10. Ceza Dairesi 2020/239 E. , 2020/582 K.
"İçtihat Metni" T.C.
YARGITAY
10. Ceza Dairesi
Adalet Bakanlığının, 10/12/2019 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki hükmün açıklanmasına dair ...2. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/04/2019 tarihli ve 2018/611 esas, 2019/251 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 24/12/2019 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanık hakkında 21/12/2012 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı 29/01/2013 tarihli iddianameyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, ...2. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/12/2014 tarihli ve 2014/57 esas, 2014/596 sayılı kararıyla TCK"nın 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, 6545 sayılı Kanunla değişik 5320 sayılı Kanunun geçici 7/2. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresi belirlenmesine karar verildiği, kararın itiraz edilmeksizin 16/01/2015 tarihinde kesinleştiği
2- Daha sonra sanığın denetim süresi içinde 02/01/2017 tarihinde işlediği iddia edilen hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan mahkûmiyetinin kesinleşmesini müteakip, hükmün açıklanması için mahkemesine ihbarda bulunulması üzerine, ...2. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/04/2019 tarihli ve 2018/611 esas, 2019/251 sayılı kararıyla hüküm açıklanarak sanığın TCK"nın 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, hükmün usulüne uygun olarak tefhim edildiği ancak yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 14/12/2017 tarihli ve 2017/7380 esas, 2017/6802 karar sayılı ilâmı ile "....bu durumda CMK’nın 231. maddesindeki genel kurallar değil, TCK’nın 191. maddesindeki özel hükümlerin uygulanması gerektiği, buna göre de hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içinde TCK’nın 191/4. maddesindeki kuralların geçerli olacağı anlaşıldığından, sanığın ancak kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi veya tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, hallerinde hüküm açıklanabilecektir..." şeklinde değinildiği üzere, dosya kapsamına göre, ...2. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/12/2014 tarihli kararı ile sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan dolayı verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın 16/01/2015 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 02/01/2017 tarihinde hükümlü veya tutuklunun kaçması suçunu işlediğinden bahisle hükmün açıklanmasına karar verilmiş ise de, denetim süresi içerisinde işlenen suçun kullanmak amacıyla uyuşturucu veya uyarıcı madde temin etmek suçu olmadığı, dolayısıyla hükmün açıklanmasına karar verilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, ...2. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/04/2019 tarihli ve 2018/611 esas, 2019/251 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla değişik 5320 sayılı Kanunun geçici 7. maddenin 2. fıkrasında “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” şeklinde hüküm yer aldığı, bu düzenlemenin amacının 6545 sayılı Kanun yürürlüğe girmeden yürütülen soruşturma aşamasında hakkında TCK’nın 191. maddesinin 2. fıkrası uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmeyen ve dolayısıyla denetimli serbestlik ve/veya tedavi tedbiri uygulanmadan dava açılmış olan sanık hakkında, soruşturma aşamasında uygulanmamış olan tedbirin kovuşturma aşamasında Mahkeme tarafından hükmün açıklanmasının geri bırakılması yoluyla uygulanması olduğu, bu nedenle 6545 sayılı Kanunla değişik 5320 sayılı Kanunun geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca TCK’nın 191. maddesi kapsamında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi halinde, CMK’nın 231. maddesindeki genel kuralların değil, TCK’nın 191. maddesindeki özel hükümlerin uygulanması gerektiği, buna göre de hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içinde TCK’nın 191/4. maddesindeki kuralların geçerli olacağı anlaşıldığından, sanığın ancak “kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi veya tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması” hallerinde hüküm açıklanabilecektir.
Somut olayda ise, sanığın denetim süresi içinde işlediği iddia edilen suç “hükümlü veya tutuklunun kaçması” suçu olduğundan, kanundaki özel düzenlemede yer alan emredici hüküm nedeniyle, “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçu haricinde başka bir suçtan mahkûmiyet nedeniyle hükmün açıklanması yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerindedir.
D) Karar:
Açıklanan nedenlere göre; hükmün açıklanmasına dair ...2. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/04/2019 tarihli ve 2018/611 esas, 2019/251 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanunun 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 03.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.