Esas No: 2016/3454
Karar No: 2021/3481
Karar Tarihi: 21.06.2021
Danıştay 10. Daire 2016/3454 Esas 2021/3481 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/3454
Karar No : 2021/3481
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
2- … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMLERİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, Batman Merkez … Mahallesi … Caddesi üzerinde bulunan hemzemin geçitte 21/01/2006 tarihinde … sefer sayılı tren ile … plakalı aracın çarpışması neticesinde meydana gelen kazada araçta bulunan eşi …'nin hayatını kaybetmesinde davalı idarelerin kusurları bulunduğundan bahisle uğranıldığı ileri sürülen zararlara karşılık 40.000,00 TL maddi, 30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nin davanın yetki yönünden reddine ilişkin kararından sonra dosyanın gönderildiği … İdare Mahkemesince, Danıştay Onuncu Dairesinin 21/05/2014 tarih ve E:2009/16654, K:2014/3265 sayılı bozma kararına uyularak verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ile; Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'nca hazırlanan 15/08/2008 tarihli raporda; davacının %50, davalı Batman Belediye Başkanlığının da olayda %50 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş ise de, hemzemin geçitlerin bakım ve onarımı ile hemzemin geçitte gerekli emniyet tedbirlerinin alınması noktasında TCDD Genel Müdürlüğü'nün de görev, yetki ve sorumluluğunun bulunduğu, davalı Genel Müdürlükçe, kazanın meydana geldiği hemzemin geçitte gerekli bakım, onarımlarının yapılmaması ve emniyet tedbirlerinin alınmaması karşısında Adli Tıp raporunda Batman Belediye Başkanlığı'na izafe edilen %50 kusur oranından Batman Belediye Başkanlığı ile birlikte davalı TCDD Genel Müdürlüğünün de müteselsilen kusurlu ve sorumlu bulunduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle, davacının tazminat isteminin kısmen kabulü ile 5.502,84 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminatın davalı idareler tarafından görevsiz yargı yerinde davanın açıldığı 01/05/2006 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI :
1) Davacı tarafından;
Yeniden evlenme ihtimaline göre destekten yoksun kalma tazminatında indirim yapılması gerekirken, evlendiği gerekçesiyle destek zararının evlendiği tarihe kadar hesaplanmasının hatalı olduğu, yeni evlilik eski yaşam seviyesini sağlamamışsa önceki evlilik ile yeni evlilik arasındaki farkın hesaplanıp kendisine ödenmesi gerektiği, yeni evlilik ile sadece ev hizmetlerindeki ihtiyacının giderildiği, müteveffanın ev hizmetleri dışında kendisine yaptığı katkının yeni evlilikle söz konusu olmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun bu yönlerden eksik ve hatalı olduğu, davanın makul süre içinde sonuçlandırılmadığı, hükmedilen manevi tazminat tutarının düşük olduğu, dava makul süre içinde sonuçlandırılmadığından adil yargılanma ilkesinin ihlal edildiği,
2) Davalı idareler tarafından;
a) … Belediye Başkanlığı tarafından;
Reddedilen maddi tazminat miktarı üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu, bozma kararında temyize davalı idare olarak kendilerinin geldiğinin belirtildiği, bozulan kararda davacı lehine 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmişken bozmaya uyma kararında davacı lehine 15.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesinin ve bozmaya uyma kararında manevi tazminat yönünden hükmedilen vekalet ücretinin diğer davalı ile paylaştırılmasının kazanılmış hak ilkesine aykırı olduğu, bozma kararında olayda TCDD Genel Müdürlüğü'nün de sorumlu olduğunun belirtildiği, ancak TCDD Genel Müdürlüğü'nün olaydaki kusur oranı belirlenmeden tazminat hesabı yapılmasının hatalı olduğu,
b) … Genel Müdürlüğü tarafından;
Kararda olaydan kuruluşlarının ne şekilde sorumlu olduklarının belirtilmediği, kazanın meydana geldiği yerde önlem alma yükümlülüklerinin bulunmadığı, demiryolu çevrelerini ihata içine almak, alt ve üst geçit yapmak gibi görevlerin kuruluşlarına ait olmadığı, Belediye Kanunu'na göre trafik düzenlemesinin gerektirdiği bütün işleri belediyenin yapması gerektiği, hemzemin geçitlere bariyer yapma gibi görevleri bulunan il ve ilçe trafik komisyonlarında üyelerinin bulunmadığı, TCDD Ana Statüsü'nün Ek 2. maddesinde demiryolunda seyreden araçların karayollarında seyreden araçlara göre geçiş üstünlüğü bulunduğunun belirtildiği, kazanın meydana geldiği demiryolunun Osmanlı Döneminden beri mevcut olduğu, etrafındaki yerleşimlerin ise sonradan oluştuğu, buradaki yerleşimlerin oluşumuna izin veren belediyenin gerekli güvenlik önlemlerini almadığından olayda sorumluluğunun bulunduğu gözetilerek idareleri açısından davanın reddine karar verilmesi gerektiği, halen yürürlükte olan Rumeli Demiryollarının Umuru Nakliyesi Hakkındaki Nizamnamenin 5. maddesinde demiryolu hizmetinde görevli olmayan şahısların demiryolu sahasına girmesinin yasak edildiği, müteveffanın yasak alana girerek olaya kendisinin sebebiyet verdiği, Karayolları Trafik Kanunu'nun 68. maddesinin ''b'' bendine aykırı biçimde demiryolu sahasına girdiği için bu olayın yaşandığı, zarar görenin ağır kusurunun illiyet bağını kestiği, kusur bilirkişisi raporunda kuruluşlarına bir kusur izafe edilmediği, yerel mahkemenin zorlama yaparak idarelerine kusur izafe ettiği, hükmedilen manevi tazminat miktarının yüksek olduğu, ayrıca manevi tazminata faiz işletilmesinin hukuka aykırı olduğu gerekçeleriyle, taraflarca temyizen incelenen kararın aleyhlerine olan kısımlarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN_SAVUNMALARI :
1) Davacı tarafından, davalı idarelerin temyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmuş,
2) Davalı idareler tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren, 2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun Ek 1. maddesi uyarınca Danıştay Onuncu ve Sekinci Dairelerinden oluşan Müşterek Kurulca, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesi, 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.