16. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/5686 Karar No: 2020/2689 Karar Tarihi: 06.07.2020
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2019/5686 Esas 2020/2689 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir taşınmazın ifraz edilmesi sonucu oluşan hisselerin tapuya tescil edilmesiyle ilgili dava konusunda verilen hak düşürücü süre reddi kararını bozdu. Kararda, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi gereğince on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin hatalı değerlendirme olduğu belirtilerek, işin esasına girilmesi gerektiği vurgulandı. Kararın kanun maddeleri: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi.
16. Hukuk Dairesi 2019/5686 E. , 2020/2689 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucunda, ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 9082 parsel sayılı ve 14.570,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, aynı çalışma alanındaki 243 parsel sayılı taşınmazdan hükmen ifraz edilerek oluşmuş ve muhtelif paylarla ... ve diğerleri adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları, miras yoluyla gelen hakka ve satışa dayanarak, tapu iptali ve hisseleri oranında adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi gereğince on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, verilen karar hukuka ve dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Dava konusu 9082 parsel sayılı taşınmazın öncesi olan 243 sayılı kadastro parselinin, ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1969/104 Esas ve 1980/89 Karar sayılı ilamı sonucu 05.01.2010 tarihinde hükmen kesinleşerek tapuya tescil edildiği anlaşılmakta olup, kesinleşme tarihi ile dava tarihi olan 31.12.2014 tarihi arasında 3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesinde öngörülen on yıllık hak düşürücü süre geçmediğine göre, mahkemece işin esasına girilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup, davacı ... ve arkadaşları vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.07.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.