13. Hukuk Dairesi 2015/31461 E. , 2018/442 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, 1.2.2011-2.1.2013 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde hayvanlara yem verme ve ahır temizliği işini yaptığını, aylık ücretinin 1000 TL olduğunu, her sabah 07:30’da işe başlayıp 19:00-20:00’a kadar, yaz sezonunda 21:00’a kadar çalıştığını, fazla mesai ücreti alamadığını, resmi bayramlarda tam, dini bayramlarda ise 1 gün izin alabildiğini, asgari geçim indirimi alamadığını, 2012 yılına ait yıllık izin ücretinin de verilmediğini ve davalı tarafından iş akdinin herhangi bir neden gösterilmeden haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1000 TL kıdem tazminatı, 250 TL ihbar tazminatı, 300 TL fazla mesai ücreti, 200 TL ulusal bayram ve genel tatil alacağı, 500 TL yıllık izin ücreti alacağı, 250 TL asgari geçim indirimi olmak üzere toplamda 2500 TL alacağın iş akdinin haksız feshedildiği tarihten itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah dilekçesi ile ihbar tazminatı ve fazla mesai ücrati alacağı yönünden talebini arttırarak ihbar tazminatı olarak 939,96 TL’nin, fazla mesai ücreti alacağı olarak 5.914,80 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, kıdem tazminatı, ulusal bayram, genel tatil alacağı ve asgari geçim indirimine ilişkin taleplerin reddine, 250,00.-TL ihbar tazminatının dava tarihinden itibaren 689,96.-TL’nın ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 469,98.-TL yıllık izin ücretinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 300,00.-TL fazla çalışma ücretinin dava tarihinden, 3.248,88.-TL fazla çalışma ücretinin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, ıslah edilen fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, davalı tarafından iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar taminatı, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile yıllık izin ücreti alacağı ve asgari geçim indiriminin tahsili amacıyla eldeki davayı açmıştır. Davalı ise, sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği yönünde savunmada bulunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacının kıdem tazminatı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı ile asgari geçim indirimine ilişkin taleplerinin reddine, ihbar tazminatının kabulüne, fazla mesai ücreti ve yıllık izin ücreti alacağının ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davalı tarafından ısrarla davacının işe sebepsiz yere gelmemesi nedeniyle yapılan feshin haklı olduğu belirtilmiş ve bu hususta delil olarak tutulan tutanaklar dosyaya sunulmuş olmasına rağmen gerek bilirkişi gerekse mahkemece bu hususlar tartışılmadan feshin haksız olduğu kabul edilerek sonuca ulaşılması ve hesaplama yapılması hatalı olmuştur. Bu hususta taraf delilleri toplanarak gerektiğinde bilirkişi raporu da alınarak feshin haklı olup olmadığı hususunda bir değerlendirme yapılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme nedeniyle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirir.
2-Davacının yıllık izin ücretinin ödenmediğine yönelik talebine ilişkin olarak, mahkemece, bilirkişi raporu esas alınarak raporda belirtilen 14 gün yıllık izin ücreti karşılığı olarak belirlenen bedel üzerinden sonuca ulaşılmış ise de, mahkemece bu konuda davacıya yöneltilen yeminin kabul edilerek icra edildiği, davacının da yeminli beyanında ‘’2012 yılında 12 gün yıllık izin kullandığını, bunun haricinde izin kullanmadığı gibi ücretinin de verilmediği’’ şeklinde bir kısım iznini kullandığını belirtmiş olmasına rağmen bu konuda da davacının yeminli beyanı dikkate alınmayarak eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirir.
3-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 22/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.