22. Hukuk Dairesi 2013/2209 E. , 2014/1157 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının, davalıya ait işyerinde kepçe operatörü olarak çalıştığını, emekliye ayrılması nedeniyle iş sözleşmesinin feshedildiğini, tazminat ve alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti ve ulusal bayram genel tatil alacaklarının faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davacının alacakların ödendiğini, bu konuda yapılan ihtarnameye davacının cevap vermediğini, sunulan belgede maaş ödemelerinin, fazla mesai ücretlerinin, yıllık izin ücretlerinin ve milli bayram çalışması alacaklarının elden ve nakden ödendiğinin belirtildiğini, davacının bu belgeyi imzaladığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının, davalıya ait işyerinde kepçe operatörü olarak, aylık net 1.000,00 TL ücretle çalıştığı, iş sözleşmesinin emeklilik nedeniyle sona erdiği, davacının kıdem tazminatına hak kazandığı, kıdem tazminatı ödemesine dair sunulan belgenin makbuz niteliğinde olduğu, bu nedenle belgede belirtilen miktarın kıdem tazminatın mahsubu gerektiği, davacının fazla mesai yaptığı ve milli bayramlarda çalıştığı gerekçesiyle bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı kanuni süresi içinde taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma ücreti ve yıllık izin ücreti alacağının miktarı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, mahkemece, davacının, tanıkların ortak beyanlarına göre, 01.10.2001-01.03.2011 tarihleri arasında dokuz yıl beş aylık sürede, zamanaşımı itirazı dikkate alınarak, haftada yedi gün 08 00-18.00 saatleri arasında günlük 10 saat çalıştığı, 1 saat ara dinlenmesinin düşülmesiyle günlük 9 saat, haftada 7 gün 63 saat çalıştığı, 45 saatin düşülmesiyle 18 saat fazla çalışma yaptığı kabul edildiği, bilirkişininde tesbit ettiği üzere, dosyaya sunulan 2009/1, 4, 5, 10, 2010/4, 5, 8, 9, 10. aylara ait imzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti tahakkuk ettirildiği, hesaplamada bu sürelerin dışlanmadığı anlaşılmıştır. Hal böyle olunca, imzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti tahakkuku yapılan süreler dışlanarak fazla çalışma ücreti alacağının hesaplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.
Öte yandan, davacının, 2008/Ekim, 2009/Ekim, 2010/Ekim aylarına ait imzalı ücret bordrolarında 20"şer günden 60 günlük yıllık izin kullandığı belirtilmiş olup, davacı bu konuda isticvab edilerek, beyanı alındıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 31.01.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.