Esas No: 2021/217
Karar No: 2021/1260
Karar Tarihi: 21.06.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/217 Esas 2021/1260 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/217
Karar No : 2021/1260
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onuncu Dairesinin 07/09/2020 tarih ve E:2020/1034, K:2020/2801 sayılı kararının davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 24/11/2019 tarihinde gerçekleştirilen arabuluculuk sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlem ile söz konusu işlemin dayanağı olduğu belirtilen 02/06/2018 tarih ve 30439 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği'nin 39. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Sınav Bakanlık tarafından belirlenen arabulucu ihtiyaç sayısına göre yapılır." hükmünün ve anılan Yönetmeliğin 45. maddesinde yer alan "en yüksek puan alan adaydan başlamak üzere sınav ilanında belirtilen arabulucu ihtiyaç sayısı kadar aday" ibaresi ile "Başarılı sayılan en düşük puanlı adayla aynı puanı alan adaylar da başarılı sayılır." cümlesinin iptali ve söz konusu sınavda başarılı olduğuna hükmedilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 07/09/2020 tarih ve E:2020/1034, K:2020/2801 sayılı kararıyla;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda, "derdestlik" müessesesinin düzenlenmediği; Kanun'un 31. maddesinde, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ve bu Kanunu yürürlükten kaldıran 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun derdestlik ile ilgili maddelerine atıfta bulunulmadığı; bununla birlikte, tarafları ve konusu aynı olan bir davanın daha önce aynı veya başka bir mahkemede açıldığının ve görülmekte olduğunun saptanması halinde, usul hukukunun temel kavramlarından olan derdestlik müessesesinin temelinde yatan, ilk davanın aynısı olan ikinci davanın açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığı olgusundan hareketle, ikinci davanın derdestlik nedeniyle incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerektiği,
Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından, 24/11/2019 tarihinde gerçekleştirilen arabuluculuk sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlem ve söz konusu işlemin dayanağı olan 02/06/2018 tarih ve 30439 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 39. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Sınav Bakanlık tarafından belirlenen arabulucu ihtiyaç sayısına göre yapılır." hükmü ile anılan Yönetmeliğin 45. maddesinde yer alan "en yüksek puan alan adaydan başlamak üzere sınav ilanında belirtilen arabulucu ihtiyaç sayısı kadar aday" ibaresinin ve "Başarılı sayılan en düşük puanlı adayla aynı puanı alan adaylar da başarılı sayılır." hükmünün iptali ile söz konusu sınavda başarılı olduğuna hükmedilmesi istemiyle 27/12/2019 tarihinde açılan ve dilekçe ret kararı sonrası yenilenerek Danıştay Onuncu Dairesinin E:2020/3230 sayılı dosyasında görülmeye devam edilen davanın derdest olduğunun anlaşıldığı; aynı istemle yine 04/02/2020 tarihinde Dairelerinde açılan dosyaya ilişkin davanın, tarafları ve konusu aynı ikinci bir dava niteliğinde olduğu sonucuna varıldığı, bu nedenle davanın derdestlik nedeniyle esasının incelenmesine hukuken olanak bulunmadığı gerekçesiyle, davanın incelenmeksizin reddine karar verilmiş, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinin atıfta bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 323. maddesinde vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücretinin yargılama giderleri arasında sayıldığı; 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 164. maddesinde, avukatlık ücretinin avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı ifade ettiğinin hükme bağlandığı; aynı Kanun'un 168. maddesinin son fıkrasında, avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte bulunan tarifenin esas alınacağı hususunun kural altına alındığı; ilgili Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 15. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, görevli mercie gönderme ve dilekçe ret kararları dışındaki tüm hallerde vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği belirtilerek, Daire kararında idareleri lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Daire kararının, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine ilişkin kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
İLGİLİ MEVZUAT :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesi ile göndermede bulunulan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu, 04/02/2011 tarih ve 27836 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ve 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 450. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış; anılan Kanun'un 447. maddesinin 2. fıkrasında ise, mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18/06/1927 tarih ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'na yapılan göndermelerin, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılacağı düzenlenmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun “Yargılama giderlerinin kapsamı” başlıklı 323. maddesinde; “vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücreti”, yargılama giderleri arasında sayılmış; “Vekalet ücretinin taraf lehine hükmedilmesi” başlıklı 330. maddesinde de; vekil ile takip edilen davalarda mahkemece, kanuna göre takdir olunacak vekalet ücretinin, taraf lehine hükmedileceği belirtilmiştir.
02/11/2011 tarih ve 28103 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 659 sayılı Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin "Davalardaki temsilin niteliği ve vekalet ücretine hükmedilmesi ve dağıtımı" başlıklı 14. maddesinin 1. fıkrasında, "Tahkim usulüne tabi olanlar dahil adli ve idari davalar ile icra dairelerinde idarelerin vekili sıfatıyla hukuk birimi amirleri, muhakemat müdürleri, hukuk müşavirleri ve avukatlar tarafından yapılan takip ve duruşmalar için, bu davaların idareler lehine neticelenmesi halinde, bunlar tarafından temsil ve takip edilen dava ve işlerde ilgili mevzuata göre hükmedilmesi gereken tutar üzerinden idareler lehine vekalet ücreti takdir edilir." hükmü yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden; davalı idarenin yargılama sürecinde avukat aracılığıyla temsil edildiği ve yasal süresi içinde idare adına savunma verildiği; Danıştay Onuncu Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda davanın derdestlik nedeniyle incelenmeksizin reddine karar verildiği, dolayısıyla, davalı idarenin 659 sayılı Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname hükümleri uyarınca vekalet ücretine hak kazandığı, buna rağmen kararda idare lehine vekalet ücretine hükmedilmediği görülmektedir.
Bu durumda, Daire kararının davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine ilişkin kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle derdestlik nedeniyle incelenmeksizin reddine ilişkin Danıştay Onuncu Dairesinin 07/09/2020 tarih ve E:2020/1034, K:2020/2801 sayılı kararının temyize konu davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine ilişkin kısmının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
4.Kesin olarak, 21/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.