mahkeme, davacının iflas tarihi itibariyle 3.236.289,21 TL alacaklı olduğunu hesaplamış ve davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Davalı taraf kararı temyiz etmiştir. Mahkeme, kararın diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermiş ve yanlış yapılan bir uygulama olmakla birlikte yeniden yargılamayı gerektirmediği için verilen kararın hüküm kısmının 'tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla' ibaresi eklenerek düzeltileceğine karar vermiştir. Kanun maddeleri: İcra ve İflas Kanunu.
23. Hukuk Dairesi         2017/668 E.  ,  2020/1088 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kayıt kabul davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, müflis ..."nun dava dışı ... Hediyelik Eşya Tic. A.Ş. ile banka arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmelerini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, davacının alacağının kaydı için masaya başvurduklarını ancak iflas masası kararı ile alacaklarının reddine karar verildiğini, alacak talebinde haklı olduklarını ileri sürerek 3.723.037,08 TL alacağın masaya kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, kefalet dayanağı olan genel kredi sözleşmelerinin sadece son sayfasında imzasının bulunduğunu, kefalet ilişkisinin uzatıldığına dair müflisten yazılı onay alınmadığını, kefaletin adi kefalet olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucunda, davacının iflas tarihi itibariyle 3.236.289,21 TL alacaklı olduğunun hesaplandığı, raporun hüküm tesisine elverişli olduğu, davacının alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2) Mahkemece kayıt kabulüne karar verilen alacak için asıl kredi kullananlarca sözleşme yapıldığı da nazara alınarak tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla karar verilmemesi bozmayı gerektirmiş ise de yapılan bu yanlışlığın yeniden yargılamayı gerektirmediğinden verilen kararın hüküm kısmının 1 bendindeki ‘Davanın kısmen kabulü ile davacının davalı ... şirketten alacağı olan 3.236.289,21 TL’nin’ ibaresinden sonra ‘tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla’ ibaresinin eklenerek hükmün bu şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hüküm fıkrasının 1 numaralı bendindeki "Davanın kısmen kabulü ile davacının davalı ... şirketten alacağı olan 3.236.289,21 TL’nin" ibaresinden hemen sonra gelecek şekilde ‘tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla’ ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcın talep halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 19.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.