22. Hukuk Dairesi 2013/2956 E. , 2014/1187 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai, yıllık izin, sefer primi ve ücret alacağı ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin 2000 yılında davalı işyerinde çalışmaya başladığını, aylık asgari ücret ve yanında seferbaşı 450 Avro ücret aldığını, sadece sefer primlerinin ödendiğini asgari ücret tutarının ödenmediğini, 10.12.2010 tarihinde iş sözleşmesine sözlü olarak son verildiğini, davacının ihtarnamede belirtilen sebeplerle iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini, çalışma müfettişlerinin raporuna görede uzun yol şoförlerinin haftalık 60 saat fazla mesai yaptığını, yıllık izinlerini kullanmadığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının asgari ücretle çalıştığını, çalışmasının kesintisiz olarak sürmediğini, davacının 25.07.2000-18.01.2007 tarihleri arasında çalıştığını ve emekli olduğunu, emekli olduktan sonra 11.06.2007 tarihinde yeniden çalışmaya başladığını, 27.07.2010 tarihinde istifa ederek işyerinden ayrıldığını, davacının 10.08.2010 tarihinde yeniden çalışmaya başladığını ve bu çalışmasının 26.12.2010 tarihine kadar sürdüğünü, davacının devamsızlığı nedeniyle iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, emekli olduğu dönemde kıdem tazminatına mahsuben ödeme yapıldığını, ikinci dönem çalışmasının istifa ile sona erdiğinden kıdem tazminatı hakkı doğmadığını, son çalışması bakımından 1 yıl dolmadığı için ve haklı nedenle iş sözleşmesinin feshedilmesi nedeniyle kıdem tazminatına hak kazanmadığını, fazla mesaisinin bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının iş sözleşmesinin haklı nedenlere dayalı olarak feshedildiğine ilişkin veri bulunmadığı, davacının ücretlerinin ödenmesi için 13.12.2010 günlü ihtarname çektiği fakat sözleşmeyi feshetmediği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davacı ve davalı taraf temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında ihbar tazminatı yönünden uyuşmazlık söz konusudur.
İhbar tazminatı, belirsiz süreli iş sözleşmesini haklı bir sebebi olmaksızın ve usulüne uygun bildirim süresi tanımadan fesheden tarafın, karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminattır. Buna göre, öncelikle iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanun"un 24 ve 25. madde yazılı olan nedenlere dayanmaksızın feshedilmiş olması ve Kanun"un 17. maddesinde belirtilen şekilde usulüne uygun olarak ihbar süresi tanınmamış olması halinde ihbar tazminatı ödenmelidir. Yine haklı fesih sebebine rağmen işçi ya da işverenin 26. maddede öngörülen hak düşürücü süre içinde fesih yoluna gitmemeleri halinde sonraki fesihlerde karşı tarafa ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü doğar.
İhbar tazminatı iş sözleşmesini fesheden tarafın karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminat olduğu için, iş sözleşmesini fesheden tarafın feshi haklı bir sebebe dayansa dahi, ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz.
Somut olayda, davacı davalı işverenin yazılı belgeleri imzalamasını istediğini aksi halde işten çıkartacaklarını belirterek işyerinden kovduklarını, bunun üzerine ihtarname ile iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini beyan etmiştir. Davalı taraf ise davacının devamsızlık yaptığını, ihtarnamede asılsız iddialar ile iş sözleşmesini haklı nedenle feshedeceğini ileri sürdüğünü belirtmiştir. Mahkemece davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğine dair delil bulunmadığı, davacının ücretlerinin ödenmesi için ihtarname gönderdiği ancak sözleşmeyi feshetmediği gerekçesi ile davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hükmedilmiştir. Dosyada bulunan 13.12.2010 tarihli ihtarnamede davacının kıdem tazminatı ve diğer hak ve alacaklarının yedi gün içinde ödenmesini talep ettiği, aksi halde iş sözleşmesini feshedeceklerini belirttiği anlaşılmaktadır. Tüm dosya kapsamı davacının davalı işyerine gönderdiği ihtarname ve dava dilekçesinde iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiklerine dair beyanları dikkate alındığında davacı tarafından yapılan feshin haklı nedene dayandığı kabul edilmelidir. Ancak, iş sözleşmesini fesheden taraf haklı dahi olsa ihbar tazminatına hak kazanamaz. Bu gerekçe ile mahkemece ihbar tazminatının reddine karar verilmesi gerekli iken kabulüne ilişkin kararı hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Ayrıca dosya kapsamına göre mahkemece yargılama giderlerinin eksik hesaplandığı anlaşılmaktadır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 31.01.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.