9. Hukuk Dairesi 2019/5228 E. , 2019/22770 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :...BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 24. HUKUK DAİRESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin kabul kararına karşı davalı avukatı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
...Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi davalı avukatının istinaf başvurusunun kabulü ile; HMK 353/1–b.4 maddesi uyarınca, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmiştir
...Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi"nin kararı süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A)Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilin, davalı şirkette 09/02/2007 tarihinden iş akdinin haksız ve geçersiz olarak feshedildiği 20/03/2017 tarihine kadar aralıksız 10 yıl çalıştığını, müvekkilinin davalı iş yerinde en son kazan dairesi-yakıt besleme operatörü olarak görev yaptığını, müvekkilinin davalı şirket tarafından işe girdiği tarihten itibaren (yaklaşık 10 yıl) toplam 207 gün rapor alması gerekçe gösterilerek iş akdinin 20/03/2017 tarihi itibarıyla feshedildiğini, müvekkilinin 45-50 kg ağırlığında el arabasıyla kazandan gelen külü taşıyarak kül deposuna taşıdığını, yaptığı işin bedensel olarak davacıyı yıpratacak nitelikte olduğunu, bu süreçte bel fıtığı rahatsızlığının baş gösterdiğini, müvekkilinin aldığı raporlarının iş yerinde ifa ettiği görevin ağırlığından kaynaklanan bel fıtığı rahatsızlığı nedeniyle gördüğü tedavi sürecinde aldığını, feshin son çare olması ilkesine aykırı davranıldığını, davacının savunmasının da alınmadığını iddia ederek davalı işverenlik tarafından gerçekleştirilen 20/03/2017 tarihli feshin geçersizliğinin tespitine, davacının işe iadesine, çalıştırılmayan süreye ilişkin olarak dört aya kadar çalıştırılmayan süre ücretinin sosyal haklarıyla birlikte ödenmesine,işe iade tazminatının 8 aylık brüt ücret olarak belirlenmesine, ücretlere muacceliyet tarihinden itibaren faiz uygulanmasına, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
B)Davalı Cevabının Özeti:
Davacının iş akdinin geçerli nedenle fesih edilmesinin sebebinin davacının iş akışını bozacak şekilde parçalı olarak sık sık rapor alması olduğu, davacının almış olduğu raporlar nedeniyle iş yerinde olumsuzluklar yaşandığını, davacıya almış olduğu raporlar dolayısıyla disiplin kurulu kararı ile ihtar çekildiğini, uyarıldığını ancak buna rağmen tutumunu sürdürdüğünü, bu nedenle müvekkil şirket davacının tüm haklarını ödeyerek iş akdini feshettiğini, müvekkil şirkete iş akdinin haklı nedenle feshi dışında başka bir seçenek bırakmadığını, davacının müvekkil şirket aleyhine açmış olduğu haksız davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine verilmesini istemiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk derece mahkemesince, davalı işverenin, davacının sık sık rapor alması nedeniyle iş sözleşmesinin feshedildiğini beyan etmiş ise de, feshin son çare olma ilkesine uyulmadığı sonuç ve kanaatine ulaşıldığı belirtilerek davanın kabulü ile davacının işe iadesine karar verilmiştir.
D)İstinaf başvurusu :
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
E)İstinaf Sebepleri:
Davalı vekili, mahkeme tarafından verilen kararın yerinde olmadığını, davacının sürekli rapor aldığını toplam aldığı raporun 207 gün olduğunu ve raporların ağırlıklı olarak son dönem olduğunu beyan ederek, usul ve yasaya aykırı olan ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
F)Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, davalı vekilinin istinaf başvurusu yönünden yapılan inceleme neticesinde, davacının aralıklı olarak 207 gün rapor aldığı, daha önceden de bu konuda disiplin cezası aldığı, fesihten önce savunma talep edildiği, davalı tarafından yapılan feshin geçerli nedenle yapıldığı, bu nedenle davanın reddi gerektiği halde, ilk derece mahkemesi tarafından verilen işe iade kararının yerinde olmadığı anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının ortadan kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
G)Temyiz başvurusu :
Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararına karşı davacı vekili tarafından süresinde temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
H)Gerekçe:
4857 Sayılı İş Kanunu"nun 19. maddesi uyarınca aynı yasanın 18. maddesi kapsamında kalan işçinin iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshetmek isteyen işveren, fesih bildirimini yazılı olarak yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. Yazılı fesih bildiriminin de, fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde içermesi zorunludur.
Yazılı şekil, ayrıca açıklık, aleniyet ve ispat fonksiyonu haizdir. Yazılı şekil, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18’inci maddesi uyarınca yapılacak fesihler için geçerlilik şartı olarak aranmaktadır. Madde uyarınca, işveren fesih bildirimini yazılı yapmak zorunda olduğu gibi fesih sebeplerini de yazılı olarak göstermek zorundadır. Buna karşılık, aynı Kanun’un 25’inci maddesinde öngörülen işverenin haklı nedenle derhal feshinde yazılı şekil şartı aranmamaktadır. “Geçerli bir sebep” yazılı fesih bildirimi ile belirtme zorunluluğu, “iş güvencesi kapsamı içindeki işçiler için zorunludur. (Dairemizin 23.06.2008 gün ve 2007/41025 Esas, 2008/17104 Karar sayılı ilamı).
Fesih beyanı, İş Kanunu’nun 19’uncu maddesinde öngörüldüğü şekilde yazılı olarak kaleme alınmakla geçerli fesih için gerekli olan bütün şartlar yerine getirilmiş olmaz. Söz konusu beyanın, bu haliyle, yani yasal geçerlilik şartına uygun aslının da muhataba (işçiye) ulaşması zorunludur.
4857 Sayılı İş Kanunu’nun 19’uncu maddesinde öngörülen yazılı şekil şartına uymamak feshi geçersiz kılar. Yazılı fesih bildiriminde, fesih açık ve kesin sebebinin gösterilmemesi, İş Kanunu’nun 20’nci maddesi anlamında feshin geçersizliği sonucunu doğurur. (Dairemizin 15.09.2008 gün ve 2008/1011 Esas, 2008/23499 Karar sayılı ilamı) Sadece fesih bildiriminin değil fesih sebeplerinin de yazılı olması ve işverence fesih bildirimi ile gerekçelerini kapsayacak şekilde altının imzalanması gerekir. İşveren, fesih bildiriminde gösterdiği fesih sebebi ile bağlıdır. İşe iade davasındaki savunmasında ilaveten başka bir sebep ileri süremeyeceği gibi bu sebepten farklı bir sebebe dayanamaz.
Somut uyuşmazlıkta, davacının hizmet akdi, 22/03/2017 tarihinde düzenlenen ve tebliğ edilen yazılı fesih bildirimi ile 20/03/2017 tarihi itibariyle feshedilmiştir. Davacının işten ayrılışı da Sosyal Güvenlik Kurumu’na 20/03/2017 tarihinde bildirilmiştir.
Buna göre, davacının iş akdinin feshedildiği 20/03/2017 tarihinde yapılmış yazılı bir fesih bildirimi yoktur. Geçerli fesihlerde fesih yazılı olarak yapılmak zorundadır. Fesih tarihinde yazılı olarak bir fesih yapılmadığından fesih salt bu nedenle geçersizdir. Başka bir deyişle 20/03/2017 tarihinde yapılan feshin, işçiye fesihten 2 gün sonra bildirilmesi, feshin yazılı olarak yapılma zorunluluğunun yerine getirilmesi sonucunu doğurmaz. Fesih sırasındaki eksiklik sonradan giderilemez. Davalı işveren, feshi yazılı olarak yapmadığından davanın kabulü ile davacının işe iadesine karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi hatalıdır.
Dairemizce 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 20/3. maddesi uyarınca aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
I) Hüküm :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- ...Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi’nin temyiz edilen 2018/87 E. - 2019/1086 K. sayılı kararı ile Kocaeli 5. İş Mahkemesi"nin 2017/327 E. - 2017/419 K. sayılı kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın kabulü ile, davacının İŞE İADESİNE,
3-Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işveren tarafından işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi dikkate alınarak takdiren davacının 5 aylık brüt ücret tutarı olarak belirlenmesine,
4-Davacının işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsili gerektiğinin TESPİTİNE,
5-Davacı vekille temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL. maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Alınması gereken 44,40 TL karar - ilam harcından davacının yatırdığı 31,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL karar - ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Davacının yaptığı 330,30 TL harç, 124,08 TL masraf olmak üzere toplam 454,38 TL. yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansının varsa kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve isteği halinde ilgilisine iadesine,
9-Yatırdığı temyiz harcının isteği halinde davacıya iadesine,
10-Dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 18/12/2019 gününde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.