17. Hukuk Dairesi 2014/8258 E. , 2014/11331 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle; davanın İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, İİK.nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amacın, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamak olduğu, davacının, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde edeceği, tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebileceği (İİK.md.283/1), bu yasal nedenle iptal davasının, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nispi nitelikte yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili olmadığı, bu davanın dinlenebilmesi için; takip konusu alacağın gerçek bir alacak olması, borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 105 veya 143.madde) bulunması, iptali istenen tasarrufun, takip konusu borçtan sonra yapılması ve borçlu hakkındaki takibin kesinleşmiş olmasının gerektiği, bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılması gerektiği, Özellikle İİK.nun 278/3-1.maddesinde karı ve koca ile usul ve füru neseben veya sıhren 3.dereceye kadar hısımlar,evlat edinenle evlatlık arasında yapılan ivazlı tasarruflar, aynı maddenin 3/ 2.maddesinde de akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinin hükme bağlandığı, keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastının irdelenmesi, öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin takdiri gerektiği, İİK.nun 282. maddesi gereğince iptal davalarının borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılacağı, ayrıca, kötü niyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabileceği, bedeli borçlu tarafından ödenerek alınan malın borçlunun isteği ile 3.kişi adına kayıt ve tescil ettirmesi işlemi, tasarruf işlemi olduğundan kural olarak iptale tabi olduğu(Diğer dava koşullarının bulunması halinde), tasarrufun iptali davalarının tanık dahil her türlü delille ispatlanabileceği, bu tür davalarda tanık dinlenmesinin davanın değeri ve takip konusu alacak miktarıyla sınırlı olmadığı, somut olayda, takip konusu borcun 16.5.2009 tanzim tarihli senetler ile doğduğu, iptali istenen tasarrufun ise 16.5.2009 tarihli borçtan sonra 5.10.2010 tarihinde yapıldığı, borçlu hakkındaki icra takibinin... İcra Hukuk Mahkemesinin 2.12.2011 tarihin de kesinleşen 2011/236 Esas-2011/354 Karar sayılı ilamı ile kesinleştiği,bu durumda davacı vekiline geçici veya kati aciz belgesi sunması için uygun bir süre verilmesi, sunulmadığı takdirde davanın ön koşul yokluğundan reddine, sunulduğu takdirde ise davanın esasına girilerek dava konusu tasarrufun özellikle İİK 278/3-1 ve 2., 280/1.maddeler gereğince iptale tabi olup olmadığı yönünden taraf delillerinin toplanması, bu arada davacı vekili tarafından 17.2.2012 tarihli delil listesinde bildirilen tanığının da dinlenerek delillerin tümünün değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmeyen gerekçe ile davanın reddinin isabetli olmadığı gereğine değinilmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve bozma ilamı doğrultusunda davalıların baba oğul olması nedeniyle yapılan işlemin danışıklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalıların baba-oğul olması nedeniyle dava konusu tasarrufun İik 278/3-1 ve 280/1.madde gereğince iptale tabi bulunmasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalılar ... ve ..."un yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 512,10 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar ... ve ..."dan alınmasına 9.9.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.