Esas No: 2016/15907
Karar No: 2021/3467
Karar Tarihi: 21.06.2021
Danıştay 10. Daire 2016/15907 Esas 2021/3467 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/15907
Karar No : 2021/3467
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
(… Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
DİĞER DAVALI : … Bakanlığı / …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının davacı tarafından esastan, davalı idarelerden … Bakanlığı tarafından vekalet ücreti yönünden temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının 02/03/2004 tarihinde trafik tescil belgesi ve kayıtlarına güvenerek satın aldığı … marka aracına, kaçak yollarla yurda sokulduğundan bahisle 07/11/2006 tarihinde el konulması üzerine, uğramış olduğu ileri sürülen ve aracın satın alma bedeli olan 61.731,00 TL bedelin araca el konulan 07/11/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının oluşan bir zararından bahsedilebilir ise de, bu zararın el konulan aracı davacıya satanların fiilinden doğması karşısında, zarar ve kusur arasındaki illiyet bağı kesildiğinden idarenin bu zararın tazmininden sorumlu tutulamayacağı, başka bir ifadeyle oluşan zararın özel hukuk hükümleri çerçevesinde önceki malik veya maliklere rücu edilmek suretiyle giderilebileceği sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI :
1- Davacı tarafından, davalıların hizmet kusuru olduğu, aracın resmi kayıtlara güvenilerek satın alındığı ve mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
2- Davalı idarelerden … Bakanlığı tarafından, davanın reddi nedeniyle nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idareler tarafından davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmakta olup, davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ :.Davacının temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren 2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun Ek 1. maddesi uyarınca Danıştay Onuncu ve Sekizinci Dairelerinden oluşan Müşterek Heyetçe dosya incelendi, gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacının 02/03/2004 tarihinde trafik tescil belgesi ve kayıtlarına güvenerek satın aldığı …marka aracına, kaçak yollarla yurda sokulduğundan bahisle 07/11/2006 tarihinde el konulması üzerine, uğramış olduğu ve aracın satın alma bedeli olan 61.731,00 TL bedelin araca el konulan 07/11/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmış; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b maddesinde ise, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, idari dava türleri arasında sayılmıştır.
İdareler, yasalarla kendisine verilen kamu hizmetlerinin gereği gibi işlemesini sağlayacak örgütü kurmak, araç, gereç ve personeli o hizmetin gereklerine uygun biçimde hazırlamakla yükümlü olup, hizmetin işleyişi ve yerine getirilişi sırasında gerekli önlemlerin alınmaması, hizmetin iyi işlememesi, kusurlu işlemesi nedeniyle kişilere verilen zararların idarece giderilmesi zorunludur.
5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun "Kaçakçılığı önleme, izleme ve araştırmakla görevli olanlar" başlıklı 19. maddesinin 1. fıkrasında; mülkî amirler, Gümrük Müsteşarlığı personeli ile Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığına bağlı personelin, bu Kanunla yaptırım altına alınan fiilleri önleme, izleme ve araştırmakla yükümlü olduğu hüküm altına alınmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davacının Temyiz İsteminin İncelenmesi :
Uyuşmazlıkta, … İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün 17/03/2006 tarihli yazısı ve eklerinin incelenmesinde; … şase numaralı aracın, Alanya Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’nce … seri nolu, 19/08/1999 tarihli Trafik Tescil Belgesi ile … plaka ile tescilinin yapıldığı, tescilin … adına hangi belgeye istinaden yapıldığının anlaşılamadığı, … tarafından …'a verilen vekalet ve …’a vekaleten de … tarafından davacı …’ya 02/03/2004 tarihinde söz konusu aracın satıldığı ve … plaka ile davacı adına tescil edildiği, yapılan kaçakçılık soruşturması sonucunda söz konusu araca süresi içinde yurtdışı edilmediğinden bahisle el konulduğu ve açılan ceza davası sonucunda da aracın müsaderesine karar verildiği görülmektedir.
Motorlu araçların trafiğe tescilinden amaçlanan, bu araçlar üzerinde tasarruf güvenliğinin sağlanmasıdır. İdarenin bu hizmeti yerine getirirken, kayıtların düzenli tutulması, taşıtların model, motor ve şasi numaraları ile tescili istenen aracın karşılaştırılması ve bunun yanında sunulan belgelerin doğruluğunun araştırılması önem taşımaktadır.
Bu itibarla; yurda girdikten sonra süresi içinde yurtdışı edilmeyen ve sahte belgelerle ilk tescili yapılan aracın Mahkeme kararı ile müsaderesine karar verilmesi nedeniyle meydana gelen zararın doğumunda, davalı idarelerin hizmet kusurunun bulunduğu ve davacının zararının tazmininin gerektiği açıktır.
İdare Mahkemesince, her ne kadar davacının adli yargıda aracı satın aldığı kişilere karşı dava açması gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de davacı tarafından zararının tazmini için, idarenin hizmet kusurundan kaynaklı tazminat sorumluluğu ilkelerine istinaden idari yargıda dava açılabileceği gibi, aracı kendisine satan kişiye karşı özel hukuktan (zapta karşı tekeffül) kaynaklı sorumluluk ilkeleri kapsamında adli yargıda da dava açılabilmesi mümkündür.
Bu durumda, idarenin hizmet kusuru bulunduğu iddiasıyla açılan iş bu davada, İdare Mahkemesince davanın esası incelenmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken davanın reddedilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Davalı …Bakanlığının Temyiz İsteminin İncelenmesi :
Bununla birlikte, davalı … Bakanlığı tarafından nispi vekalet ücretine hükmedilmediği ileri sürülmekte ise de yukarıda yazılı gerekçe ile verilen bozma kararı üzerine yeniden karar verileceğinden bu aşamada vekalet ücreti yönünden herhangi bir incelemeye gerek görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.